Teşekkür

ÖNCE bir teşekkür borcumuz var, onu ödeyelim: Başbakan Tayyip Erdoğan, bildiğiniz gibi bu gazete dahil, kızdığı basın organlarını alıp okumayın diye partisinin üyelerine tavsiyede bulunuyordu. Önceki gün bazı gazetecilerle yaptığı ve TRT’de yayınlanan görüşmede açıkladığına göre, tavsiyesini kendisi de tutmuyormuş.

Haberin Devamı

Nitekim bu satırların yazarı dahil 5 gazeteciden söz ederken:

Belli bir grup medyanın köşe yazarlarının yazdıkları var. İşi o kadar ileri götürüyorlar ki ‘Madem inanmıyorsun, Genelkurmay Başkanı’nı görevden alırsın’ diyor(lar)diyor.

Doğrudur. Birbirimizden habersiz olarak biz 5 gazeteci, bir tarihte bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Sadece eleştirmek marifet değil, o konuda öneriniz ne ise onu da yazın” şeklindeki tavsiyesine uyarak, son “Islak imza”lı, “Arınç’a suikast”lı, “Kozmik oda”lı, “Balyoz”lu olayları ve suç duyuruları ışığında, “Madem bu haberlerin ve huzursuzluğun kaynağı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni görüyorsunuz, size düşen o kaynağın başındaki kişiyi görevden almaktır” demişiz.

Haberin Devamı

Bu durumda bizim de Başbakan Erdoğan’dan bir teşekkür bekleme hakkımız yok mu?

Tam tersine, Başbakan şikâyetçi olduğunu söylüyor.

Aslında Kırıkkale civarındakı “çift yol”u açarken 5 televizyon kanalının canlı yayın yapmasını yetersiz bulup kızdığını da görünce, “Başbakan’ı memnun etme imkânı olmadığını” anlamalıydık ama, insan bazen boş bulunuyor.

Başbakan Erdoğan’ın 6 gazeteci ile yaptığı görüşmede söylediklerinde katıldığımız ve katılmadığımız başka sözleri de var. Örneğin “EMASYA Protokolü”nün yürürlükten kaldırılacağını söylemesi doğrudur. Çünkü o protokol mülki idareyi tornistan edip askere gereksiz yetki ve görev veren tuhaf bir belgedir.

İkincisi “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi” denen metnin “Kanuni bir geçerliliği yok” diyor ki, o da doğrudur.

Doğrudur ama o belgenin “manevi” bir bağlayıcılığı vardır ve “devletin devamlılığı” ilkesinin önemli bir unsurudur. O belge, gelip giden hükümetlere bir bakıma “Bu ülkeyi sizden önce de birçok hükümet yönetti. Hepsinin edindiği deneyimlerin ve bu devletin devamlılığı için önemli saydıkları önlemlerin özü burada yazılıdır” diyen bir “adı konmamış vasiyetname”dir.

İrticanın o belgede öncelikli bir iç tehdit olarak yer almasına Başbakan’ın itirazı varmış.

İyi de o itiraz gerçekleri, özellikle son 200 yıldır yaşanmışları ortadan kaldıracak mı?

Haberin Devamı

Keza Başbakan, Yargıtay Başsavcısı’nın, bir gazeteciye “Hakkında dava açılacak parti bunu hisseder” anlamında bir söz söylemesine çok kızmış. “Ortada herhangi bir şey yokken nasıl böyle bir ifade kullanır? Bu olacak iş mi?” diyor.

O sözle hiçbir parti hedef alınmadığı için hiçbir lider tepki göstermezken, insan merak ediyor, neden sadece Erdoğan gösteriyor?

Yazarın Tüm Yazıları