Yasemin Boran: İstekler ve beklentiler

Yasemin BORAN

İstersiniz bir türlü olmaz, beklersiniz ve olur. Daima beklediklerinizle karşılaşırsınız.

Bizler, bir beklenti içine girip öyle çok isteriz ki, bir süre sonra artık bu beklediğimizin (Nedense?) olmayacağını düşünmeye başlarız. Olmayacak bir hayalin peşinden koştuğumuza inandırırız, kendimizi. Fakat, beklemeye ve elde etmek için ne gerekiyorsa, yapmaya devam ederiz. Ve, yaparız da... Ve sonra isteğimiz giderek söner. İçimizdeki beklenti ateşi küllenmeye başlar. Ama taa içimiz, küllerin altındaki ateş canlıdır.

Sonra bir gün, bir de bakarız, olmuş. Beklediğimizle karşı karşıya gelmişiz. İşte, o an, bizim için bir mucize gerçekleşmiş gibi davranmaya başlarız.

Bu, bizim için bir sürprizdir. Olmayacak birşey olmuştur. Ve, bu sırada kimse çıkıp, ‘‘Kardeşim, sen bunca zamandır bunu elde edebilmek için çalıştın, uğraştın. Elbette sonunda olacaktı’’ demez. Dese bile, o sırada bizim bunu düşünecek halimiz yoktur. Beklediğimizle karşılaşmanın sarhoşluğu içinde bunlar birer küçük ayrıntı gibi kalmıştır. Önemli olan sonuçtur. Ve, sonuç, bizim beklediğimizdir.

Peki, şimdi de bunun tersini düşünelim.

Aynı derecede kuvvetle istediğimiz ve uğraştığımız halde bu isteğimizi elde etmemizin zor olduğunu düşünelim. Hatta, bunun imkansız olduğuna canı yürekten inanalım. Fakat, bu arada istemeye devam edelim. Hatta, bunun için yapılacak her şeyi yapalım.

İMKANSIZI YAPMAK

‘‘Olmayacak ama, ben gene de bir deneyeceğim’’ şeklinde uğraşmaya devam edelim. Bu sırada birileri çıkıp ‘‘Madem olmayacağını düşünüyorsun, niye uğraşıyorsun? Senin bu yaptığına, havanda su dövmek denir’’ diyecek olsa, ne dersiniz?

‘‘Kaybedecek birşeyim yok. Hem sonra ya, olursa...’’ şeklindeki cevaplar öyle çoktur ki, siz de böyle diyebilirsiniz. Tabii bunları söylerken içinizin bir tarafı olabileceğini fısıldadığı için böyle dersiniz. Yoksa, kaybedecek ne çok şey olduğunun farkındasınızdır ve asla uğraşmazsınız.

Sonra, onca uğraştan, mücadeleden, çabadan sonra, bir de bakarsınız, tam olmasını istediğiniz bir anda olmamış.

Kahretsin, kötü bir sürpriz!

Neden, sürpriz? Bunun neresi sürpriz? Siz, işin başından beri zaten olmayacağını beklemiyor muydunuz? Hatta, imkansızı oldurmaya çabalamıyor muydunuz?

İstediğinizle değil, beklediğinizle karşılaştınız. Yani, olmayacağını bekliyordunuz ve olmadı.

İsteğiniz ile beklentilerinizi aynı noktada buluşturduğunuz zaman başkaları için imkansız olanı başarırsınız. Bütün mesele bu durum sizin için imkansız olmasın diyorum, Yasemin'ce...