Hayatı ertelemeyin sonraya bırakmayın

Yeni bir yıl, her zaman yeni başlangıçlar demektir. Yeni umutlar demektir. Sanki birden tüm kötülükler, yaşanan kötü anılar, üzüntüler, acılar bir anda bir gecede bitiverecek gibi, siliniverecek gibi düşünürüz. Buna ihtiyacımız vardır çünkü.

Haberin Devamı


Önümüzde bembeyaz bir sayfa gibi açılacak, tertemiz bir gelecek vardır sanki...
Yeni yıl beklentilerimizi gerçekleştirecek taptaze ve gencecik bir dost gibi elini uzatır bize...
Her ne olursa olsun, bu yeni yıl her sene olduğu gibi umut vadediyor...
Umudumuzu kesmeyelim gelecekten.
Güzel günler bekleyelim her şeye rağmen... Tabii önce sağlık... Önce huzur... Sevdiklerimizin mutluluğu...
Güveneceğimiz bir dost eli... Kucağımızda mırıldanan kedimiz... Sıcak evimiz, ocakta fokurdayan çayımız...
Bir dilim ekmeğimiz... İnsan azla yetinmeyi, azla mutlu olmayı yaşlandıkça öğreniyor…
Yeter ki yüreğimizden sevgi ve çevremizden dostlarımız eksik olmasın...
Ve bu yeni yılın ilk yazısında, bana çok iyi gelen, çok beğendiğim bir yazıyı köşeme almak istedim... Dertlerden, sorunlardan bir günlüğüne uzaklaşıp, bu yazının bilgeliğine, öğretisine odaklanalım istedim. Yeni yılda bize yön verecek, bize yol gösterecek Deniz Toprak imzalı bu yazıyı bana gönderen arkadaşım Yıldız Özturan’a çok teşekkür ediyorum. Yazarının da ellerine aklına sağlık diyorum. Bu yazının paylaşılmasını istemiş,
İşte ben de sizlerle paylaşıyorum.
“SONRA...! 
Artık “sonra” kelimesini hayatımızdan çıkartmak gerek.
Gün daha yeni başladı diyorsun.
Ve ... Bir bakıyorsun saat akşamın altısı.
Pazartesi henüz gelmişti ki, aniden cuma oldu.
...Ve aylar... Ve yıllar bitti gitti.
...Ve hayatımızın şimdiden 40, 50 veya 60-70 yılı geçti.
...Ebeveynlerimizi, arkadaşlarımızı kaybettiğimizi görüyoruz... Ve geri dönmenin imkânsız olduğunu anlıyoruz.
O halde... Kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışalım... Sevdiğimiz aktivitelerin peşinden koşmayı bırakmayalım...
Griliğimize biraz renk katalım...
Hayattaki kalplerimize merhem veren küçük şeylere gülümseyelim. Ve her şeye rağmen, bize kalan bu zamandan sonuna kadar yararlanmaya devam edelim...
‘Sonra’yı ortadan kaldırmaya çalışalım...
Sonra yaparım... 
Sonra söylerim...Sonra düşünürüm...
‘Sonra’ bizimmiş gibi her şeyi sonraya bırakıyoruz.
Anlamadığımız şey şu:
Sonra kahve soğur...
Sonra öncelikler değişir...
Sonra büyü bozulur...
Sonra sağlık geçer...
Sonra çocuklar büyür...
Sonra anne baba yaşlanır...
Sonra sözler unutulur...
Sonra gündüz gece olur...
Sonra hayat biter...
Ve sonra genellikle çok geç olur...
O halde... Hiçbir şeyi sonraya bırakmayalım...
Çünkü hep daha sonraya kadar bekleyerek en güzel anları kaybedebiliriz...
En iyi deneyimler, en iyi arkadaşlar, en iyi aile yakınlıkları için... Gün bugün... Şimdiki an...
Artık hemen yapılması gerekenleri yarına ertelemeyi göze alabilecek yaşta değiliz.
Bakalım bu yazıyı okuyacak ve aynı yaştakilerle paylaşacak vaktiniz olacak mı?
Yoksa ‘sonra’ya mı bırakacaksınız...”

Yazarın Tüm Yazıları