Paylaş
Tabii hemen tepkiler yükseldi.
*
Taşpınar hakkında “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Dün savcıya ifade veren Taşpınar, “Üzgünüm. Bilmiyordum” falan dedi.
*
Peki bunun Osman Hamdi Bey’le alakası ne?
Alaka şurada:
*
Osman Hamdi Bey’in “Mihrap” adı verilen ünlü bir resmi vardır.
*
Resimde...
Mihrap var.
Osmanlı döneminin Eda Taşpınar’ını andıran bir kadın var.
Kadın bir rahlenin üzerine oturtulmuş.
Kadının ayaklarının altına kutsal olup olmadıkları belli olmayan kitaplar serpiştirilmiş.
*
Osman Hamdi Bey bu resmi yaptığında devir Abdülhamid devri...
Osman Hamdi Bey’e bu resim nedeniyle herhangi bir soruşturma açılmamış. Kadılar devreye girmemiş yani.
Ama kınayan kınamıştır, mesele eden mesele etmiştir, tevil eden tevil etmiştir, savunan savunmuştur.
*
İbadet edilen tarihi bir mescidi, Instagram fotoğraf stüdyosuna dönüştürmek, tabii ki büyük bir münasebetsizlik.
Eda Taşpınar’ın yaptığı tabii ki kınanır.
“Bu yaptığın ayıp” denir. “Kutsala hiç mi saygın yok?” denir. “Seni protesto ediyorum” denir.
*
Anında soruşturma açmak, savcılığa çekmek, ifade almak falan.
Bunlar çok fazla değil mi?
*
Abdülhamid döneminde bile yapılmayan şeyleri yapmaya ne gerek var ki?
BABACAN’IN SORUNU AŞIRI SIKICI OLMASI
NE diyeceğini merak ettirmiyor. En tartışmalı açıklamalarını bile menemen tarifi yapar gibi anlatıyor. Sürekli “ortak yönetim modeli” türü manasız tanımlar geliştiriyor. Altılı Masa’nın çalışma modelini anlatırken “Anlatması bile bu kadar karmaşıksa bunlar bu modeli nasıl yürütecekler?” dedirtiyor. Bir siyasetçiden ziyade bir teknokrat edasına sahip. Sesini yükseltip alçaltmasını bilmiyor. Zerre kadar duygusu yok. Hiç şiirsel değil. Buna karşılık rakamsal da değil.
*
Kısacası acayip sıkıcı biri. Kahvede muhabbet fırsatını bile geri çevirirsin. O derece yani.
ŞENTOP DAYILARI ÇOK ÜZDÜ
KAHVELERİMİZDEKİ dayıların en önemli mevzusudur Lozan.
*
“Gizli maddeler var yeğen. Bildiğin gibi değil” diye konuşmaya bayılır dayılarımız.
Şu sıralarda da heyecanla gizli maddelerin ortaya çıkmasını bekliyorlar.
*
İşte tam bu sırada Meclis Başkanı Mustafa Şentop, dayılarımızın tümünü hayal kırıklığına uğratacak bir demeç verdi.
“Lüzumsuz bir tartışma, gizli madde falan yok” dedi.
*
İster misiniz dayılarımız, “Meclis Başkanı’ndan bile saklanan gizli maddeler var yeğen, bildiğin gibi değil” diye mevzuyu sürdürsünler?
HANGİ SOSYAL KATMAN HANGİSİNİ KULLANIYOR
- WHATSAPP: İddialı olmayan sekülerler. Eski havaları kalmayan liberaller. Alışkanlıklarını sürdürmeye meraklı orta sınıflar. Kalabalığa ayak uyduran orta üst kesimler.
*
- TELEGRAM: İstanbul’un elit aileleri. Anadolu burjuvazisi. Her kesimden iddialı tipler. Her kesimden kendilerini önemli hissedenler. Farklı olmayı kafaya takanlar.
*
- BİP: Aşırı yerliciler. Aşırı milliciler. Türk yapımına güvenenler. Yabancılara kuşkuyla yaklaşanlar. İdeolojik dayanışmayı önemseyenler. Gruplaşmaya meraklı tipler.
SADUN AKSÜT’ÜN NECİP FAZIL BESTESİ
NECİP Fazıl’ın çok güzel bir şiiri vardır.
Şöyle:
*
Akşamı getiren sesleri dinle / Dinle de gönlümü alıver gitsin / Saçlarımdan tutup yeşil gözlerinle / Yaşlı gözlerime dalıver gitsin...
Yürü, gölgen seni uğurlamakta / Küçülüp küçülüp kaybol ırakta / Yolu tam dönerken arkana bak da / Köşede bir lahza kalıver gitsin.
Ümidim yılların seline düştü / Saçının en titrek teline düştü / Kuru yaprak gibi eline düştü / İstersen rüzgâra salıver gitsin.
*
Sadun Aksüt, işte bu şiiri çok güzel biçimde bestelemişti. Nesrin Sipahi de şahane biçimde seslendirmişti.
*
Klasik müziğimizin son büyük isimlerinden Sadun Aksüt’ü kaybettiğimizi işittiğimde bu şiir ve bu şiirden Sadun Bey’in yaptığı beste geldi aklıma. Allah rahmet eylesin ustaya.
VAR KAYITLARINI DİNLEYİNCE
- Orta hakemin işinin çok zor olduğunu...
- VAR hakemlerinin keyiflerinin keka olduğunu...
- Sekiz ekranda izleyerek bile bir karara varamamanın önemli bir sorun olduğunu...
- Hakemler arası konuşmaların bir standardı olmadığını...
- Telaş anında doğru karar vermenin önemli bir özellik olduğunu...
- “Ofsaytımsı” kelimesinin hakemlere hiç yakışmadığını...
ANLADIM.
SEVDİM BU MARKET ATAĞINI
ŞOK, Carrefour, Migros açıkladı.
Binlerce üründe sabit fiyat uygulamasına gidiyorlar.
*
Darısı diğerlerinin başına.
Bilhassa da BİM’in.
SAM AMCA ESAD’LA BARIŞMAYA KARŞI
HÜKÜMET, Suriye ile yakın temasa geçince...
ABD’den itiraz geldi.
*
“Katil Esad’la barışmasanız iyi olur” falan tarzı bir itiraz.
*
Bu yaklaşıma iktidardan daha çok muhalefetimizin itiraz etmesi gerekir.
“Sana ne kardeşim, sana ne?” falan diye bir çıkış yapsalar keşke.
*
Zira Esad’la barışma tezini en çok muhalefet dile getirmişti.
Paylaş