Paylaş
Aman tekerlemenin devamını getirmeyin, sadece durumumuzu özetlemeye çalışıyorum.
Baksanıza iklimler değişti, mevsimler kaydı, temmuz-ağustos ayında etrafı sel götürüyor.
Şaftımız kaydı.
Ne demek şaft?
Makinenin hareketini sağlayan mekanik sisteme verilen ad.
Dünyanın da kendi mekaniği, tıkır tıkır işleyen bir sistemi var.
Daha doğrusu vardı, bozduk.
Uzmanlar, 1880’den 2000 yılına kadar deniz seviyesinin 21 santim yükseldiğini, dünyadaki ortalama sıcaklığın 1 derece arttığını söylüyor.
1 derece deyip geçmeyin...
Dünyadaki her bölge farklı özellik gösterip farklı artışlar yaşadığı için durum hiç de iç açıcı değil.
Kuzey Kutup Bölgesi daha fazla ısınıyor, biz temmuz-ağustosta fırtınalar yaşıyoruz.
Daha da kötüsü; denge bir bozulmaya başladığı için bu artışların hızı da fazlalaşıyor.
2100 yılına gelindiğinde sıcaklıkların 4 derece daha artacağını söylüyor bilim insanları.
“100 yıl sonrayı kim görecek” demeyin.
Bir Kızılderili atasözünün dediği gibi;
Dünya dedelerimizden miras kalmadı, onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Yetmedi mi...
Ramazan, tüm Müslüman aleminin en kutsal ayı değil mi?
Peki bu en kutsal ayda Müslümanlar birbirlerinden kaç can aldı?
Dünya toplu bir cinnet yaşıyor sanki.
Suriye’de insanlar katlediliyor, herkes seyirci.
Gazze’de bu yüzyılın en büyük toplu katliamlarından biri yaşanıyor.
Küçücük bir toprak parçasına sıkıştırılmış masum insanlar, günahsız çocuklar katlediliyor, herkes seyirci.
Gazeteleri elime almaya, haberleri açmaya korkar oldum artık.
Her gün şarapnel parçalarıyla delik deşik olmuş, kanlar içinde küçücük çocukları görmeye dayanamıyorum artık.
Yetmedi mi?
Bu kadar kan, bu kadar canilik, bu kadar çocuk bedeni yetmedi mi dünyaya!
Çolpan İlhan
Cuma günü Çolpan İlhan’ın ölüm haberiyle derinden sarsıldık.
O bizim ‘Kamelyalı Kadın’ımızdı.
Attila İlhan’ın kardeşi, Sadri Alışık’ın bize emanetiydi.
Türk sinema ve tiyatro dünyasının en önemli isimlerinden biriydi.
Kültürlü, güngörmüş, her zaman hanımefendiydi...
Bir yıldız daha kaydı.
Allah’tan rahmet diliyorum, hepimizin başı sağ olsun.
1 Ağustos...
Temmuz ayı benim için çok yoğun geçti, konserler, özel etkinlikler, albüm çalışmaları...
Şimdi 1 Ağustos’u iple çekiyorum.
Çünkü bu sezon ilk kez kendi şarkılarımla sizlerle buluşacağım Açıkhava’da.
Yine eski, yeni şarkılarla keyfimizi bir parça da olsa yerine getirmeye çalışacağız.
Konserin hemen sonrasında ise tatil diyorum, başka bir şey demiyorum...
İyi bayramlar
Biliyorum, bu hafta hep can sıkıcı şeylerden bahsettim size, hiç eğlenceli bir şey anlatamadım.
Ama ne yapayım, tadımız tuzumuz kaçtı hepimizin.
İçimize kapandık...
Daha karamsar olduk...
Umarım bu bayram hepimize iyi gelir.
Silkinir, kendimize geliriz, bütün dünyada yeni bir dönemin kapıları açılır.
Bu dileklerle hepinizin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum...
Kazasız belasız, sevdiklerinizle huzur içinde geçireceğiniz bir bayram diliyorum.
Paylaş