Ahmet Karabıyık

Özel okul öğretmenlerinin tazminat hakları

24 Ağustos 2021
Önce kıdem tazminatı açısından bakalım konuya...

Genel olarak kıdem tazminatı alabilmek için en az bir yıl çalışma süresi gerekiyor. Özel okul öğretmenlerinin iş sözleşmesi ise zaten belirli süreli (en az 1 yıllık) yapıldığından kendiliğinden sona eren sözleşme için yenilenme de yapılmamışsa kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği konusunda soru işaretleri oluşuyor. Her ne kadar bir yıllık sözleşme yapılmışsa da, eğer işveren (okul) haklı nedeni olmadan sözleşmeyi yenilemiyorsa öğretmene kıdem tazminatı ödemek zorunda. Yargı kararı örneği de verelim. İşverenin (okulun) haklı nedeni yoksa buna rağmen yenileme yapılmıyorsa öğretmenin kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği belirtiliyor. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 25 Haziran 2019 tarih ve 2016/17255 esas numaralı kararı)

Yargıtay kararındaki diğer kritik noktalar da şöyle: Gerek 158 Sayılı İLO Sözleşmesi, gerekse iş hukukuna egemen olan ‘işçi lehine yorum’ ilkesi gözetildiğinde, kanun gereği belirli süreli kabul edilen sözleşmeyi, haklı bir neden olmaksızın yenilememe iradesini gösteren işverenin, koşulların var olması halinde sona eren sözleşme nedeniyle kıdem tazminatından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.”

İŞE İADE HAKKI YOK

Özel okul öğretmenleri de diğer çalışanlar gibi İş Yasası’na göre işverenleriyle (okul yönetimi ile) sözleşme yapıyorlar. Ancak özel okul öğretmenlerinin sözleşmeleri belirli süreli (en az 1 yıllık) olarak düzenleniyor. İşe iade davası açabilmek için koşulları uygun olan işyerlerinde çalışanlar, kıdem tazminatına ilaveten 4-8 aylık ücretleri kadar bir tazminat hak edebilirlerken özel okul öğretmenleri için bu tazminata kavuşmak mümkün olamıyor. Yargı kararlarında şöyle açıklanıyor konu: “işe iade davası açılabilmesi yönünden iş sözleşmesinin kanun gereği belirli süreli olması sebebiyle İş Yasası’nın 18. maddesindeki yasal şartları taşımadığı” belirtilerek işe iade hakkının, dolayısıyla tazminat elde edilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 3.4.2018 Tarih, E. 2017/23639, K. 2018/7371)

HANGİ ÇALIŞANLAR İÇİN İŞE İADE HAKKI VAR?

En az 30 çalışanı olan işyerlerinde çalışanlar için işe iade hakkı mevcut. (İş Kanunu Md. 18) Ayrıca çalışanın işyerinde altı aydan fazla çalışmış olması da gerekiyor. Bu iki koşul mevcut olduğunda; çalışanın işten çıkarıldıktan sonra bir ay içinde önce arabulucuya gitmesi gerekiyor. Arabulucudan üç hafta içinde karar çıkması gerekiyor. Anlaşma çıkmadığı durumda son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkemeye gidilerek işe iade davası açılabiliyor. Mahkemeye gidildiğinde işverenin iş akdini fesih için geçerli nedeni olup olmadığına bakılıyor. Çalışan lehine sonuçlandığında, çalışan ya işine geri dönebiliyor veya -işveren işe iade almak istemiyorsa- çalışana iki kalem ödeme (işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti) yapılması gerekiyor. İşverenler; davayı kazanan çalışanını eğer işe geri başlatmak istemiyorsa, işe başlatmama tazminatını ve boşta geçen süre ücretini ödemesi gerekiyor. İşe başlatmama tazminatı; dört ila sekiz aylık ücreti tutarında ödeniyor. ‘Boşta geçen süre ücreti’ ise (en fazla) dört aylık brüt ücret tutarında ödeniyor.

Konu tazminat olunca bir diğer kritik konuda tabi ki bu tazminatlar üzerinden vergi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususu. Kıdem Tazminatı ve işe iade tazminatı için damga vergisi dışında vergi hesaplanması söz konusu değilken diğer tazminat ve ödemeler içinse gelir vergisinin de hesaplanması gerekiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Vergi barışı için son 15 gün

17 Ağustos 2021
Vergi barışı imkânından yararlanmak isteyenler için son 15 güne girildi. Başvurular 31 Ağustos’a kadar devam ediyor. Hesaplanan vergileri peşin ödemek isteyenler 30 Eylül’e kadar bu ödemelerini yapabilecek. İlk taksit ödeme süresi içerisinde peşin ödeme yapanlara hesaplanan vergiler üzerinden yüzde 10 indirim de uygulanacak.

Üç ana başlığı var vergi barışının... Vergiye tabi gelir elde edenler, matrah artırımı yaparak geçmiş beş yıl için incelenmeme güvencesi sağlayabiliyor. İşletmelerin bilançolarında yer alan kasa ve stok tutarlarının fiili-kaydi uyumsuzluğu giderilebiliyor. Vadesinde ödenmemiş devlete olan borçların faizlerinin silinerek nispeten düşük Yİ-ÜFE oranı üzerinden yeni borç hesaplaması yapılarak, üç yıla kadar yeniden yapılandırma imkânı sağlanıyor. Ve barış imkanından yararlanmak isteyenler için artık son 15 gün... Ay sonuna kadar-31 Ağustos’a kadar başvuru yapılabiliyor. Vergi barışının bu üç ana başlığını, kritik yönlerini, başvuru süresinin son günlerinde kısaca hatırlayalım.

MATRAH ARTTIRIMI

Şahsen gelir elde edenler için de, şirket olarak gelir elde edenler için de, 2016’dan, 2020’ye geçmiş beş yılın kazançlarına dair vergi incelemesi yapılmayacağının güvencesi veriliyor, 7326 sayılı yasa ile barış çağrısı yapılıyor. Karşılığında da o yıllara dair beyan edilen matrahların artırılarak, artırılan matrahlar üzerinden peşin veya taksitle vergi ödenmesi isteniyor. Eğer o yıllarda hiç beyan verilmemişse veya beyanlarda gelir-matrah yer almamışsa bu kez asgari (en az) matrahlar üzerinden vergi ödenmesi isteniyor.

30 EYLÜL’E KADAR

Hesaplanan vergileri peşin ödemek isteyenler 30 Eylül’e kadar bu ödemelerini yapabilecek. İlk taksit ödeme süresi içerisinde peşin ödeme yapanlara hesaplanan vergiler üzerinden yüzde 10 indirim de uygulanacak. Taksitle ödeme yapacaklar için ilk taksit 30 Eylül’e kadar ödenebiliyor. İkişer ay arayla toplam 6 eşit taksitte (1.09 oranında katsayı ilave edilerek) ödeme yapılabilecek. Taksitlendirilen ödemelerin süresinde ödenmesinin önemi de kritik. Yasada belirlenen koşullara uygun olarak ödeme yapılmaması durumunda, vergi barışı-matrah artırımı hükümlerinden yararlanılamıyor. Dolayısıyla barış bozuluyor, mükellefin ‘incelenmeme güvencesi’ ortadan kalkıyor. Maliye’nin dilediği zaman ‘vergi incelemesi yapma hakkı’ tekrar devreye giriyor. Ayrıca gecikme zammıyla (aylık 1.60 oranında) beraber yeni hesaplanan (arttırılan) vergilerin takip ve tahsiline de devam edilebiliyor.

STOK VE KASA AFFI

Bilançolarındaki fiili-kaydi uyumsuzlukları gidermek isteyen işletmelerin de ay sonuna kadar vergi dairesine başvurması gerekiyor. Fiilen işletmelerde olan ancak kayıtlarda yer almayan emtia, makine teçhizat demirbaşların vergi dairesine bildirilmesi gerekiyor. Kayıtlarda yer aldığı halde, işletmede fiilen bulunmayan stoklar için fatura düzenlenmesi gerekiyor. İşletmede bulunmayan kasa mevcutlarının ve ortaklar hesabından net alacak tutarlarının vergi dairesine beyan edilmesi gerekiyor.

BORÇLARIN YAPILANDIRMASI

Yazının Devamını Oku

Olimpiyat şampiyonları nasıl ödüllendirilecek

10 Ağustos 2021
İkisi de branşlarında ilk olimpiyat altın madalyasını getirdiler ülkemize...

Boksta ilk altın madalyayı Busenaz Sürmeneli aldı. Okçulukta tarihimizde ilk madalyayı ve altın olarak Mete Gazoz aldı. Tebrik ediyor, alınlarından öpüyoruz. Gümüş ve bronz madalya kazanan sporcularımızı da tebrik ediyoruz... Toplamda en fazla madalya aldığımız olimpiyat oyunları oldu bu yıl. 1948 Londra olimpiyatlarındaki 12 madalya rekoru, 73 yıl sonra 13 madalya ile kırılmış oldu.



YÖNETMELİKLE BELİRLENİYOR 

Peki başarılı sporcu gençlerimizi devlet nasıl ödüllendirecek? Yalnız altın madalya alan birincilerimiz değil, gümüş ve bronz madalya alan sporcularımız da, altın karşılığı ödüllendiriliyor. Olimpiyat şampiyonuna 1.000 adet, olimpiyat ikincisine 600 adet, olimpiyat üçüncüsüne 300 adet Cumhuriyet altını karşılığı Türk lirasına kadar ödül veriliyor. Ödüllendirme kriterlerinin ayrıntısı yönetmelikte (Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin Ödüllendirilmesi Hakkında Yönetmelik) belirlenmiş durumda. Olimpiyat madalyası alanlar için belirlenen kriterler yönetmeliğin 5.nci maddesinde yer alıyor.  Ödüller ise şöyle:

Takım sporlarında:

Yazının Devamını Oku

Sosyal medya gelirine vergi

3 Ağustos 2021
Daha önce anne babasından aldığı harçlık dışında hiç gelir elde etmemiş.

Tabi ki gelir elde etmediğine göre gelir vergisi de ödememiş. Veya hep ücretli-maaşlı olarak çalışmış. İşvereninin maaş bordrosunda yaptığı ‘gelir vergisi’ kesintisini görmüş ama vergi dairesiyle yine hiç teması olmamış… İster babasından harçlık alan gençler olsun, ister işvereninden maaş alan çalışanlar olsun… Eğer sosyal medyaya içerik üretip para kazanmaya başladılarsa bilsinler ki her an Maliye’yle tanışabilirler.

HESAPLAR İNCELENİYOR

Maliye sosyal medyadan, internetten reklam geliri elde edenlerin banka hesaplarına youtube, facebook, instagram gibi platformlardan gelen ödemeleri inceleyip, bu paralar üzerinden vergi ödemelerini istiyor. Bahsettiğimiz ‘yeni gelir elde etmeye başlayan vatandaşların’ birçoğunun bu konuda deneyimleri de yok. Beyanname vermeleri gerektiğini, defter tutmaları gerektiğini ve en sonunda vergi ödemeleri gerektiğini de birçoğu bilmiyor…

MÜKELLEF OLUYOR 

“Acaba vergisi var mı?” şeklinde tereddüt edenler de olmuş. Eskişehir’de; hobi olarak internetten dizi ve filmlerin tanıtımını, haberlerini yapan bir vatandaş, Google Adsense reklamlarından 2019’da 7.846,17-TL, 2020’de 2.234,39-TL gelir ettikten sonra vergisel yönünü Maliye’ye sormuş. Maliye özetle ‘vergisi var’ demiş. “Şahsınıza ait internet sitesinde yayımladığınız Google Adsense reklamlardan dolayı Google firması tarafından adınıza yapılan ödemelerin ‘ticari kazanç’ hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir” şeklinde konu değerlendirilmiş. (Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı 17.11.2020, E.50644 sayılı özelge)

İnternetten, sosyal medyadan reklam vb. gelirler edenleri Maliye, ‘ticari kazanç’ elde eden mükellef olarak tanımlıyor. Ticari kazanç elde edenler için de düzenli vergisel ödevler zorunlu hale geliyor. Defter tutmak, aylık, yıllık beyannameler vermek gibi… Tabi bu işlemler için mali müşavir desteği de gerekecek.

YUMUŞAK GEÇİŞ 

Sosyal medya aracılığıyla gelir elde etmeye başlayan vatandaşlara, vergisel yükümlülükler için yumuşak geçiş yapma imkânı tanınmalı… Devamlılık ve düzenli gelir elde etmek için belirli bir süre tanınarak bu süre sonunda beyanname verme, defter tutma gibi bürokratik işlemler zorunlu hale getirilmeli. Veya ilk faaliyet yılları için yalnızca yılda bir kez beyanname verme yükümlülüğü getirilebilir. Böylece; ticaretin başında teşvik edilen vatandaş, uzun vadede istikrarlı bir mükellef haline gelecektir. Defter tutma, aylık beyan verme gibi ağır yükümlülükler yerine hafifletilmiş yükümlülükler olduğunda; vatandaş da, Maliye de uzun vadede kazançlı çıkacaktır.

Yazının Devamını Oku

Düğün takısında vergiye dikkat

27 Temmuz 2021
Yasakların hafifletilmesi ve evlilik sezonunun açılmasıyla birlikte düğünler arttı. Düğünlerin olmazsa olmazı da takılar, hediyeler... Yeni çiftler ailelerinden ve yakınlarından gelen hediyelerin vergisi var mı merak ediyor. Yasaya göre düğün hediyeleri için vergi istisnası var. Ama düğün hediyesi otomobil olursa ya da geline yüklü bir çeyiz parası verilirse durum değişiyor.

Pandemi takı törenlerini de değiştirmişti… Geçen yaz okuduğum bir haberdi. Tekirdağ’daki bir düğünde, davetlilerle gelin ve damat arasındaki sosyal mesafeyi korumak için, takılar cansız vitrin mankenlerine takılmıştı. Bu yaz da pandemi yasaklarının kalkmasıyla yine bir düğün ve hediye haberi okudum… Bu kez Amasya Taşova’dan bir düğün: ’Dedesinden torununa sıfır otomobil.’ Takı olsun, otomobil olsun... Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte gelin ve damata verilen düğün hediyeleri sonuçta bir değer ifade ettiğinden yeni çiftler “Acaba bu hediyelerin vergisi var mı?” diye de soruyorlar.

İSTİSNA TANINIYOR

Normalde anne-babadan dededen, nineden, kardeşten dahi olsa alınan hediyelerin (belirli tutarın üzerindeyse) vergisi de var. Ancak düğünde takılan para, altın vb. hediyeler için Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VİV) istisna tanıyor. Yasadaki ifadesiyle belirtirsek ‘örf ve âdete göre verilmesi mutat (alışılmış) bulunan hediye, cihaz, yüz görümlüğü ve drahomalar’ için istisna tanınıyor, vergisi istenmiyor. (VİV Kanunu Md. 4/c)



HEDİYE OTOMOBİLSE

Yazının Devamını Oku

Çalışan ve işveren açısından asgari ücrette neler değişiyor?

20 Temmuz 2021
Öncelikle işveren açısından konuya bakalım...

Asgari ücrete 75 liralık devlet desteği geçtiğimiz hafta mecliste yasalaştı. ( 7333 sayılı kanun) Aslında geçen yıl da uygulanan bu desteğin devam edeceği yetkililerce söylenmiş ancak yasal düzenlemesi yapılmamıştı. Normalde asgari ücretli bir çalışanın işverene maliyeti 4.203,56 lira iken 75 lira devlet desteği sonrası bu maliyet 4.128,56 liraya düşmüş oluyor. (Yüzde 5 SGK primi desteği de dikkate alındığında) 2016’dan sonra verilmeye başlanan asgari ücret desteğinden bu yıl; yaklaşık 1.4 milyon işyerine, 9.5 milyon asgari ücretli işçi için toplam 6.2 milyar liralık destek sağlanacağı öngörülüyor.

ÇALIŞAN İÇİN NE DEĞİŞİYOR

Asgari ücret yılın başında 2021’in tüm ayları için aylık brüt 3.577,50 lira olarak belirlenmişti. Ve bu brüt aylık üzerinden hesaplanan net maaş ise 2.825,90 lira olarak açıklanmıştı. Brütten nete gelirken vergiler ve sigorta prim kesintilerinin tutarı 1.019,91 liraya denk geliyor. (Damga vergisi: 27,15 lira, Gelir vergisi: 456,13 lira ve SGK primleri: 536,63 lira) Net ücrete (2.557,59) ilaveten 268,31 liralık AGİ (Bekar için) ödenmesiyle net ücret toplam 2.825,90 lira olarak hesaplanıyor.

2021’in ilk yedi ayı için bu hesaplamada hiçbir değişiklik olmadı. Ancak gelecek beş ay için çalışanın bordrosunda brüt ücret değişmeyecek olsa da, kesilecek gelir vergisinde (yüzde 15’den, yüzde 20’ye) artış yaşanacak. Ve bu artış normalde çalışanın net maaşını da düşürür. Ancak asgari ücretlinin yıl içi net ücretinde düşüş yaşamasının önüne geçmek için işverenler AGİ’yi daha yüksek ödeyerek, vergiden kaynaklı net maaştaki düşüşü telafi ediyorlar. İşverenler yüksek AGİ ödeyerek çalışanın net maaşındaki düşüşü engellerken diğer yandan devlete ödeyecekleri gelir vergisini de bu tutar kadar daha az ödüyorlar. Yani işverenlerin çalışanlarına ödeyecekleri yüksek AGİ’nin kendilerine bir yükü olmuyor, çalışana ödenen yüksek AGİ’nin maliyetini devlet üstlenmiş oluyor.

Aşağıdaki tabloda aylar itibariyle değişimler görülebilir. İlk yedi ayda çalışanın bordrosunda yüzde 15 oranında 456.13 lira vergi kesildi. Gelecek ay; ağustos ayında vergi 472.48 liraya yükselecek. Asgari ücretlinin son dört ay bordrosunda ise 608,18 lira gelir vergisi kesintisi yapılacak. Ancak her durumda asgari ücretlinin net maaşı önceki aylarda olduğu gibi 2.825,90 liranın altına düşmeyecek.


Yazının Devamını Oku

Emlak vergisi için muhtarlıklara gitmeyi unutmayın

13 Temmuz 2021
Beş-on yıl öncesine kadar herkesin bir şekilde muhtarlığa yolu düşerdi. İkametgâh belgesi, mahalle muhtarından alınırdı, nüfus kayıt örneği de muhtarlıklardan çıkartılabiliyordu. Şimdi bu belgeler ya nüfus müdürlüklerinden ya da daha kolayı e-devletten alınabiliyor. Dolayısıyla vatandaşların muhtarlıklara başvuru sayısı, o dönemlere göre ciddi oranda düştü.

Ancak şu günlerde; bazı kişilerin belki daha önce hiç ziyaret etmedikleri muhtarlığı ziyaret etmesi kritik öneme sahip. Emlak vergisi ödeyen mülk sahiplerini kastediyorum. Gelecek 4 yılda ödenecek emlak vergisinin hangi değerler üzerinden hesaplanacağı bu günlerde kesinleşiyor. Ayın başından itibaren muhtarlıklara mülklerin yeni arsa değerleri asıldı. Konut olsun, işyeri olsun mülklerin arsa değerleri eğer fahiş oranda artmışsa ve itiraz da edilmezse artık gelecek dört yıl (2022, 2023, 2024 ve 2025) boyunca emlak vergisi hesabı için bir itiraz hakkı olamayacak.

EMLAK VERGİSİNE ETKİSİ

Konut olsun, işyeri olsun mülklerin emlak vergi değeri; arsa değeri ve inşaat maliyetinin toplamından oluşuyor. Arsa değerleri 4 yılda bir belirleniyor, inşaat metrekare maliyet değerleri de her yıl düzenli olarak yayımlanıyor. Arsa değeri ve inşaat maliyetinin toplamı üzerinden belirlenen emlak vergi değeri, yeniden değerleme oranı dikkate alınarak her yıl ayrıca güncelleniyor. Vatandaşlar bu emlak vergi değeri üzerinden konutlarda binde 1, işyerlerinde binde 2 oranında emlak vergisi ödüyorlar. (Büyükşehirlerde vergi oranları iki kat artırımlı uygulanıyor.)

DEĞERİ KİM BELİRLİYOR

Her dört yılda bir ‘takdir komisyonları’ tüm mülklerin arsa değerlerini yeniden belirliyor. En son 2017 yılında belirlenmişti. Takdir komisyonlarına; belediyeden, Maliye’den, tapu müdürlüğünden, ticaret odasından, ilgili muhtarlıklardan üyeler katılarak değer tespit çalışması yapılıyor. Cadde-sokak bazında mülklerin belirlenen arsa metrekare değeri belediyelere teslim ediliyor.

Gelecek 4 yılın ödenecek emlak vergisi hesabına esas olan arsa-arazi değerleri de (en son) 30 Haziran’da muhtarlıklara asıldı. Mülklerinin arsa değerinin yüzde 100 ve daha da yüksek oranlarda artırılarak belirlendiğini gören mülk sahipleri de var. Söz konusu artış oranına itiraz etmek isteyenlerin ilandan sonraki 30 gün içinde vergi mahkemesinde dava açma hakları var.

YASAYLA SINIRLANDIRILMIŞTI

2017 yılında belirlenen arsa değerlerinde fahiş oranda artışlar söz konusu olmuştu. Birçok mülk sahibi dava da açmıştı bu artış oranlarının iptali için.  Önceki değerine göre yüzde 100, yüzde 200 hatta yüzde 500’lük artışlar görülmüştü. Bu oranlar kamuoyundan çok tepki görünce; birçok vatandaş mahkemelere gitmiş, daha mahkemeden kararlar çıkmadan da yasa değişikliği yapılmış ve arsa değerlerinin artış oranı yüzde 50 ile sınırlandırılmıştı. (Emlak Vergisi Kanunu, Geçici Md. 23)

Yazının Devamını Oku

Arabulucuda el sıkışıldığında vergi nasıl hesaplanacak?

6 Temmuz 2021
İşten ayrılmalar yaşandığında kıdem ve ihbar tazminatının koşulları genel olarak herkes tarafından bilinir.

Kıdem tazminatı her bir çalışma yılı için; bir aylık (30 günlük) ücret kadar hesaplanır.

İhbar tazminatı; çalışanın kıdemine göre değişen tutarda, en az 2 haftalık ücreti kadar, en çok sekiz haftalık ücreti tutarında hesaplanır.

En az 30 işçinin çalıştığı işyerlerinde, çalışanlara kıdem ve ihbar tazminatına ilaveten iki kalem ödeme daha (diğer koşullar da uygunsa) yapılabiliyor. “İşe başlatmama tazminatı” ve “boşta geçen süre ücreti”.

ZORUNLULUK GELDİ

Çalışana yapılabilecek bu dört kalem ödemenin ana koşulları ve vergiye tabi olup olmadıkları tablodan görülebilir. Arabuluculuk devreye girmeden önce; kıdem ve ihbar tazminatı ya işten çıkışta ödenirdi veya mahkeme sonucunda işverenden alınabiliyordu. (Boşta geçen süre ücreti ve işe iade tazminatı ise ancak mahkeme kararıyla ödenebilirdi.) 2018’den itibaren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile; mahkemeye gitmeden önce arabulucuya gitmek zorunluluğu geldi. Ve önceden mahkeme kararıyla ödenen tazminatların hangisi vergili hangisi vergisiz bir tereddüt de olmazdı. Şimdi; “hiç mahkemeye gitmeden arabulucuda işveren ve çalışan anlaşırsa vergi hesabı değişiyor mu?” şeklinde tereddütler oluşuyor...

İŞE BAŞLATMA TAZMİNATI

İşe başlatmama tazminatı; aynı mahkeme sonucunda olduğu gibi vergiden istisna ediliyor. Boşta geçen süre ücreti ve fazla mesai olarak ödenecek kısımlar içinse brüt ücret üzerinden vergi kesilmesi gerekecek.  Maliye’nin verdiği bir özelge de var bu konuda. Özelgedeki örnekte işveren olan banka ile işten ayrılan eski çalışanı arabulucuda anlaşmış. İşe başlatmama tazminatı olarak 5 aylık ücreti karşılığı olarak brüt 41.210 TL hesaplanmış. Boşta geçen süreye karşılık olmak üzere brüt 9.890 TL, fazla çalışma ücreti olarak brüt 2.000 TL olmak üzere toplam 53.100 TL ödenmek üzere anlaşılmış.

ANLAŞMA TUTARI

Yazının Devamını Oku