Paylaş
Dilan’ın sosyal medya paylaşımından öğreniyoruz ki...
Namaz kılmaktan Engin’in bacakları morarmış. Dilan da aynı sorunu yaşamış. Halı yokmuş çünkü mahpusta. Önce morarıyormuş bacaklar, sonra da kararıyormuş.
*
Öyle gösterişçi bir çift ki bu Engin ve Dilan...
Ferrari’lerinin havasını atar gibi kıldıkları namazın havasını atıyorlar.
Din, din olalı böyle vahşi, böyle hunharca bir istismara uğramamıştır.
*
Yunus Emre gibi sesleneyim en iyisi ben çifte:
*
Ahmet Hakan der ki: Ey Dilan ve Engin / İsterseniz milyar rekât namaz kılın / Bu gösterişçiliğiniz ve kendinizi bilmezliğinizle / Korkarım yine gidiyorsunuz mahpushaneye.
ÜÇLÜ SEMBOLİZMDEN SADECE BİRİNİ BEĞENDİM
Genç polis memuru Şeyda’yı katleden alçak, adliyeye sevk edilirken...
Polisin üçlü sembolizm uyguladığı görüldü:
*
- BİR: İki kadın polis memuru, katili kafasına bastırarak götürdü.
- İKİ: Suç makinesi saldırgana çöp poşeti giydirildi.
- ÜÇ: Caninin bindirildiği araç, “Hayvan Büro Amirliği”ne aitti.
*
Bu üçlü sembolizmden ikisine itirazım var:
- Çöp poşeti, gereksiz olmuş. İçerdiği mesaj, bana fazla doğrudan geldi.
- Hayvan aracı içinse şunu söylemeliyim: Hayvanlara apaçık haksızlık.
*
Üçlü sembolizm arasında sadece şunu beğendim:
*
Adamın iki kadın polis memuru tarafından kafasına bastırılarak götürülmesi...
İşte bu şahaneydi.
*
Ama bu sembolizmi aşan bir realizm de yok değil hani.
O realizm de şudur: Upuzun suç kaydı olan polis katili, bugüne kadar nasıl serbest kalabildi?
EDİ RAMA’YA KESİN SORMUŞTUR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen gün BM toplantıları kapsamında New York’taki Türkevi’nde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile bir araya geldi.
Edi Rama’yla arası çok iyi Erdoğan’ın. Birbirlerini sevip sayıyorlar.
*
Benim bildiğim Erdoğan, “Edi kardeşim! Nedir şu Bektaşi Devleti işi? Nereden çıktı bu? Hele bana bir anlatsana” demiştir muhakkak.
AL KAMALA’YI VUR TRUMP’A
Trump diyor ki:
Kamala gelirse İsrail öksüz kalır. İsrail’e en çok ben destek olacağım.
Kamala diyor ki:
İsrail benim gözbebeğimdir. Ben İsrail’e daha fazla destek olacağım.
Bu durumda Kamala’cı mıyız, Trump’çı mıyız?
Tabii ki Amerikan üniversitelerinde kalbi Filistin’den yana atan öğrencilerden yanayız.
KAYSERİ’DEKİ SUCUK OLAYI
Bir görüntü var iki gündür konuşulan.
Şöyle bir görüntü:
*
Bir etkinlikte Kayseri sucuğundan mangal yapılıyor.
Etkinliğe katılan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hulusi Akar ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, mangalın başında görülüyor.
Görüntüyü izleyenler, bu isimlerin kendilerine sucuk ziyafeti çekmek için hazırlık yaptıklarını zannediyorlar.
*
Oysa görüntünün son bölümü kesilmiş.
Orada şunlar var:
*
Osman Aşkın Bak, Hulusi Akar, Memduh Büyükkılıç...
Mangal başından tek bir lokma yemeden ayrılıyorlar.
Ayrılırken de “Yiyecek olanlara afiyet olsun” diyorlar.
*
Kayseri’de düzenlenen bir etkinlikte Kayseri sucuğunun tanıtımı için belli ki böyle bir şey yapılmış.
Bunu eleştirirsin, eleştirmezsin. Senin bileceğin iş.
Ama gerçeğin tümünü vereceksin, işte bu senin bileceğin iş değil.
*
Sonuç olarak Osman Aşkın Bak, Hulusi Akar, Memduh Büyükkılıç...
- Evet, mangal yapmışlar. Bu doğru.
- Ama tek bir lokma bile yememişler. Bu da doğru.
*
Bu iki doğruyu vereceksin. Yorumunu da bu iki doğru üzerine yapacaksın.
Tabii eğer dürüstsen, hakkaniyetliysen, doğrunun peşindeysen.
Değilsen zaten sana her şey serbest.
Devam böyle.
KOCAM DA KOCAM
Böyle bir şarkı varmış ve bu şarkıyı yapan çift boşanıyormuş.
*
Hiç dinlememiş, duymamıştım bu şarkıyı.
Meğer epey meşhurmuş.
*
Dur bir dinleyeyim dedim. Açtım, azıcık kulak verdim.
“Bu adam benim kocam / Bak dikkat edin / Benim diyorum / Kocam da kocam / Paşam da paşam / Evimin direği / Gözümün bebeği”.
*
OMG! Hay bin kunduz!
Hayatımda dinlediğim en berbat, en bayağı şarkılar listesinin ilk 10’una girer.
Dinlerken utandım yahu!
“Bas bas paraları Leyla’ya” şarkısı, bunun yanında başyapıt.
“Tavukları pişirmişem” şarkısı, bunun yanında Mozart.
*
Size bir şey söyleyeyim mi:
Böyle bir şarkıya imza atıp boşanmamak şaşırtıcı olurdu.
Paylaş