Yasemin Boran: Merak ettikleriniz (2)

Yasemin BORAN

Tuhaflıklar her geçen gün artıyordu. İyileşmeyi umarken kötüleşen olaylar karşısında ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim. Sonra bir başka hocaya gittim. Önceki hocanın benim için yapmış olduğu şeylerin ters tepmiş olduğunu söyledi. Ama onun yaptıkları da pek fayda vermedi. İlk kez hocaya gittiğim günün üzerinden neredeyse bir yıl geçmişti ve ben kendimi bir gün hoca hoca gezerken buldum. Sanki aklımı yitirmiştim ve nerede bir hocanın olduğunu duysam hemen adresini öğrenip gidiyordum Bakıcılar, falcılar, hocalar, büyücüler... Diyebilirim ki, şu anda Türkiye'nin neresinde kim var biliyorum. Hatta çaresizlikten Hindistan'a bile gitmeyi düşünmüştüm. Çünkü garip bir biçimde arkadaşlarıma, eşe, dosta çare olan kişiler benim derdimi çözemiyorlardı. Bir de üstelik daha beter oluyordum. Uykularım kaçmış, garip hayaller içine düşmüştüm. Sanırım çıldırmak üzereydim ki, sizin dönemlerden söz eden yazınızı okuyup düşünmeye başladım. Aslında falcı, büyücü, hocaları dolaşırken pek çok şey öğrenmiş giderek meraklanmış ve ne bulursam okumaya başlamıştım. Sanırım işi gücü bırakıp sadece kendimi düşünmekten ve büyülerle ilgilenmekten, gerçekdışı bir dünyada yaşamaya başlamıştım. Ve düşüncelerimde yarattığım bu dünyayı gerçek zannediyordum. Yakınlarım benim için endişeleniyor ve doktora götürmek istiyorlardı ama benim doktorluk bir durumum yoktu. Aklım başımdaydı ve reddediyordum. Keşke o ilk zamanlarda doktora gitseymişim. Sonunda fiziksel sağlığım da bozuldu ve doktora gittim. Hem zihnim, hem de bedenim zayıf düşmüştü. Sinirlerimi kuvvetlendirici vitaminlerle birlikte verdiği ilaçlarla kendime gelmeye başlamıştım. Ve tabii yeniden düşünmeye başladım. Aklım başıma gelmişti. Ben neler yapmıştım, tanrım! Yavaş yavaş tuhaf görüntüler silikleşmeye başladı. Ama gördüklerimi size bir anlatsam, ama anlatamam. Çılgınlığın eşiğinde dolaştığımı şimdi anlıyorum. O sırada bunların hepsi bana doğal geliyordu. (Sürecek)