Turuncu mendil ceplerde

İSTANBUL dev bir oturma odası gibi. Sanattan siyasete, bilimden iş dünyasına kadar çeşitli alanlarda dünyanın kaderini az ya da çok etkileyen birileri ile her gün o kocaman odada karşılaşıp konuşmanız mümkün hale geldi.Dünya diyalog kenti haline gelen İstanbul’da Azerbaycan muhalefet lideri İsa Gamber ile de karşılaştım. Arı grubu tarafından düzenlenen Genişletilmiş Ortadoğu’da demokratikleşme ve güvenlik konulu toplantıya katılmak üzere gelmişti. İsa Gamber için Azerbaycan’ın en uzun süreli muhalefet lideri sıfatı taşıyan politikacısı diyebilirim. Gamber, kasımda yapılacak genel seçimler konusunda iddialı. Bu seçimlerin Azerbaycan’da demokratikleşme açısından çok önemli olduğunu düşünüyor.İlk kez ülkenin önemli muhalefet güçleri ortak listeyle seçime giriyorlar. Halk Cephesi’nin lideri Ali Kerimli de bu seçimlerde, 2003 bakanlık seçimlerindeki kararının aksine, onlarla birlikte hareket edeceğini açıkladı. Kadife devrimlerin yeni durağı Azerbaycan gibi görünüyor. Turuncu mendilleri ceket ceplerine koymuşlar bile. Ama Gamber ile konuştuklarımız bunlar değil. Biz daha çok Türkiye ile Azerbaycan ilişkileri üzerinde durduk. * * * ‘TÜRKİYE, Ermeni meselesini kontekstinden çıkartmamalı’ diyor İsa Gamber ‘Bu meselede adım atılacaksa Azerbaycan hükümeti ile konuşulmalı.’Belki Başbakan Tayyip Erdoğan, Bakü ziyaretinde bu konuyu da gündeme getirir İlham Aliyev ile bilemiyorum ama Gamber’in sözlerinin anlamı şu. Türkiye, Ermenistan ile sınır kapısı sorununu Karabağ meselesinden ayrı ele almamalı.‘Ermenistan hükümeti ile iyi ilişkiler kurulması, Türkiye’yi soykırım iddialarının baskısından kurtarır mı?’ diye soruyor yanıtını da kendisi veriyor:‘Tavizler verildiğinde Ermenistan Hükümeti’nin daha ılımlı davranacağını sanmak doğru değil’ diyor ‘Bakın Türkiye hava sahasını açtı, ne değişti? Soykırım iddiaları Ermeni devlet politikasının bel kemiğini oluşturuyor. Bu iddiadan geri durmayacak. Türkiye sınırları açacaksa ilk önce Azerbaycan hükümetiyle konuşup, bunu neden yaptığını anlatmalı, karşılığında nelerin kazanılacağını da anlatmalı.’Çünkü topraklarının yüzde 20’si Ermenistan işgali altında olan Azerbaycan halkı, Türkiye’nin bu siyaset değişikliğinin ne getireceğini bilmek zorunda. Ermenistan ile ilişkiler hep böyle mi gidecek? Bu durumdan halkın bir yararı var mı? Görüşlerini öğrenmek istiyorum.‘Ermenistan ile ilişkilerin mutlaka düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz’ diyor ‘Biz iktidara geldiğimizde buna çalışacağız ama Kafkasya’da sorunların çözümünün şartı var. O da belli. Demokrasi. Sadece Azerbaycan’a değil, Ermenistan’a da demokrasi gelmeli, çözüm başka türlü mümkün değil.’* * * TÜRKİYE ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler onbeş yıl önceki hızından çok şey yitirdi. Bakü-Ceyhan boru hattındaki karşılıklı çıkarlar dışında görünürde bir şey yok. İlişkinin insani ve kültürel boyutunu geliştirmek için kimse yaratıcı bir adım bile atmaz oldu. İsa Gamber, ‘Bizim Türkiye ile ilişkimiz öyle olmalı ki, Ermeni meselesi, Kıbrıs gibi konuları birlikte oturup konuşmalı ve hareket yolu çizmeliyiz’ diyor. Azerbaycan ile başlayıp, ikinci adımda Gürcistan sonra da Ermenistan’ı da içine alacak ortak hareket zemini geliştirmek bu bölgede tabii ki bize düşüyor. Eğer o da Amerika’dan beklenmiyorsa tabii.
Yazarın Tüm Yazıları