Yasemin Boran: Zamanı kullanmak (2)

Yasemin BORAN

Güneşin ufuk çizgisinde yükselmesiyle birlikte değişen ışığı ve yürüdüğünüz yol üzerinde yarattığı oyunları izleyeceksiniz. Başka bir şey düşünmeden, sadece bulunduğunuz yerde olacaksınız. Sonra evinize dönüp duşunuzu alacak ve yapacağınız işlere konsantre olacaksınız. Akşam eve döndüğünüzde günün ne kadar uzun ve kendinizin ne kadar verimli bir gün geçirdiğinizin farkına varıp keyifleneceksiniz. Size her gün ya da haftanın üç günü bu uygulamayı yapın demeyeceğim. Çünkü, bir kez bu keyfi yakaladıktan sonra zamanı kullanmak, verimli ve başarılı olmanın sırrını kendiniz keşfetmiş olacaksınız.

Aslında insan kendisi için en doğru yöntemi kendisi keşfediyor. Ancak yine de bu keşif yolculuğuna bir yerden başlaması gerekiyor. Tabii bunun için de bilgiye ihtiyaç var. Karşılaştığınız olaylar ve metodlar, sizin için bir başlangıç noktası olabilir ve buradan yola çıkarak kendi yönteminizi keşfedebilirsiniz. Mesela size önerdiğim bu yöntemi bizzat yaşadığım bir olay sonucunda keşfetmiş bulunuyorum. Geçen gün bir arkadaşımla sabahın 05:30'unda Bebek sahiline indik. Gün henüz ışıklarını göstermeye başlamıştı. Denize vuran güneşin zayıf pırıltıları sahile yansırken boğazın bildik görünümü fantastik bir tabloya dönüştü ve müthiş heyecanlandım.

Sonra balık tutmak için sahilde olta atanları görünce onları izlemeye başladım. Yüzlerindeki dingin ifade her balık yakalayışlarında heyecanlı bir mutluluğu yansıtıyordu. Üstelik oltalarını her çekişlerinde 8-10 istavrit geliyordu.

Arkadaşım geçerken onlara seslenip 'rastgele' delyince bizi farkettiler. Öylesine kendilerinden geçmiş avlanıyorlardı ki, yanımdaki arkadaşıma fısıltıyla 'işte, doğal meditasyon yapıyorlar' dedim. Arkadaşım bana dönüp 'ne iyi ettikte geldik, bunu sık sık yapalım' dedi. Gerçekten kendimizi öylesine başka hissediyorduk ki, denizde yüzen pisliği bile görmüyorduk. Ve tabii bu halimiz gün boyu devam edince, bunun doğal bir yöntem olduğunu anladım, diyorum, Yasemin'ce...