Barış Pınarı Harekâtı’nı da ABD’ye rağmen yapmıştık. O zaman da Amerikalılar, PKK’lıları koruyamamışlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara harekâtı için Tel Rıfat, Münbiç ve Ayn el Arab’ı hedef gösterince Mazlum Kobani iyice tutuştu. Çünkü kara harekâtı başlamadan önceki hava operasyonlarında PYD-YPG’nin ikmal yolları, kontrollerindeki petrol tesisleri, karargâhları, eğitim merkezleri yerle bir edildi. Kara harekâtı gerçekleştiğinde ise perişan olacaklarını gördüler. Amerikalıları harekete geçirmek için çağrı üstüne çağrı yapmaya başladılar.
AMERİKALILARIN TEKLİFİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığını bilen Amerikalılar ise bu işi operasyonsuz çözmek için harekete geçtiler. ABD Genelkurmay Başkanı Milley, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’le görüştü. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Flake’i kabul etti. Kara harekâtının elinin kulağında olduğu bir sırada bu görüşmeler ne anlama geliyor?
1- Bu görüşmelerin yapılması doğal. Çünkü Kobani’de ABD askeri de bulunuyor. Bölge ABD’nin kontrolünde.
2- Amerikalılar Türkiye’nin kara harekâtı yapmasına gerek kalmadan PYD-YPG güçlerini 30 kilometrenin altına çekmeyi öneriyorlar.
KARA HAREKÂTI
Bu durumda kara harekâtı yapılmayacak mı?
Hulusi Akar
Erdoğan, Rabia selamı vererek “Rabia” meraklılarına gereken cevabı verdi.
İstiklal saldırısı ve Karkamış’a atılan füzelerden sonra kara harekâtı beklentisi güçlendi. Erdoğan ise kara harekâtı konusunda bir anlamda adres verdi.
“Tel Rıfat, Münbiç, Ayn el-Arab gibi çıbanbaşı yerleri bir bir halledeceğiz” dedi.
“Hava harekâtlarımızı sürdürürken bizim için en uygun olan vakitte karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz” diye konuştu.
Burada kritik cümle, “Bizim için en uygun olan vakitte” vurgusuydu.
TSK, Irak’ta Pençe Kilit operasyonunu yürütüyor. Pençe-Kilit’in aralık ayının içinde tamamlanması bekleniyor. Ondan sonra Suriye’ye yönelik kara harekâtı için geri sayımı başlatmak lazım. Bu kez çok daha geniş kapsamlı bir harekât planlanıyor.
ESED’LE GÖRÜŞME NE ZAMAN
Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile istihbarat servisleri düzeyindeki görüşmelerin sürdüğünü açıklamış, “Esed’le görüşür müsünüz?” sorusuna ise, “Vakti saati geldiğinde biz Suriye’nin başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz” diye yanıt vermişti.
Sisi ile görüşmeden sonra gözler Erdoğan-Esed görüşmesine çevrildi. Peki bu görüşme yapılacak mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından sonra Esed’le görüşme yadsınmıyor, tam aksine “zamanlama meselesi” deniliyor. Erdoğan-Esed görüşmesi 2023 seçimlerinden önce mi yapılacak yoksa seçimlerden sonraya mı kalacak? İki liderin görüşmesinin seçimlerden önce yapılabileceği belirtiliyor.
İSTİHBARAT DİPLOMASİSİ
Sisi’den sonra Esed’le görüşme konusuna da bir konsept meselesi olarak bakılıyor. Bu hem de Ortadoğu gibi krizlerin kol gezdiği bir coğrafyada uygulanıp, başarılı sonuç alınmış bir konsept. Bu konseptin adı ise istihbarat diplomasisi olarak tanımlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem ilişkilerimizin gergin olduğu Suudi Arabistan veliaht Prensi Selman ve Birleşik Arap Emirlikleri veliaht Prensi Şeyh Zayed ile görüşmüştü. Erdoğan, Sisi ile Katar Emiri Şeyh Temim’in ev sahipliğinde el sıkışmıştı. Erdoğan, Esed görüşmesi için de Rusya Devlet Başkanı Putin’in ev sahipliği yapması bekleniyor.
KAZANIMLARIMIZI HAZMETME DÖNEMİ
1. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç ve dış politikadaki en önemli özelliği çözüm odaklı olmasıdır.
2.
YENİDEN NİYE BAŞLAMASIN?
“(Dünyanın konuştuğu Sisi ile tokalaşma fotoğrafı) Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik. İnşallah fevkalade bir hal olmadıktan sonra bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz’de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim.”
04.00’TE PENÇE KILIÇ BİLGİLENDİRMESİ
(Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG’ye karşı başlatılan Pençe Kılıç Harekâtı’nın detayları)
“Pençe Kılıç Hava Harekâtı icrasında 70 kadar muharip ve destek uçağımız ile İHA’lar hep birlikte görev aldılar. Ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depolarıyla sözde karargâh ve eğitim kamplarından oluşan toplam 89 hedef başarıyla imha edildi. Burada çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi daha sonra çıkacak.
Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekâta katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak tekrar görev mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00’te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana anlattı.”
O nedenle Katar gezisi için İstanbul Atatürk Havalimanı’nın Şeref Salonu’nda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu görünce dünya kupasını kazanmış gibi sevindim.
AKAR UYUMAMIŞTI
Ama Hulusi Akar selam vermekle yetindi. Belli ki harekâta ilişkin konuşmak istemiyordu ama operasyonu yönettiği için yüzünden sabaha kadar uyumadığı belliydi. Heyette Hulusi Akar’ı görenler tebriklerini iletti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da harekâta ilişkin açıklama yapmaktan kaçındı. Ama harekâta ilişkin hazırlıkların kısa bir sürede yapılmadığı izlenimi edindim.
TALİMAT NE ZAMAN?
Cumhurbaşkanı Erdoğan G-20 Zirvesi için Endonezya’ya hareket etmeden birkaç saat önce İstiklal Caddesi’nde saldırı meydana gelmişti. Erdoğan Endonezya’ya hareket etmeden operasyon talimatını vermiş. Gezi dönüşü harekât planı hakkında son bilgileri alıp “Girin” talimatını vermiş.
KARA HAREKÂTI
Bir yetkiliye, “Hava harekâtının arkasından kara harekâtı gelecek mi?” diye sordum. Onayladı. Ama tabii ki bu durumlarda zaman verilmez.
Bırakın evine dönmeyi, Akşener ile Cumhur İttifakı liderleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener’e çağrısını tekrarladı. 6’lı masayı terk etmesini istedi. Erdoğan’ın, Bahçeli ile görüşmesinden sonra bu çağrıyı yapması anlamlıydı.
Peki Akşener, 6’lı masayı terk edecek mi? Öyle bir hava yok. Tam aksine Akşener, bu çağrıya çok sert bir karşılık verdi, “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da olmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı hakkında İYİ Parti kulislerini de yokladım. 6’lı masadan kalkacakları yönünde bir eğilim hissetmedim. Erdoğan’ın davetinin 6’lı masayı parçalamaya dönük olduğunu düşünüyorlar.
Peki Erdoğan, Akşener’in böyle bir karşılık vereceğini tahmin etmiyor muydu? Lider, yaptığı hamlenin birkaç adım sonrasını düşünen birisidir. Hele Erdoğan gibi tecrübeli bir lider. O nedenle Erdoğan’ın bu çağrıyı neden yaptığını seçim döneminde daha iyi anlayacağız.
BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA NE YAPACAKLAR
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifi turnusol kâğıdı gibi olacak.
Siyaset bir kez daha başörtüsü üzerinden dizayn edilecek.
Meral Akşener
Ama hâlâ birileri masum sivillerin hayatını kaybettiği kanlı eylem karşısında dahi PKK dememek için, PYD dememek için, ABD dememek için kıvrandıkça kıvranıyorlar. 10 saat içinde bombayı koyan terörist başta olmak üzere olayın faillerini yakalayanları takdir etmek yerine, teröristlere eylem talimatı verenleri aklamak için kırk takla atıyorlar. İktidarı eleştiriyorlar. Ama bir gün olsun kanlı eylemi yapan PKK’yı suçlamıyorlar. Kanlı eylemi gerçekleştiren Ahlam Albashir’in güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri üzerinden dahi bu işi devlete yıkmak için çaba gösteriyorlar ama Ecrin’in suçu neydi diye sormuyorlar. Onlara üzülecekleri bir şey söyleyeceğim. Ele geçirilen terörist ve bu eylemde ona yardım edenler birçok şeyi itiraf ettiler.
HÜSAM A. YAKALANDI
1- Dün İstanbul saldırısıyla bağlantılı olduğu belirlenen Hüsam A. isimli bir zanlı Suriye’nin Azez kentinde yakalandı.
BULGARİSTAN’DA MI
2- İstanbul saldırısının kilit isimlerinden olan Bilal Hassan’ın Bulgaristan’a kaçırıldığı üzerinde duruluyor. Bilal Hassan’ın, bombalı eylemi gerçekleştiren Ahlam Albashir ile birlikte temmuz ayında karı-koca görüntüsü altında Afrin’den kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yaptığı belirlendi. Bilal Hassan’ın, Ahlam Albashir ile birlikte Esenler’deki tekstil atölyesinde birlikte çalıştıkları ve evli görüntüsü nedeniyle serbest hareket ettikleri ortaya çıktı. Tekstil atölyesinde çalışanlar ikiliyi karı-koca olarak tanıyordu.
Bilal Hassan aynı zamanda Beyoğlu saldırısının kilit isimlerinden biri. Çünkü eylem günü Ahlam Albashir’i patlayıcı yüklü çanta ile birlikte Beyoğlu’na getiren o. Patlamadan sonra Ahlam Albashir’in ilk aradığı kişi de yine Bilal Hassan.
Bilal Hassan’ın Edirne’ye gitmesini ve muhtemelen Bulgaristan’a geçişini ise saldırıyı organize eden Ammar’ın kardeşi Ahmet Jarkas organize ediyor.
Bilal Hassan
Bombalı eylemi gerçekleştiren Suriye asıllı Ahlam Albashır, Beyoğlu’nu kana bulayan patlayıcıyı temin eden ve teröristin Suriye’den karı koca görüntüsü vererek birlikte geldiği, İstiklal Caddesi’ne birlikte gittiği Bilal ile kanlı eylemi organize eden Ammar Jarkas ile kardeşi Ahmet Jarkas’ın yakalanmasıyla birlikte saldırıyla ilgili görüşmeleri yaptıkları telefonları da ele geçirildi.
PYD’li teröristlerin eylem talimatını aldıkları Kobani’deki merkezle yaptıkları telefon görüşmeleri ve karşılıklı mesajlaşmaları İstanbul polisi tarafından incelemeye alındı.
Siber Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından incelenen telefonlardaki Kobani’deki örgüt yöneticileriyle yapılan görüşmeler ve eylemi gerçekleştirenler arasındaki mesajlaşmaların üzerinde duruluyor. Teröristlerin saldırıdan 3 gün önce mesaj trafiğini artırdıkları, Kobani’den gelen talimat üzerine eylemin yerini ve saatini belirledikleri ortaya çıkıyor.
KAÇIŞ PLANLARI
Bombalı saldırının ardından ise daha önce yaptıkları kaçış planını devreye soktukları belirlendi. Bombalı saldırıyı organize eden Ammar Jarkas ile kardeşi Ahmet Jarkas’ın kaçış sürecini yönettikleri, terörist Ahlam Albashır’ın bir an önce yurtdışına kaçırılmak istendiği belirlendi. Ancak Kobani’nin Ammar Jarkas ve patlayıcıyı temin eden Bilal’in kaçırılmasını önemsediği belirlendi. Delillerin yok edilmesi açısından saldırıyı gerçekleştiren Ahlam Albashır’ın ortadan kaldırılmasının planlandığı tespit edildi. Teröristlerin ne zaman eylem kararı aldıkları, bombalı saldırıyı nasıl planladıkları ve kaçış güzergâhları ile Kobani’deki merkezle yaptıkları görüşmeler telefon trafiğinin incelenmesi sonucunda net bir şekilde ortaya çıkacak.