Üçü de hak etti

"Önceki akşam Devlet Konukevi’nde çoktan hak edilmiş bir ödül töreni vardı.

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin kültürel değerlerini yurtdışında tanıtmaya katkıda bulunan üç kadına üstün hizmet madalyası verdi.

Bu üç kadın, Prof. Nurhan Atasoy, Dr. Filiz Çağman ve Dr. Nazan Ölçer’di.

Kendim ödül almış kadar sevindim.

Çünkü, bu üç kadın Türkiye’ye, hakkını kolay kolay ödeyemeyeceğimiz büyük yararlar sağladılar ve sağlamaya da devam ediyorlar."

Ben de çok sevindim, doğrusu orada bulunmayı da çok isterdim. Onların sevincini paylaşamadığım için de üzüldüm.

Üçü de böyle bir madalyayı çoktan hak ettiler.

Üçü de Türk sanatının, Türk kültürünün, yurtdışında tanıtılması, bilinmesi açısından büyük çaba harcadılar.

Nurhan Atasoy, yazdığı kitaplarla, yurtiçinde ve dışında yaptığı araştırmalarla; Nazan Ölçer, müdür olarak görev yaptığı Türk İslam Eserleri Müzesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki çalışmalarla, yazdığı yazılarla, incelemelerle, yurtdışında açtığı sergilerle; Filiz Çağman da Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü dönemindeki çalışmalarla, incelemeleriyle, yurtdışında hazırladığı sergilerle tanındılar.

Üçü de Türkiye’nin sınırlarını aşarak tanınmamızı sağladılar.

İki müze de, yurtdışından önemli sergilerle gündeme geldi. Buradaki önemli sergilerin bir bölümü de Atasoy’un çalışmalarıydı.

Ben üçünü de kutluyorum.

* * *

BİR süre önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de Çankaya’da 5 ödül için bir tören düzenlemişti.

Cumhurbaşkanı, "Ben bunları seçtim" gibi kimsenin tartışmayacağı bir yargı yerine, topladığı seçici kuruldan öneriler aldı.

Estetik demokrat bir tavır sergiledi.

Ödül alanların adlarını anımsatayım:

Ferruh Başağa, Oktay Akbal, Ara Güler, Halil İnalcık, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı.

Devletten gelen ödülleri ben önemserim. Çünkü Türk kültürünün, sanatının, edebiyatının yayılması, daha çok kişilere ulaştırılması konusunda yaptıkları hizmet, o ülkenin geleceği için yapılmış en büyük hizmettir.

* * *

DEVLET, bu ülkeye emek verenleri unutmasın, ödüllendirsin.