Ne cevap vermesini beklersiniz.
Eğer Millet İttifakı ortakları beni ortak aday olarak göstermezlerse aday olmam, diyebilirdi.
Muhalefetin ortak adayı kim olursa onu sonuna kadar desteklerim, demesi beklenirdi.
Ben CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı’yım. Benim Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı gündemde. Eğer CHP Genel Başkanı ortak aday olursa ben aday olmam var gücümle desteklerim, demesi şaşırtıcı olmazdı.
KİMİ İMA ETTİ?
Ama o ne dedi? Yine aday değilim demedi.
Tam aksine, “Bireysel ihtiras ve hedefler geliştirmenin bu döneme çok büyük bir zarar vereceğini hatta ihanet olacağını biliyorum. Doğru kararın günü geldiğinde verilmesinden yanayım” diye konuştu.
Peki
Meral Akşener ise çok durgundu. 28 Şubat tarafından kutsanan, merkez sağ kökenli liderler ise pek mutlu ve mesuttular. Demek ki hayatları boyunca bu anı bekliyorlarmış.
Oysa Kılıçdaroğlu’nun çok mutlu olması gerekiyordu. Çünkü 6 lideri bir araya getirmeyi başarmış, cumhurbaşkanlığı seçimi için ismini Ekrem İmamoğlu’nun önüne yazdırmayı başarmış bir lider olarak.
Kılıçdaroğlu, 6 lideri bir araya getirmeyi başardı ama ortak cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda beklediği desteği bir türlü alamadı. O yüzden gergindi. Çünkü bu operasyonda bütün hedef cumhurbaşkanlığı seçiminde liderlerin desteğini yanına alabilmekti.
ÜÇ LİDER İSTEMİYOR
Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ikna olmuyorlar. Çünkü Kılıçdaroğlu ile girilecek bir seçimin kazanılamayacağını düşünüyorlar. 6 lider ittifak sağlamadığı sürece Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı da kesinleşemiyor. Kemal Bey’in gerginliği oradan kaynaklanıyor.
Temel Karamollaoğlu, daha önce “seçilmesinde tereddüt edilmeyecek bir aday” olması gerektiğini açıklamıştı. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun aday olabileceğini ama seçilemeyeceklerini söylemişti. Karamollaoğlu, “O aday Sayın Kılıçdaroğlu olursa o da olur. Ama iyi araştırılması, iyi etüd edilmesi gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu seçilir demedi. Başka bir deyişle, “Kılıçdaroğlu aday olursa seçilemez” dedi.
PROMPTER DIŞINA ÇIKTI
Meral Akşener
Elbette ki yerimiz savaş karşıtlığı, elbette ki yerimiz sivil insanların yanı, elbette ki yerimiz vatanlarını savunan Ukraynalıların yanı. Yeni Rus Çarı Putin’in saldırgan, işgalci tutumu kabul edilemez. Ama bunlar bizim oynanan oyunu görmemize engel olmamalı.
1- Komedyen diye alaya alınan Zelenski’nin ülkesini terk etmeden, elinde silahla halkıyla mücadelesi her türlü saygıyı hak ediyor.
2- Ukrayna saldırısının ilk gününde Putin, Zelenski’nin telefonuna çıkmamıştı. Ama Ukraynalıların direnişi güçlendiği takdirde Putin karizmayı çizdirebilir. Bu durumda Zelenski, Putin’in telefonlarına çıkmaz.
3- Ruslara karşı direnen, ülkesini savurmak için hayatını hiçe sayan Ukrayna halkına binlerce selam. Kalbim onlarla, onların direnişiyle birlikte atıyor.
O KAFA DEĞİŞMİYOR
4- Ukrayna halkı bir komedyeni seçerek işgali hak etti, şeklindeki kafa yapısı hiç değişmiyor. Türkiye’de Türk halkının iradesini hiçe sayan darbe destekçisi zihniyet, Ukrayna’da da Ukrayna halkının iradesini küçümsüyor. Ukrayna halkı ister bir komedyeni seçer ister bir ressamı. Ukrayna halkının komedyeni seçmesi Rusya’ya Ukrayna’yı işgal hakkı tanır mı?
5- Bir kez daha görüldü ki ABD ve Batı sadece kışkırtır. Sonra geri çekilir, sizi düşmanınızla baş başa bırakır. Ukrayna’da da öyle oldu. Tarih tekerrür eder sözünün altına bir de ABD’nin kalleşliği hiç bitmez diye bir özdeyişi eklemek gerekiyor.
ZELENSKİ’YE ELEŞTİRİ
Gezinin Demokratik Kongo Cumhuriyeti bölümündeki temaslarını tamamlamış, Senegal’e uçuyorduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelttiğimiz soruların bir bölümü Ukrayna krizine ve Putin’in ziyaretine ilişkindi. O sırada Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a dönerek, “Türkiye’ye dönünce Putin’le telefonla görüşelim” diye talimat verdi.
Ukrayna krizinin hızla bir noktaya doğru gittiğinin farkındaydı. “O silahları oraya boşuna yığmadılar” diye uyarma gereği duydu. Putin’in ziyaretini beklemeden telefonla görüşme gereği duymuştu.
Senegal’den sonra Gine-Bissau’ya geçilecekti. Kısa bir süre önce darbe girişimini atlatan Embalo’yu ziyaret edip darbeye karşı destek vermek istiyordu. Zaten Türkiye, darbenin ilk saatlerinde tavrını demokrasiden yana koymuş, darbeye karşı çok net bir tutum sergilemişti. O nedenle Embalo, 15 Temmuz’da darbe girişimini püskürtmüş bir lider olarak Erdoğan’ın ziyaretini çok önemsiyordu.
Ancak gezimizin Senegal ayağında Ukrayna krizi hızla tırmanmaya başladı. O sırada en yoğun isimler Dışişleri Bakanı
NASIL KARŞILANDI?
Kılıçdaroğlu zaten adım adım cumhurbaşkanı adaylığını Millet İttifakı’na kabul ettiriyor. Nerdeyse dayatıyor. Ama ben işin orasında değilim. Ayrıca size, Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması Afrika çöllerinde nasıl yankılandı diye bir serenat yapmayı da düşünmüyorum. Sadece ben gündem yaptığım için yazma durumunda kaldım. Gazetecilerin ve AK Partili siyasetçilerin olduğu Meclis’te Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını ortaya attım. İlginç yorumlar geldi.
YORUMLAR
1- Bir bölümü, ‘Ben zaten böyle bir çıkış bekliyordum’ dedi.
2- ‘Bir süredir zaten dile getiriyordu’ diyenler oldu.
3- ‘Sürpriz değil. Zaten bir süredir ben adayım diyordu’ diyenler çoğunluktaydı.
4- Kimi milat verdi. CHP’li Bülent Kuşoğlu’nun açıklaması ile Kılıçdaroğlu’nun adaylık sürecini başlattığını söyledi.
5-
Cumhurbaşkanı ile üç günlük Kongo, Senegal gezisine çıktık, son gün Gine-Bissau eklendi. Bunu niçin yazıyorum, eğer başka bir ülke eklenmezse (şimdilik öyle bir ihtimal yok) üç ülkeyi ziyaret ettikten sonra çarşamba gecesi ülkemize döneceğiz. Mesleki olarak bu gezilerin çok önemli bir yararı da hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’la diyalog imkânı buluyorsun hem de Türkiye’yi ilgilendiren konularda perde arkası bilgilere ulaşma fırsatın oluyor.
EMİNE HANIM İYİ
Önce uçağın içinden gözlemlerimi yansıtmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise seyahatin hemen başında uçağı gezmeye başladı. Kimine ismen hitap etti. Hal hatır sordu. Cumhurbaşkanı’nı çok iyi gördüm. Morali yerindeydi. Dinlenmişti. Emine Hanım’ın bu gezide Cumhurbaşkanı’na eşlik edemediğini uçağa binerken öğrenmiştik. “Hanımefendi nasıl, sağlığı yerinde mi?” diye sordum. Söz konusu Emine Hanım olunca Tayyip Bey duygusallaşıyor. “Negatife döndü ama hastalık süreci yoruyor tabii. Dinlenmesi lazım” dedi. “O nedenle gelemedi” diye ekledi. Birleşik Arap Emirlikleri gezisi öncesinde de, “O beni yalnız bırakmaz” derken sesi titremişti. Emine Hanım sadece eşi değil, nice zorluklara göğüs germiş bir mücadele arkadaşı. Allah her ikisine de sağlıklı ve uzun ömür versin.
BAKANLAR EŞLİK ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan uçak turu atarken, Dışışleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın eşlik etti. Biz Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Kazakistan’a gidecektik. Çavuşoğlu’nun COVID-19 testi pozitif çıkınca gezi ertelenmişti. Çavuşoğlu, “Kazakistan’a gideceğiz” dedi. COVID-19 sürecini nasıl atlattığını sordum, zor geçmediğini söyledi. ”Üç gün etkili oldu” dedi.
DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİM SÜRECİ
Ancak detayları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile EPDK çalışacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ticarethanelerin faturalarında ilk kademe yüzde 25 indirim yapılabileceğini söyledi. Bakan indirimi 1 Mart’a yetiştirmeye çalışacaklarını ifade etti. Bir ayrıntı daha, meskenlerde kısa bir süre önce 150 kilovat saatten 210 kilovat saate çıkarılan indirimli tarife üzerinde de çalışma yapılacağını açıkladı.
Peki bu nasıl olacak? Ulaştığım bazı ayrıntıları paylaşacağım ama bir noktaya vurgu yapmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan milletin derdiyle dertlenen bir lider. Garip gureba babası. O nedenle fiyat artışlarından dolayı büyük bir acı yaşadığını hissediyorum. Çare bulmak için çırpınıyor.
Pandemi sürecinde de insanların işten çıkarılmaması için kısa çalışma ödeneği getirdi. Yoksa bizim işverenlere kalsa yüzbinleri sokağa atarlardı. Biz bunu 2001 krizinde gördük. Hem o, pandemi süreci gibi küresel bir kriz değildi.
ERDOĞAN’IN ÇABASI
Fiyat artışları karşısında vatandaşı korumak için asgari ücrette yaptığı artış, gıdada da KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e çekilmesi, elektrik tarifesinin meskenlerde 150 kilovat saatten 210 kilovat saate yükseltilmesi, gübrede sağlanan yüzde 30’luk indirim. Elbette ki ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Bu alınan tedbirlerle sıkıntının tamamen ortadan kalkması söz konusu değil. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan samimi bir çaba gösteriyor.
ERDOĞAN İNDİRİM, İMAMOĞLU ZAM
Dün de AK Partili belediyelere su fiyatlarında yüzde 7 indirim yapmaları yönünde talimat verdi. AK Partili belediyeler yüzde 7 indirim yaparken,
Biri, anketler arasındaki makas çok açıldı.
İkincisi ise siyasi partilerin genel merkezlerine fatura kesen anket firmaları tarafından anketler manipülasyon aracına dönüştürüldü. O nedenle sadece anket sonuçları arkasındaki makas açılmıyor, anket firmaları arasında da büyük uçurum oluşmaya başladı.
Zaman zaman Optimar’ın sonuçlarını paylaşıyorum. Neden? Çünkü Hilmi Daşdemir’in başkanı olduğu Optimar, kaynağını kendi sağlıyor. Ayrıca sürü psikolojisine uymuyor. Özgüvenli. Kamuoyundaki algının aksine ne bulursa yayınlıyor. Ben de anket sonuçlarını ilk duyuran gazeteci olarak onları paylaşıyorum.
Optimar’ın 12-15 Şubat tarihleri arasında 2500 kişi üzerinde yüz yüze görüşme yöntemiyle yaptığı anketten çarpıcı sonuçlar çıktı.
Siyasi sonuçları paylaşacağım. Ama asıl önemli olan halkın gündemi. Çünkü halkın gündeme, aynı zamanda siyasete de yön vermesi gerekiyor.
BİRİNCİLİK EKONOMİDE
Ekonominin Türkiye’nin en önemli sorunu çıkması sizi şaşırtmayacak çünkü ekonomi ve işsizlik bir süredir tırmanışta. Ama bu kez ekonomi tam anlamıyla zirveyi teslim almış durumda.
Ankete katılanların yüzde 70.2’si ekonomi derken onu ikinci sırada 5.6’yla işsizlik takip ediyor. Eğitimin 5.4’le üçüncü sırada çıktığı ankette koronovirüs salgını 4.9’la dördüncü sırada yer aldı.