Yasemin Boran: Bedenin sesini duyun

Yasemin BORAN

Dış dünyayı bedenimizin gözünden bakarak algılıyoruz. Ellerimizle dokunuyor, kulaklarımızla işitiyoruz. Ve bütün bunları aklımızla değerlendiriyoruz.

Peki, akıl dediğimiz şey nedir?

Bizim bildiğimiz akıl, doğduğumuz günden itibaren bize öğretilmiş olanların tümü. Bazılarını deneme-yanılma yöntemiyle, yani tecrübe ederek öğrendik. Bazıları ise, ki bunlar öğrendiklerimizin en büyük bölümünü oluşturuyor, doğrudan anlatılarak ve kitaplardan okunarak öğrenilmiş bilgiler.

İşte bütün bu bilgilerin ışığında akıl yürüterek dış dünyayı algılıyor, kabul gösteriyor veya reddediyoruz.

Seviyoruz veya sevmiyoruz. Ama duygularımızın da büyük bir bölümü aklımızın süzgecinden geçtikten sonra ortaya çıkıyor. Hatta aklımız duygular üretiyor. Sanki iç sesimizmiş gibi zihnimiz konuşuyor ve bunu yüreğimizin sesi zannediyoruz. Ve çoğu zaman yanılıyoruz. Çünkü bedenimizin sesini değil aklımızın sesini dinliyoruz.

Halbuki bedenimizi dinlemeyi öğrensek yanılmayacağız. Üstelik yaptığımız işlerde başarılı olacağız. İlişkilerimiz çok daha kararlı ve güçlü olacak. Bulunduğumuz yerde sağlam durmayı başaracağız. Böylece ufak tefek sarsıntılarla yere düşmeyeceğiz.

Çünkü, bedenimiz biliyor. Bedenimiz, kendisi için en iyi, en sağlıklı, en yararlı, en uygun olanın ne olduğunu biliyor. Ve bize de bildiriyor. Ama biz bedenimizin sesini duymuyoruz. Onu dinlemiyoruz, önemsemiyoruz ve değer vermiyoruz. Çünkü bilmiyoruz.

Önce evrenin bir bütün olduğunu ve bedenimizin de bunun parçası olduğunu öğrenmeliyiz. Bedenimiz, bütünün bir parçası olduğuna göre diğer parçalarla sürekli iletişim halinde demektir. Böylece bedenimizin dışında bulunan her şey hakkında bedenimizin aracılığı ile bilgi alabiliriz. (Sürecek)