Yarınların bugünü

AĞUSTOS böceği olmadıklarına göre, Avrupa’da ve ligimizde kafaya oynayacak takımların yöneticileri gelecek sezonu bugün kurgulamalılar...

Haberin Devamı

Yakın gelecek tüyoları vereceğim onlara... Ne hakla mı? Özgüvenle. Yılın üç kupalı adamı Ergin Ataman’ın başarı oranı yüzde 87 iken baktım benim yorumların, değerlendirmelerin, yol göstermelerin haklılığı tavan yapmış. Ortaköylü günlük gazete bayiim; Bütün final serisi “Efes ne yapmalı ki Beşiktaş’ı yenmeli” yazdın diye serzendi. Haklı, sevgili Ergin o kadar ne yapacağını biliyordu ki ben de ihtiyacı olana akıl verdim. 7.5 kara gün dostu adamla, sokaktan salona yoksulluktan bir çarşı efsanesi yarattı. Her zaman papaz pilav yemeyeceğine göre artık yarın beyaz sayfa açmalı Kartal... Tek Avrupa’lı takımına yoğunlaşarak, Ataman etrafında ‘yepyeni’ takım kurmalı.

Ezeli garabet

Cimbom ne hikmetse arkasında durmaktan vazgeçtiği (!), başlıbaşına case study/dosya ilginçliğinde davranışlar sergileyen mucit coach’u Oktay Mahmuti’yle, yolunu ayırdığına göre; Tek menajere bağlı kalmaksızın casting/kadrolama yapacak, teknik kadronun ayaklarını yere bastıracak, geçen yılki, ‘bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete’ son verecek bir genel menajere şiddetle ihtiyaçları var derken, Lutfi Arıboğan, bu göreve atandı, hayırlara vesile olsun.
Eş zamanlı olarak Erman Kunter’i de artık takımın başında görsek iyi olacak. Varolamadan yok olan Aydın Örs ve gönderilen Spahija’dan sonra Fenerbahçe’de Kemal Dinçer dönemi başladı. Ne kadar sürer bilinmez. Kemal, İbrahim Altınsay modelidir. Dağ dağa küser dağın haberi olmaz. Bir gün bakarsınız ‘çat’ diye istifa eder. Gitti Messina’yla konuştu CSKA Coach’u oldu. Yetkin marka coach’suz, her kafadan başka ses çıkar ve Yenerbahçe olmaları çok zorlaşır.

Tık n’EFES

Haberin Devamı

Patronları bugüne kadar hiçbir hayrını görmediği dış ve iç akıl hocalarını tek kalemde silerek, ‘Markakoç+onun takımı’ formatını devreye sokmalı... Transferleri yalıda yapıp, rahmetli Menderes gibi ‘Odunu koysam koç yaparım’ anlayışsızlığı yürümedi. Yapmayın etmeyin diyip durduklarıma bir bakalım;
Büyük paralar harcanıp yıldızlar topluluğu takım kuruldu. Çaylak Ufuk Sarıca’nın eline bırakılıp, hem sevgili Ufuk hem de takım harcandı. Tek menajere mahkum, evlere şenlik oyuncu alıp göndermeler gırla gitti. Avrupa treni kaçtıktan sonra takımın başına, Yunanlı ortağın salık vermesiyle, ‘krizi geçene kadar’ kaydıyla, no name bir Fransız (!)/Zourus coach getirildi. Adamcağız kendini ve takımı tanıyana kadar yaralı Kartal kupayı kaptı kaçtı.

Yazarın Tüm Yazıları