Yasemin Boran: Bir Orhan Olcay

Yasemin BORAN

Basın camiasından bir Orhan Olacay geçti. Kimse bunu bilemedi. Sadece sevdi. O, başka biriydi, dedi.

Ama ne potansiyelini, ne sahip olduğu meziyetleri, ne de kimliğini bilemedi, anlayamadı. Sadece sevdi.

Zaten onun sahip olduğu meziyetler bedeninden öylesine yoğun bir biçimde yansıyordu ki, insanların onu sevmemesi mümkün değildi. Çünkü, böylesi bir potansiyel insanın şuurunda sadece sevgi duygusunu harekete geçirir.

Evet, onu çok seviyorduk. Birlikte çalıştığımız yıllar boyunca onu tanıyanların ağzından çıkan tek sözcük; 'Orhan Olcay, iyi biridir' den başka bir tanım yok.

Evet, sevgili arkadaşımız kelimenin gerçek anlamıyla 'güzel insan'dı. İnsan olmayı bilmek bile çok önemli, bulunduğumuz çağı yaşarken. Bir de güzel insan olmak, daha başka bir şey!

Basın camiası 'güzel insan'ını kaybetti. Ama aynı zamanda müthiş birikimiyle aktaracağı bilgileri de kaybetti. Çok üzgünüm. Ondan öğreneceğim daha çok şey vardı. Ne yazık! Herkesin öğreneceği daha pek çok şey vardı!

Ama sevgili müdürümüz öldü diye çok fazla üzülmüyorum. Çünkü tanrının sevgili kulu olduğunu biliyorum.

Hani eskilerin dediği bir laf vardır ya; kuş gibi uçtu gitti, diye. İşte o da aramızdan kuş gibi uçtu gitti. Belli ki, gitmek istedi. Onu anlıyorum.

Ama acele ettiği için de kızıyorum. Ve de bizlere verdiği son ders için teşekkür ediyorum.

Basın dünyası bir Orhan Olcay'ı kaybetti onu hiç unutmayacağız diyorum, Yasemin'ce...