Perşembe günü "Hadi bakalım RTÜK, Mehmet Ali Erbil’i programında özürümsülerle dalga geçtiği için uyarmakta haklı mı, tartışalım" demiştim.
Ne tartışma ne tartışma... E-posta olup aktınız. Hepinize teşekkürler... Ancak hepsine bu köşede yer vermem mümkün değil.
Bu nedenle görüşlerinizi en iyi şekilde temsil ettiğini düşündüğüm 12 okurumun görüşlerine yer vereceğim.
Önce RTÜK’ü haklı bulanlardan başlayalım:
Cüce atmaca yasak
n M. Ali Erbil’in insanların zaaf ve kusurlarıyla açıkça dalga geçtiğini ve aşağıladığını düşünüyorum. (Taner Okutan)
n Cüce atmaca (dwarf tossing) özellikle Amerika, Avustralya ve Fransa’da 1990’lı yıllara kadar turnuvaları yapılan bir spordu! Bu sporda kendi cücesini en uzağa atan büyük ödülü alıyordu.
Cücelere koruyucu kask takılıyor ve minderle döşeli bir ortamda fırlatılıyorlardı. Bu iş, engeli nedeni ile başka bir iş yapamayan birçok boy özürlü insan için geçim kapısıydı.
Ancak yasaklandı ve birçok cüce ve devesi de işsiz kaldı. Fransa’da bu nedenle mağdur olan bir kişi İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Birleşmiş Milletler komisyonu ise bu yasaklamayı "kamu düzenini bozduğu ve insanlık onuru ile bağdaşmadığı" gerekçesi ile uygun buldu. "Efendim onlar boy özürlü, bu kızımız özürümsü, ne alakası var" denebilir. Ama bu tartışma da "alan da satan da memnun, sana ne" tartışmasıdır. Bu "insanlık onuru" ile bağdaşmaz. (Bora Cengiz)
n Reyting uğruna özürlü ya da engelli ya da vücut dilininin dışa empozesinde kendisine sıkıntı veren ama karşısındakileri güldürebilen insanlarla dalga geçmek bırakın ayıbı, tam anlamıyla insanlıkla bağdaşmayan bir durumdur.(Seval Erkeser)
n Bu adamcağız özürümsü kimselerle kesinlikle alay ediyor ve izleme fırsatı bulabildiğim her seferinde sinirden saçımı başımı yoluyorum. (Handan Yolcu-ABD)
n Evet belki "özürümsüler" memnun ama şunu bir düşünün; sirklerde gösteri yapan hayvanlara düştükleri kötü durumları yaptırmak için her hareket karşılığı ödül olarak yiyecek verirler. Mehmet Ali Erbil’in yaptığı iş de aynen budur. (Ali Ayarlıoğlu)
Kendini özel hissediyor
Şimdi de RTÜK’ü haksız bulanlar...
RTÜK, Erbil’i uyarmakta haklı değil. Mehmet Ali Bey, şu anda şovunda yer verdiği özürümsü insanlara hem toplum içerisinde sosyal olma ve varolma duygusu kazandırıyor hem de gelir elde etmelerine yardımcı oluyor.
Zaten normal hayatlarında bu insanlar birçok kişinin kendileriyle dalga geçmesiyle karşı karşıyalar.
Bu olumsuzluğu ekran önünde yenip, bir şekilde de olsa işe yarar olma duygusunu tadıyorlar. Bu duygu ve para kazanıyor olmak onlara özgüven katıyor ve kendilerini aşma şansı veriyor. (Esin Sabur)
n Mehmet Ali Erbil gibi işini fazlasıyla iyi yapan ve bir sürü insana ekmek parası kazandıran biri için bu uyarı kesinlikle çok saçma. (Ayşe Han)
n Bence Mehmet Ali Erbil, eksik insanların da toplumda olduğunu, onları da kabullenmemiz gerektiğinigösteriyor ve onlara sahip çıkıyor. (Yasemin Aşkıner)
n Benim kanaatimce Erbil’e veya çalıştığı kanala ceza verilmesi yerine ödül verilmesi gerekir. Sonuçta Mehmet Ali Erbil bu özürlü diye bahsedilen kişilere ekmek veriyor, iş imkanı sağlıyor, para kazandırıyor, kendilerini önemli hissetmelerini sağlıyor. Ve her şeyden önemlisi Mehmet Ali Erbil bu kişilerin halk tarafından sevilip sayılmasına bence büyük katkıda bulunuyor. (Sait Sönmez-Taiwan)
n Kimseden bir şikayet görmedim, duymadım. Bunlara takılacaklarına başka şeylere baksınlar. Ayrıca kilolu olmak özürümsü bir şey mi? Bunu da tartışmak lazım. (Hilal Yürek)
n Erbil’in "özürümsü" insanlarla dalga geçip geçmediğini tam olarak kestiremedim; ancak içimizden biri çıktı, ilk defa bu insanları "gördü".
Ben de aynı programda izlediğimiz Jess’i, üzerindeki takım elbiseyi gösterip, mutlu mutlu "Falanca firmanın hediyesi" derken gördüm...
O da, Eda gibi memnundu halinden. Madem RTÜK bu kadar ilgileniyor, rica etsem bir de halı üzerinde takla atan kadınlar hakkında bir uyarıda bulunabilirler mi?
Bence asıl acayiplik "özürümsü" olmayanları iki metrekare halı uğruna, maymuna çevirmekte...
(Alev Durmuşoğlu)
n Bu programın "özürümsü" insanları aşağılama gibi bir derdi yok, Mehmet Ali Erbil’ingenel tavrı ve sunuculuk hali bu zaten. (İrem Gündoğan)
Sonuç: RTÜK’ü haksız bulanların da olmasına şaştınız değil mi? Ben şaşmadım. Belki kızacaksınız ama aynen RTÜK’ü haksız bulanlar gibi düşündüğümü belirtmeden edemeyeceğim. Bu program Mehmet Ali Erbil’in genel tavrı ve sunuculuk hali çerçevesinde değerlendirilmek zorunda...
Yumuşatılacak tek konu bence de halı üzerinde parende atma bölümü... Tümden karşı değilim.
Tarkan 5 milyon doları alınca bülbül kesilip Avea’ya şarkı döşeyince bir şey olmuyor da halı edinmek için insanlar parende atmaya çalışınca mı komik duruma düşüyorlar!
Ortaya 5 milyon dolar konsa "taklacılık" kabul edilebilir mi? 500 milyar için herkesin önünde şapır şapır terleyenler de bir bakıma aşağılanmıyorlar mı?
Sorun bazen ipin ucunun kaçmasında... Vücut engeli nedeniyle atamayanların üzerine fazla gidilmemeli..
Tırtıl
Hoşgörü medeniyetin tek gerçek testidir. (Arthur Helps)