Siz FETÖ’nün ananaslarını yerken ben mücadele ediyordum

- “Sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlış. Olayın provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade etmeyiz.”  30.12.2023

- “Burada Türkiye’nin çıkarlarına yönelik çok açık bir sabotaj girişimi var.”  2 Ocak 2024

- “Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak, size bir şey kazandırmaz.” 7 Ocak 2024

Erdoğan yaşananları bir provokasyon girişimi olarak değerlendirdi. Ben de yazılarımda bu provokasyona dikkat çektim. Deneyimli bir gazeteci olarak Cumhurbaşkanı ile aynı tehlikeye dikkat çekmem suç mu?

GERÇEKLERİ AÇIKLAYIN ÇAĞRISI

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’e, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a gerçekleri kamuoyuna açıklamaları yönünde çağrı yaptım. Çünkü onlar sustukça, Süper Kupa maçının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı nedeniyle Suudi Arabistan’da oynanmak zorunda kaldığı gibi bir algı oluştu. Bu fiyaskoya neden oldukları için istifa etmeleri gerektiğini savundum. Ali Koç, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Şimdi sıra Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’de. Büyükekşi’nin konuşması gerekiyor. 

ALİ KOÇ TEKLİF ETTİ

Ali Koç’un sosyal medyada bir trol ordusu var. Bu trollere verdiği emeğin yüzde birini Fenerbahçe’ye verseydi, Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanırdı.

Şimdi gelelim Ali Koç’un açıklamalarına. Cumhurbaşkanı Erdoğan tepki gösterince paniklemiş. Erdoğan’ı hedef alamayınca da beni hedef tahtasına oturtmuş. Ama doğruları söylememiş. Benim bu işin peşini bırakmayacağımı düşünmemiş.

Ali Koç, “En iyi teklif Suudi Arabistan’dan geldi. Bütün dünyanın gözü Suudi Arabistan’da. Müthiş yatırımlar yapılıyor. Dünya Kupası’na talipler, alacaklar. Müthiş futbolla ilgili enerji, dinamizm, heyecan var. Futbol açısından o dönemde herhangi 100. yıl hassasiyeti yok. Almanya olmayacaksa Suudi Arabistan’ın uygun olacağını düşündük. Bize böyle söylendi, biz de ‘doğru olur’ dedik” dedi. Ben ne yazdım?

Ali Koç’un, Suudi Arabistan’a bir itirazının olmadığını hatta burada oynanmasını Ali Koç’un teklif ettiğini yazdım. Tanıklarım var.

CUMHURBAŞKANI BASKI YAPTI MI

Ali Koç, “Cumhurbaşkanımızın hiçbir alakası yok. Böyle bir hava yaratılıyor, yok. Tanıdığım kadarıyla Cumhurbaşkanı, ‘Kulüpler kabul ederse gidin oynayın, niye bana soruyorsunuz?’ derdi” diyor. Ben de milli futbolcumuz Rıdvan Dilmen’in tanıklığı ile Cumhurbaşkanı’nın, 100. yılda Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’da oynanmasına sıcak bakmadığını yazdım. Demek ki doğru yazmışım.

Ali Koç, “İstiklal marşı krizi yaşanmadı” diyor. Doğru. Ben de İstiklal Marşı ve Türk bayrağı konusunda bir kriz yaşanmadığını yazdım. Peki, maç günü Suudlular İstiklal Marşı’na, Türk bayrağına izin vermiyor, o nedenle maç oynanmayacak havasını yayan kimdi?

YURTTA SULH PANKARTI

Ali Koç, “‘Yurtta sulh, cihanda sulh’, hatta o pankartı İngilizce çıkmak istiyoruz. Bizim için o pankart olmazsa olmaz da değil. İşin ekstrası” diyor. Zaten son anda pankarttan geri adım atmışlar. Madem sizin için, “İşin ekstrasıydı” neden pankartla çıkmak için ısrar ettiniz?

Ali Koç’un bir de Cumhuriyet’in yüzüncü yılı gerekçesi var. Yüzüncü yılı Suudi Arabistan’a gidince mi hatırladınız?  Peki, 5 Ocak’ta Fenerbahçe Divan Kurulu maçın Suudi Arabistan’da oynanmaması kararını alırken, temel gerekçe yüzüncü yıl değil miydi?

İLK ÇAĞRIYI ERDOĞAN YAPMIŞTI

Mehmet Akif Ersoy, benim bir yazımı ekrana getirmiş, Ali Koç bunun üzerine yakışıksız ifadeler kullanmış. Ben ona, “Ulan” diye seslenmiyorum. O ifade Ali Koç’a yakışır, ama bana yakışmaz. Ali Koç, benden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’ye dön çağrısı yapmıştı.

CIA BAŞKANI’NIN TEKLİFİ

Bunu birkaç kez yazdım. Erdoğan’ın Davos’ta Şimon Peres’e, “One minute” çektiği olaydan sonraydı. CIA Başkanı Petraeus, Erdoğan’la görüşmesinde, “Siz İsrail’in özrünü kabul edin, biz de sizin cemaatle ilişkilerinizi düzenleyelim” teklifinde bulunmuştu. Erdoğan’ın da o dönemki MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a dönerek, “Bu kadar mı içli dışlılar?” diye sorduğunu yazmıştım. Bu görüşme 2012 yılı eylül ayında gerçekleşti.

GÜLEN CIA KONTROLÜNDE

O tarihten itibaren Ankara’da, “Fetullah Gülen ABD’de CIA’nın kontrolünde. Bu durum Türkiye açısından tehlikeli. Türkiye’ye gelirse CIA’nın kontrolünden çıkar, Türkiye’nin gerçeklerini görür” görüşü hâkim oldu. FETÖ gelmedi. Sonucunda FETÖ-NATO ortak operasyonu olan 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı.

Erdoğan o çağrıyı gelecekteki tehlikeyi gördüğü için yaptı. Ben, Ankara‘daki o havayı bildiğim için o yazıyı yazdım.

SİZ ANANASLARI YERKEN

Ali Koç, ben 7 Şubat MİT krizinde, FETÖ’nün karşısında dimdik duran bir gazeteciyim. “Burada asıl hedef Erdoğan” diye ilk karşı çıkan benim.

Siz Gezi’de çapulculara Divan Oteli’ni açarken, ben “Bu bir kalkışma girişimidir” diye ekranlarda kavga veriyordum. 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün asıl hedefinin Erdoğan’a kelepçe vurmak olduğunu savunuyordum. 15 Temmuz darbe girişiminde ise gece CNN Türk’te Erdoğan’la yayındaydım. FETÖ’nün darbe girişimine karşı canımı ortaya koyma pahasına mücadele verdim.

Siz o zaman FETÖ’nün hediye ettiği ananasları yemekle meşguldünüz.

Rahmetli Mustafa Koç, bir röportajında FETÖ’yle görüştüğünü anlatmıştı. FETÖ’nün ses kaydında geçen ananasları doğrulamış ve “Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Gayet de lezzetliydi” demişti. FETÖ bana ananas göndermedi.

Ali Koç siz FETÖ’nün ananaslarını yerken, ben FETÖ’yle mücadele ediyordum. FETÖ bana 17 suç duyurusunda bulundu. Senin hakkında bir suç duyurusunda bulundu mu?

Benim FETÖ’ye karşı verdiğim mücadelenin zekatını versem 40 Ali Koç eder...