×
Bir AK Parti milletvekili CHP yöneticisine, “Normalde bizimkilerin sevinçli, sizinkilerin üzgün olması gerekiyor. Ama tam tersi bir tablo yaşanıyor” diyor. CHP yöneticisi, “Bu kararla mahkeme bombanın pimini çekti, 6’lı masanın ortasına koydu” karşılığını veriyor.
CHP’DE GERİLİM
İmamoğlu kararı CHP’yi karıştırdı.
1) CHP içinde Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında güç savaşı başladı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında kararlı. Ama İmamoğlu’na yasak kararı nedeniyle eli zayıfladı, ekibinde ihanet edenlerin sayısı artmaya başladı.
2) İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi Mansur Yavaş’ı oyundan düşürdü. Mansur Yavaş denklem dışı kaldı.
KILIÇDAROĞLU-AKŞENER YARIŞI
6’lı masada Kılıçdaroğlu ile Akşener arasında liderlik yarışı başladı. Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olmasını fırsat bilen Akşener, inisiyatifi ele aldı.
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu
CHP lideri dün sabah Halk Tv’de İsmail Küçükkaya’nın, ”Bu iş cumhurbaşkanı adaylığını etkilemez mi?” şeklindeki sorusu üzerine, “Etkilemez” diye karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’yla ilgili değerlendirmesinde ısrarla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünü ön plana çıkardı. “Ekrem Bey’i İstanbullulara hizmet etmekten alıkoyamayacaklar” dedi.
ZAMANA YAYACAK
Kılıçdaroğlu’na yakın ekipler, İmamoğlu’yla ilgili duygusal havanın bir müddet sonra dağılacağına işaret ediyorlar. İmamoğlu’nun mağduriyetini siyasi ranta çevirmek için Saraçhane’de toplanma çağrısı yaptığını belirterek, Kılıçdaroğlu’nun 6 liderle birlikte Saraçhane’de toplanma çağrısı yaparak inisiyatifi ele almak için hamle yaptığını belirttiler.
CHP liderinin cumhurbaşkanı adaylığı konusunu zamana yayacağı, böylece Ekrem İmamoğlu’nun mağduriyet havasından cumhurbaşkanı adaylığı çıkarmasını önlemek istediğini ifade ediyorlar.
Bakalım Kılıçdaroğlu bu hamleyi savuşturmayı başarabilecek mi?
MAĞDUR YARATILDI
Biz muhalefetin cumhurbaşkanı adayının 6’lı masadan çıkacağını zannediyorduk ama mahkeme salonundan tayin edildi. Cumhurbaşkanlığı adaylığında ismi geri plana düşen Ekrem İmamoğlu, mahkeme kararıyla yeniden denkleme sokuldu. Bir mağdur yaratıldı ve cumhurbaşkanlığı adaylığında önü açılmış oldu. Bu kararla birlikte cumhurbaşkanlığı seçimleri başka bir zemine taşınmış oldu.
Türk halkı mağruru sever. Türk halkı siyasetin yargı üzerinden dizayn edilmesinden memnun olmaz.
Demirel siyasi yasaklıydı. Güniz Sokak’a gelen giden fişleniyordu. Siyasi bilincim Demirel’in yasaklara karşı verdiği mücadeleyi izlerken oluştu. Siyasi yasaklara, parti kapatmalara hep karşı oldum. Bir şiir okuduğu için Erdoğan’ın siyasi yasaklı olup hapse girmesine de Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyasi yasağa da karşı çıktım. Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay hapis cezasına da getirilen siyasi yasağa da karşıyım. Doğru bulmadım. Siyasetin, mahkemelerin verdiği siyasi yasaklarla değil, seçim meydanlarında ve sandıkta şekillendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Siyasetin mahkemeler tarafından dizayn edilmesinden dolayı rahatsızım. Erdoğan’a yasak getirildiğinde de rahatsızdım, Ekrem İmamoğlu’na yasak getirildiğinde de rahatsızım.
DİLERİM İSTİNAF BOZAR
Bunun bedelini sadece Ekrem İmamoğlu ödemeyecek, demokrasimiz ödeyecek. Siyaset ödeyecek. Ama benim ülkem milyonlarca insanın oyuyla seçilmiş bir siyasetçiyi yasaklamış ülke damgasını yiyecek. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu karardan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Ne oluyor? Birileri yargı üzerinden neyi tanzim ediyor? Unutulmasın, bu ülkeyi bir zamanlar şiir okuduğu için hapse atılan, siyasi yasak getirilen Erdoğan yönetiyor. İmamoğlu hakkında verilen karar çok yanlış oldu. Dilerim istinafta düzeltilir. Ama bu hali bile çok ağır. Ama bu hali bile kabul edilemez.
BAŞÖRTÜSÜYLE İLGİLİ KRİTİK SORULAR VE YANITLARI
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği, siyasetin önünde yeni bir sınav gibi duruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğine destek vermeleri için her fırsatta muhalefete çağrı yapıyor. CHP henüz rengini belli etmedi. Ama İYİ Parti bazı çekincelerine rağmen destek verme eğiliminde.
Ancak muhalefetin yanıtını aradığı bazı noktalar var.
REFERANDUM SORUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan da kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada istismar iddialarını tam bir facia olarak nitelendirmiş ve “Davayla ilgili ilk duruşmanın yakında yapılması bekleniyor” demişti.
AİLE BAKANLIĞI BAŞVURUDA BULUNDU
Aile Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın çabaları sonucunda dava 30 Ocak 2023 tarihine çekildi. 30 Ocak günü H.K.G.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatma Gümüşel ve sanık Kadir İstekli hâkim karşısına çıkacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Hanım başından itibaren bu davanın takipçisi. Daha kabine toplantısı başlamadan önce 12 Aralık Pazartesi günü sabah saatlerinde Aile Bakanlığı H.K.G. ile ilgili davanın öne çekilmesi ve sanık Kadir İstekli’nin tutuklanması talebiyle İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunuyor.
KATALOG SUÇ
Aile Bakanlığı’nın başvurusunda H.K.G. ile ilgili dosyanın incelendiği iddianamede yer alan suçun, CMK’nın 100. Madde’si kapsamında düzenlenen, “Katalog suç” kapsamına girdiği belirtiliyor.
BAKANLIĞIN ÜÇ TALEBİ VAR
Bakanlığın başvurusunda, üç nokta üzerinde duruluyor.
Doğrusu, Erdoğan’ın bu sözleri benim için sürpriz oldu. Çünkü Erdoğan, milyonların gönlünde taht kurmuş bir lider. Bakmayın yüzde bir oyu bile olmayanların atıp tutmasına, Erdoğan gittiği yerlerde sevgi seli ile karşılanıyor. Erdoğan’a olan destek AK Parti’ye olan desteğin çok üzerinde.
‘OYUM REİS’E DİYENLER
Erdoğan’ın bu açıklaması üzerine AK Parti kulislerine kulak kabarttım. AK Parti’nin 2023 seçim stratejisini Erdoğan’ın üzerine kurabileceği yönünde bir izlenim edindim. Erdoğan, 20 yıldır girdiği her seçimi kazanan, partisini iktidardan iktidara koşturan bir lider. Muhafazakâr kesimde AK Parti’yi eleştirenler dahi söz konusu Erdoğan olunca onu farklı bir yere koyuyor. AK Parti’ye oy vermeyeceğini söylese dahi cumhurbaşkanlığı seçiminde, “Oyum Reis’e” diyen ciddi bir kitle var.
Çünkü seçmenin yüzde 75’i bir kez dahi olsa Erdoğan’a oy vermiş. Erdoğan, onlardan son kez bir destek isterse etkili olmaz mı?
STRATEJİ HEYETİ ÇALIŞIYOR
Kılıçdaroğlu ithal danışmanlardan medet umadursun, AK Parti strateji heyeti 2023 seçimlerine giderken yeni politikalar üretiyor.
1- ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu bunun bir sonucuydu. Ama o daha başlangıçtı. Asıl bundan sonra atılacak adımların daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü AK Parti’nin strateji ekibi çok akıllı projeler üzerinde çalışıyor. İçlerinde kaç seçim kampanyası yürütmüş isimler var. Ayrıca AK Parti’nin en büyük şansı, Erdoğan gibi bir lidere sahip olması.
SEÇİM KAMPANYASI
Rifkin, Kılıçdaroğlu açısından cumhurbaşkanı adaylığı için çok önemli. Çünkü Rifkin’le sadece ekonomi programı değil, cumhurbaşkanı adaylığı için ABD, İngiltere ve Almanya’da siyasi lobi faaliyeti yürütmesi konusunda anlaşmış.
LÜTFÜ SAVAŞ DEMİŞTİ
“Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye’de yapılacak, Batılı başkentlerde lobi faaliyeti ne alaka?” diyeceksiniz. Ama demeyin. Kendisi de cumhurbaşkanı adayı olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı, sadece birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işareti edeceği bir insanı yapacaklar” demişti.
ABD, İNGİLTERE, ALMANYA İSTEMİYOR
Kılıçdaroğlu ile Rifkin’in anlaşmasına dönecek olursak, ABD, İngiltere ve Almanya Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına sıcak bakmıyor. Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını düşünüyorlar. Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu’nu destekliyorlar. Kılıçdaroğlu’nun başka ülkelere değil, özellikle bu üç ülkeye gitmesinin nedeni de o.
LOBİ YAPACAK
Kılıçdaroğlu’nun günler öncesinden ilan ettiği 3 Aralık tarihli toplantı Rifkin’in gölgesinde kalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere herkes ithal danışman üzerinden Kılıçdaroğlu’na yükleniyor. Rifkin’in, binlerce dolar almasına rağmen İstanbul’daki toplantıya gelmemesi eleştiri konusu olmuştu. Ama ne denilirse denilsin, hangi eleştiri getirilirse getirilsin, Kılıçdaroğlu, Rifkin’den vazgeçmemekte kararlı. Çünkü Kılıçdaroğlu, Batılı başkentlerin vetosunu Rifkin’le aşmakta kararlı. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığını garanti altına alana dek Rifkin’le çalışacak.
ŞENTOP’TAN MI BAŞÖRTÜSÜNDEN Mİ RAHATSIZLAR
Bunun ne insanlığa ne İslam’a sığacak bir yanı yok. Hele hele bunun dini bir kisve taşıyan bir cemaat ya da tarikat tarafından yapılması daha vahim. Çünkü süt leke kaldırır ama bu işler leke kaldırmaz. Bunun üzerinden İslam’a, dindarlara saldırmak isteyenlere gün doğmuş olur.
Herkes sussa da dini cemaatlerin bunun üzerine gitmesi gerekir. Herkes sussa da iddialara muhatap olan Hiranur Vakfı’nın bu işin aydınlatılması için çaba göstermesi gerekir. Olay yargıya intikal ettiği için Türk adaletinin bunu aydınlatması gerekiyor.
KARDEŞLERİNİN AÇIKLAMASI
6 yaşında evlendirildiği iddia edilen H.K.G.’nin kardeşlerinin açıklamalarını izleyince kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı.
Abisi ve iki kız kardeşi H.K.G.’nin Kuran-ı Kerim’i okumaya geçtiğinde ya da hafızlık merasimi öncesinde kendi ısrarı üzerine gelinlik giyip fotoğraf çektirdiğini anlattılar. Kendileri de gelinlik giymişler. İki kız kardeş o fotoğrafları paylaştılar. Ayrıca bu olayı gündem yapanların siciline bakınca kuşkularım artmaya başladı.
28 ŞUBAT BENZERİ
Çünkü 28 Şubat sürecinde biz bunları çok yaşadık. Fadime Şahin, Müslüm Gündüz olayını unutmadık. Ali Kalkancı manşetleri dün gibi hafızamızda duruyor. 28 Şubat Fadime Şahin üzerinden kurgulandı.
O günler aktif bir gazeteci olan CHP İzmir Milletvekili
İki başkan görüşmeyi aynı dakikalar içinde birbirine benzer metinlerle sosyal medya hesabından duyurdular.
Peki iki başkan ne görüştü?
Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken güçbirliği mi yaptılar?
Bu soruların yanıtını aramaya devam edeceğiz. Çünkü cumhurbaşkanı adayının belirlenme süreci yaklaştıkça bu tür temaslar önem kazanıyor. Ama asıl başka bir görüşme var. Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşmesinden söz ediyorum.
İMAMOĞLU-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ
İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu önceki gün görüştüler. Biri CHP Genel Başkanı, diğeri CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. İkisinin görüşmesinin ilginç olan tarafı ne diyebilirsiniz. Ama İmamoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi hem cumhurbaşkanlığı adaylığı açısından hem de Kaftancıoğlu ile İmamoğlu arasında yaşanan kriz açısından önemli.
İMAMOĞLU-KAFTANCIOĞLU KRİZİ
Çünkü