Yasemin Boran: Hindistan'dan gelen Guru







Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Geçenlerde Yogi Adnan beni aradı ve Hindistan'dan bir Svami'nin geldiği haber verdi. Evinde toplandıklarını söyleyip beni de davet etti. Tabii çok memnun oldum.

Hint kültürüyle ilgilenen birkaç arkadaşımı arayıp birlikte gittik. Doğrusu bir Svami'nin neler anlatacağını merak ederek heyecanla gittim. Kimbilir belki Upanişatlar'dan ya da Vedalar'dan söz eder de bilgilerimizi derinleştiririz, diye düşünüyordum.

Yogi Adnan her zamanki sıcak tebessümüyle bizi karşıladı. Sevgi ve hoşnutluk bedeninden yansıyıp bizi kucaklıyordu.

Bu arada Yogi Adnan'dan biraz söz etmeliyim. Yılın bir kısmını Hindistan'da geçiren ve Hint kültürüyle bütünleşen Yogi Adnan evini de çok hoş düzenlemiş. Daha kapıdan girmeden önce tütsü kokuları, şırıldayan küçük bir fıskiye ile donanmış çiçeklerin arasından süzülen ışıklı bir kapı sizi karşılıyor.

Kapıyı açıp da evine girdiğiniz zaman kendinizi Hindistan'da zannediyorsunuz. Salonda duvar boyunca dizili minderlerde oturanlar da Hintli kıyafetlerine bütünmüş olsalar, Hindistan'da olduğunuza emin olacaksınız.

Pencerenin tamamını Hint işi büyük bir kumaş kaplıyor. Tam altında diğer minderlerden daha büyük ve yüksek turuncu minderin üzerinde tamamen kazınmış saçlarıyla uzaylı figürlerini andıran zayıf, sarışın bir geleneksel Guru kıyafetlerinin içinde bağdaş kurmuş oturuyor.

Bu etkileyici dekor içinde gurunun sarışınlığı dikkatinizi çekiyor.

Sarışın bir Hintli. Olabilir mi? Halbuki bu toplantıya davet edilirken gelen Svami'nin adını sormuştum ve bana 'Jayat Vaita Svami' olduğu söylenmişti.

Karşımda duran ise, bir Amerikalı. Demek ki, Amerikalılar'dan da Guru oluyormuş diye geçirdim içimden. Öyle ya Amerikalılar'dan her şey oluyor! Niye Guru olmasın?

Sonra bu parazit düşüncelerimi bir kenara bırakıp adamın anlattıklarını dinlemeye başladım. Dinledikçe anlattıklarının hepimizin bildiği sıradan spritüel bilgilerin ötesine gitmediğini hayıflanarak anladım. Sıradan dediğim için küçümsediğimi sanmayın. Ama ruhsal bilgilere kıyısından köşesinden bulaşmış olan herkesin bildiklerinden fazlasını söylemediğini anlatmaya çalışıyorum. Çünkü, gerçekten bizim spirütüalistlerimiz çok daha zengin ve doyurucu bir anlatım içinde bulunurlardı. Üstelik tek yolun kendilerinin yolu olmayıp başka yöntemler ve bilgiler olduğunu da söylerlerdi.

Halbuki karşımda duran sarışın Svami tek yolun kendi önerdiği yol olduğunu ısrarla vurguluyordu. Doğrusu içimden soru sormak bile gelmedi. Fakat, sorulan sorular güzeldi. Hazır bulunan dinleyiciler öylesine derinleştirici sorular yöneltiyorlardı ki, Sarışın Svami'nin cevapları zayıf kalıyordu. Neyse ki, Yogi Adnan'ın uçamayan minik kuşu imdadıma yetişti de sıkıntıdan kurtuldum. Dans edermişcesine salonun ortasında öylesine ilginç bir gösteri sunuyordu ki, hazır bulunan dinleyicilerin dikkatini çekiyordu. Kimbilir belki de sarışın Guru'nun konsantrasyonunu bu minik kuş bozduğu için doyurucu açıklamalar yapamıyordu.

Ama ben yine de bembeyaz ve akıllı kuşun Hindistan'dan bizi aydınlatmaya gelen Guru'dan çok daha başarılı olduğunu söylemek istiyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları