Fatih Camisi’ndeki ise tehlikeli çıktı. Ömer Salgın isimli saldırgan cami imamı Galip Usta ve talebesi Bilal Erdem’i yaraladı. Bu memleketin meczubu ya Anıtkabir’e gidiyor ya da camiye...
Kısa bir süre önce Mossad ajanları yakalandı. Mossad ajanlarından Süleymaniye Camii’nin görüntülerinin çekilmesi istenmiş. Mossad, Süleymaniye Camii’nin görüntüsünü niye ister? Mossad, Süleymaniye Camii ile neden ilgilenir?
ANITKABİR’DEKİ MECZUP
28 Şubat sürecinde HBB-TV’deydim. 10 Kasım’da Anıtkabir’deki yayınlar için bir canlı yayın ekibi oluşturur, bir de meczup ekibi kurardık. Bir kameraman ve muhabirden oluşan ekibin işi, tam saygı duruşu sırasında ortaya çıkacak olan meczubu çekmekti. Bizim günlerce süren resmi yazışmalarımız sonucunda akredite yaptırarak girdiğimiz Anıtkabir’e meczup nasıl giriyordu bir türlü anlamıyorduk. Ama her 10 Kasım’da meczubumuz ortaya çıkar, tam saygı duruşu sırasında şovunu yapardı. Sonra Ankara sokakları,”Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları ile inlerdi.
SALDIRGANIN İLİŞKİLERİ
Fatih Camisi’nde Galip Hoca ve Bilal Erdem’i bıçaklayan Ömer Salgın’ın Bursa’dan geldiği, birkaç gün önce 2 yıl önce ayrıldığı ve Kocaeli’nde yaşayan eski eşiyle ilişkisi olduğunu (doğru değil) düşündüğü kişiyi darp ettiği, 1 ay önce Tacikistan uyruklu ikinci eşinden ayrıldığı, bunun için bunalımda olduğu söyleniyor.
NEDEN FATİH CAMİSİ
Birlikte yaşadığı kadından ayrılan, eski eşini kıskanan adam İstanbul’a gelince, aklına neden sadece imam bıçaklamak gelir? İstanbul’a gelince neden camiye gider? Fatih Camisi’ni neden seçer?
- “Sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlış. Olayın provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade etmeyiz.” 30.12.2023
- “Burada Türkiye’nin çıkarlarına yönelik çok açık bir sabotaj girişimi var.” 2 Ocak 2024
- “Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak, size bir şey kazandırmaz.” 7 Ocak 2024
Erdoğan yaşananları bir provokasyon girişimi olarak değerlendirdi. Ben de yazılarımda bu provokasyona dikkat çektim. Deneyimli bir gazeteci olarak Cumhurbaşkanı ile aynı tehlikeye dikkat çekmem suç mu?
GERÇEKLERİ AÇIKLAYIN ÇAĞRISI
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’e, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a gerçekleri kamuoyuna açıklamaları yönünde çağrı yaptım. Çünkü onlar sustukça, Süper Kupa maçının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı nedeniyle Suudi Arabistan’da oynanmak zorunda kaldığı gibi bir algı oluştu. Bu fiyaskoya neden oldukları için istifa etmeleri gerektiğini savundum. Ali Koç, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Şimdi sıra Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’de. Büyükekşi’nin konuşması gerekiyor.
ALİ KOÇ TEKLİF ETTİ
Ali Koç
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edildiği toplantıyı izlemek üzere Haliç Kongre Merkezi’ndeydim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını izledim. AK Parti yerel seçimler için hizmet eksenli bir seçim kampanyası yapmayı planlıyor. Ama ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından sadece hizmet ve eser siyaseti ile yetinmeyeceği izlenimi edindim.
LAİKLİK, ATATÜRKÇÜLÜK
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kandil’in Kılıçdaroğlu’na desteğini meydanlarda anlatan Erdoğan, bu seçimde ise laiklik, Atatürkçülük gibi rejim üzerinden operasyon çekilmesini seçim meydanlarında anlatacak. Sadece hizmet için değil, Kelime-i Tevhid’e dava açanlara karşı bir kampanya yürütecek. Muhalefeti kendi silahıyla vuracak.
FETRET DEVRİ
Ayrıca AK Parti bu seçimlere 5 yıllık bir kaybı telafi etme duygusu ile giriyor. 2019 seçimlerindeki kaybı telafi etme duygusu bir motivasyon kaynağı olmuş. Erdoğan’ın, “El ele, omuz omuza vererek İstanbul’u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız. Geride bıraktığımız 5 senede şunu gördük; yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz. İstanbul asla ihmale gelmeyen, sürekli ilgilenilmesi, sorunlarına çözüm üretilmesi gereken bir şehirdir. İstanbul’a hizmet için önce bu şehre âşık olacaksınız” sözleri en çok alkış alan bölümlerden biriydi.
KİM KAZANIR
AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayını ilan etmesiyle birlikte seçim havasına girildi. Belli ki AK Parti hizmet ve eser siyaseti yapacak. Bu yerel seçimlerde doğru bir tercih. Ama bazı durumlarda yeterli olmuyor. Bir ideloojik sos eklemek gerekiyor. Hele burası, bir de burası İstanbul gibi bir dünya kentiyse. Bu ipucunu hem Cumhurbaşkanı
Ekrem İmamoğlu’ndan önce Özgür Özel’in konuşması protokol kurallarına aykırıydı. CHP dün kurulmuş bir parti değil. Cumhuriyet’in kurucu partisi. Önce genel başkan konuşup sonra belediye başkanını davet etmesi yanlıştı.
EMANETÇİ GÖRÜNTÜSÜ
Esas lider İmamoğlu, Özgür Özel onun emanetçisi izlenimini pekiştirdi.
Belediye başkan adaylarının belirlenmesi konusunda yaşanan tartışmadan sonra ikilinin birlik ve beraberlik görüntüsü vermeleri ise iyi düşünülmüştü.
PİAR ÇALIŞMASI
Ekrem İmamoğlu’nun hitabeti iyiydi. Geçen seçime damgasını vuran ceketini çıkarıp, gömleğinin kollarını katlaması tam bir piar çalışmasıydı.
SEÇİM KAMPANYASI
İmamoğlu konuşmasına Atatürk’ün sözleri ile başladı. Bu da kampanyayı Atatürk ve laiklik üzerine kuracağı şeklinde yorumlandı. Suudi Arabistan’daki süper kupa maçına Atatürk tişörtleriyle çıkılmak istenmesi nedeniyle yaşanan maç iptali, Anıtkabir’de bir meczubun yaptığı hilafet çağrısı ve Kelime-i Tevhit bayrağına suç duyurusu acaba bu kampanyanın bir parçası mı?
10 Kasım’da, Anıtkabir’den yapacağımız canlı yayınlara özel olarak hazırlanırdık. Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı ve Anıtkabir Komutanlığı tarafından günler öncesinden başlayan resmi bir akreditasyon işlemi uygulanırdı.
Zaten sadece akredite olan kuruluşlara yayın izni verilirdi. Canlı yayında görev yapacak olan spiker, muhabir, kameraman ve teknik personelin isimlerini bildirirdik. 10 Kasım’dan bir gün önce canlı yayın araçlarını kurar, ekibimiz sabah Anıtkabir Komutanlığı’nın belirlediği erken bir saatte Anıtkabir’de olurdu. Son anda isim değişikliği yapamazdık. O nedenle yayını yapacak isimleri yedeklerdik.
Çok sıkı bir güvenlik prosedürü uygulanırdı.
ANITKABİR’DEKİ MECZUP
Canlı yayın ekibinin haricinde bir de törenleri izlemek üzere aktif bir kamera ve muhabiri hazır tutardık. Ama bir hazırlık daha yapardık. Adını “meczup ekibi” koymuştuk. Bir kameraman ve muhabiri, 10 Kasım’da Anıtkabir’de ortaya çıkması muhtemel meczubu izlemek üzere ayırırdık. Hiç ıskalamazdı. Bizim günler öncesinden sıkı güvenlik önlemleri arasında girdiğimiz Anıtkabir’de bir meczup ortaya çıkardı. Tam da Atatürk’ün mozolesine çelenk konulduğu bir sırada Atatürk’e hakaret eden sözler söyler, hilafet çağrısı yapar. Törende bir şok ve kargaşa yaşanır. Görevliler, görevini yerine getiren meczubu apar topar yakalar emniyete teslim ederdi. Haber merkezlerinde ise ayrı bir telaş yaşanırdı.
1- Meczubu canlı yayında en iyi hangi kanal verdi?
2- Meczubu izlemek üzere görevlendirdiğimiz ekip, olay anında ve apar topar götürülüşü sırasında iyi görüntüler yakalayabildi mi?
Meczubun en iyi görüntülerini yakaladığı için bir kameramanımıza prim yazmıştık.
Atatürk’ün sporla ilgili çok güzel sözleri var; “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” gibi. “Spor, ahlaktır” diye kısa bir vecizesi var. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözü çok bilineni. Suudi Arabistan’da oynanacak olan maçta bula bula, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ’cülerin kullandığı, “Yurtta sulh cihanda sulh” sözü mü bulundu?
SORUN YOK DİYORLAR
Şimdi merak ediyorum; Fenerbahçe ve Galatasaray’ın divan kurulları Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’da oynanmaması kararını almışlardı. Divan Kurulu kararından sonra Mehmet Büyükekşi, Ali Koç ve Dursun Özbek’i arıyor. “Bir sorun var mı? Eğer bir sorun varsa paralarını iade eder, maçı Suudi Arabistan’da oynamayız” diyor. Koç ve Özbek bir sorun olmadığını söylüyor.
DİVAN KURULUNDA AÇIKLADILAR MI
Merak ettiğim Ali Koç ve Dursun Özbek, divan kurulu toplantılarına katılmışlardı. Orada “Arkadaşlar, takımlarımız para kazansın diye Suudi Arabistan’da maç yapmayı biz kabul ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yönde bizden bir talebi yok. Tamamen kulübümüzün çıkarlarını düşündüğümüz için Suudi Arabistan’da oynamayı kabul ettik” dediler mi? Yani işin gerçek yüzünü anlattılar mı?
GS YÖNETİCİSİ VE FENERBAHÇELİ GAZETECİ KİM
Bir sorum da maç gününe ilişkin olacak.
Maçın oynanacağı 29 Aralık Cuma günü sosyal medyada, “
İsrail Başbakanı Netanyahu da Hamas liderlerinin tespit edildiği yerde ortadan kaldırılması için Mossad’a talimat verdiğini ilan etmişti.
Wall Street Journal gazetesi ise, Mossad’ın Katar, Lübnan ve Türkiye’de bulunan Hamas liderlerine yönelik suikast yapmakla görevlendirildiğini yazmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce bu haberi yapanlar demek ki Türkiye’yi tanımıyorlar. Böyle bir yanlışa tevessül etmeleri halinde şunu bilmeleri gerekir ki bunun bedelini, bunun faturasını çok ama çok ağır öderler” diye uyarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi oldu.
MOSSAD MORTLAND OLDU
MİT ve Emniyet’in ortak operasyonuyla Mossad adına çalışan bir köstebek çetesi kıskıvrak yakalandı. Böylece Mossad bir kez daha mortland oldu. Emniyet İstihbarat ve MİT’in “Köstebek” operasyonu sonucunda Mossad’a bağlı olarak çalışan bir hücre çökertildi. 8 ilde çoğunluğu yabancı olmak üzere 34 kişi kıskıvrak yakalandı. Ama Mossad’la bağlantılı 46 kişi tespit edildi. Bu da operasyonun devam edeceğini gösteriyor.
Bu bir istihbarat savaşı. MİT’in karşı casusluk biriminin aylarca süren çalışması, yurtiçinde ve yurtdışında yaptığı takibatlar sonucunda Mossad ajanları yakalandı.
CASUS FİLMLERİNE TAŞ ÇIKARTIR
Bu operasyonun ilginç bir hikâyesi var; çünkü Mossad bu ajanları devşirirken çok ilginç yöntemler kullanmış.
Siyasi kulis yazarıyım. Ama bir süredir spor sahalarında başka şeyler yaşanıyor. O nedenle spor yazarı olmamama rağmen bu konuya eğilme ihtiyacı hissettim. Çünkü bu olay sporun dışına taşalı çok oldu. Futbol üzerinden bir siyasi mühendislik yapılıyor. Ne olup bittiğini anlamak için ilgililerle konuşuyorum. Dün de bir gün önce istifaya davet ettiğim Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’yle konuştum. “İstifa edecek misiniz?” diye sordum. Büyükekşi ile ilgili izlenimlerimi en sona saklayacağım.
FENERBAHÇE VE GALATASARAY PARA KAZANSIN DİYE
Geçen yıl Sivasspor ile Trabzonspor Süper Kupa maçını İstanbul’da Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynamışlardı. Bu maçtan Trabzonspor 700 bin, Sivasspor ise 400 bin TL kazanmışlar. Bu yıl da Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Süper Kupa maçından para kazanması için yurtdışında oynamaları düşünülmüş. Teklif, Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’den gitmiş. Ali Koç ve Dursun Özbek öneriyi olumlu karşılamışlar.
HANGİ ÜLKELER?
Türklerin yoğun olduğu ülkeler düşünülmüş. Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan üzerinde durulmuş. Almanya ve İngiltere iki Türk takımın maçı olması nedeniyle kabul etmemiş. Birleşik Arap Emirlikleri ilgi göstermemiş. Geriye Katar ve Suudi Arabistan kalmış.
SUUDİ ARABİSTAN’I KİM İSTEDİ?
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Katar’da oynanmasına itiraz etmiş. Ali Koç, “Beşiktaş ile Antalyaspor Katar’da Süper Kupa maçı oynadı. Ama Katar’da seyirci yok. Ama maç Suudi Arabistan’da olursa daha iyi olur. Suudi Arabistan son dönemde futbola çok yatırım yaptı. Ronaldo’yu, Benzema’yı aldılar. Futbol seyircisi var” demiş. Yani maçın Suudi Arabistan’da oynanmasını Ali Koç istemiş.
SUUDİ ARABİSTAN’LA YAPILAN ANLAŞMA