Anında fiyatlara yansıtanlar, dolar yüzde 40’a varan düşüş yaşadığı halde kıllarını kıpırdatmıyorlar.
*
Tutturmuşlar, “Yerine koyma maliyeti” diye bir gerekçe.
İyi de kardeşim, dolar düşünce yerine koyma maliyeti de düşmüş olmadı mı?
İndirsene fiyatları.
Dolar arttıkça...
İştahla arttırmıyor muydunuz fiyatları?
Şöyle şeyler oluyordu:
*
Kemal Bey, aday olmayı göze almış destansı konuşmalar yapıyordu.
*
Meral Hanım, başbakanlığı garantilemiş havasındaydı.
*
Ayşenur abla, dolara bakıp fenalıklar geçiriyor rolü yapıyordu.
*
Yine de sever, takdir ederdim Durmuş Yılmaz’ı.
*
“Başarılı bir Merkez Bankası Başkanı’dır” derdim. “Kalender meşrep bir havası var” derdim. “Bu topraklara özgü bir edası var” derdim.
*
Yani bir kredisi vardı benim gözümde.
Ve birkaç falsoyla bitip tükenecek bir kredi değildi bu.
*
Ama önceki gece...
Hiç düşünmeden şöyle derim:
*
“Asimetrik bir nezakete sahip. Adam kibarlıktan yıkılıyor abi!”
*
Mesela...
Ses tonu, asla ani inişlere ve ani çıkışlara kaymaz.
*
Mesela...
Yakından değil ama.
Uzaktan. Epey uzaktan.
*
Uzaktan baktığımda düzgün, sağduyulu, dedikoduya prim vermez biri gibi görünüyordu.
Türk Ceza Kanunu’nun yazımında görev almıştı.
AK Parti’nin dostuydu.
Bugünlerde nerelere savruldu acaba?
Daha önce de vurguladığım gibi...
Meclis’teki ilk sınavınızdan on numara beş yıldız aldınız.
*
Sonra çok önemli bir toplantı yaptınız:
“Yine mi TC ile uğraşılıyor? Ne gerek var? Neler oluyor?” diye söylenerek Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a mesaj attım. “Doğru mu bu?” dedim.
*
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan bana gelen mesaj aynen şöyle:
*
“Ahmet Bey, tüm müftülüklerimizin isim tabelalarında TC var. Ama camilerde bu ibare zaten yok. Olmayan şey ile ilgili kaldırma talimatı nasıl verilecek? Bazı cami görevlileri isimden önce kendi inisiyatifleriyle TC koymuş, onlar da zaten duruyor. Durması da çok normal. Sadece rengi kırmızıya boyanacak, o kadar. Kaldırma söz konusu değil.”
*
Hiçbir derde derman olmayacak, dahası dertsiz başa dert açacak gereksiz bir uğraştır TC ile uğraşmak.
Nefret ettirmeyen, saygı uyandıran...
Önyargı oluşturmayan, sevdiren...
Bir üsluptu Bakan Nebati’nin üslubu.
*
TÜİK kapısına dayanan CHP’ye ve tüm muhalefet partilerine şöyle dedi:
*
“Detaylı bilgi talep eden tüm siyasi parti temsilcilerimizi Bakanlığımıza davet ediyorum. Lütfen gelin. Rahat rahat görüşelim, konuşalım.”
*