Talabani ile uzlaşma dönemi

ARAP milliyetçiliğinin kalelerinden olan Irak’ta bir Kürt’ün devlet başkanlığı koltuğuna oturması ne anlama geliyor?

Irak, Kürtlerin kendi kimliklerini koruyarak iktidarı paylaştıkları ilk ülke oluyor.

Celal Talabani’nin arkasındaki uzlaşma, önümüzdeki günlerde Irak toplumuna en geniş anlamda yayılabilir, Kürtler karşılıklı tavizlere yanaşacak bir ruh halini benimseyebilirlerse eğer bu gelişme, bölgemizi etkileyecek güçte derin bir değişimin başlangıcı olabilir.

Irak’ın geçici devlet başkanlığının Kürtlere verilmesi, tüm bölgede eşitlik anlayışının yayılması için bir fırsat yaratabilir. Ama bugüne kadar izlenen‘karşıdakini kale almadan en fazlasını isteme’ anlayışı devam ederse, önümüzdeki dönem de Irak’ta istikrar beklentisi suya düşer.

* * *

BUGÜNE
kadar Irak’ta Kürtlerin tavrından rahatsız olan Araplar, Kerkük’ün statüsü, peşmergelerin geleceği, hükümette bakanlıkların dağılımı ve Irak bayrağının değiştirilmesi konusundaki tartışmaların bir an önce çözümlenmesini istiyorlar.

Dün Londra’dan ulaştığım Şii Arap bir yetkili şikayetlerini şöyle sıralıyordu:

‘Halk rahatsız. Kürtler çok fazla şey istiyorlar. Peşmergelerin Irak ordusuna katılmasına izin vermiyorlar. Kendi silahlı güçlerini korumak istiyorlar. Irak ordusu Kürt bölgelerine giremiyor. Irak’ın ulusal gelir kaynaklarını paylaşmaya yanaşmıyorlar. Kerkük’ü Kürt bölgesi ilan ediyorlar. Her yerde Kürt çıkarlarını öne çıkartıyorlar. Arap Ligindeki toplantıda Hoşyar Zebari Irak Dışişleri Bakanı gibi değil, Kürtlerin temsilcisi gibi konuştu. Acılardan söz edildiğinde Kürtlere yönelik baskılardan, Halepçe’den söz ediyorlar. Bizim, güneyde bataklıklarda çektiklerimizden bahsedilmiyor.’

Irak halkı diken üstünde. Bu yüzden de geçici hükümetin uzlaşma temelinde kuruluyor olması, adım adım sağlanan ilerlemeler çok önemli. Birbirlerinden çok farklı hayallerle bir araya gelen ve ortak çıkar noktasında birleşmeye çalışarak ülkelerini yeniden kurmaya uğraşan Iraklı liderlerin işi çok zor.

İktidar olmak muhalefet etmeye benzemez. Düne kadar Saddam’a muhalefet ederek siyaset yapanlar bugün iktidarın sorumluluğunu taşırken dünkü iddialarını aynı inatçılıkla sürdüremezler. Sürdürürlerse başarılı bir muhalefetteki başarılarını, iktidarda yakalayamazlar.

* * *

ANKARA’nın, Talabani’yi tebrik eden ilk ülkeler arasında olması olumlu bir gelişme. Yoksa, bugüne kadar izlenen tutumun aksine yeni bir yaklaşım mı benimsiyor Ankara? Irak halkına Türkleri, Kürtleri, Araplarıyla bir bütün olarak kucak açmamız gerektiğine inanan görüşün ağırlık kazandığını söylemek mümkün.

Irak’ın komşuları arasında, onun sorunlarından en çok etkilenen ülke hiç şüphesiz Türkiye. Hangi komşu ülke Türkiye kadar can kaybetti bu süreçte? Hangisi şiddet ve terörün tehdidi altında kalıyor Türkiye kadar? Hiçbirisi.

Irak’ın sorunlarının çözüm süreci bizim açımızdan çok önemli. Hep bunu söylüyor ve savunuyorum. Türkiye’nin, Irak halkının kararlarına saygılı, kucaklayıcı ve işbirliğinden yana tavrı ile ülkenin yeniden inşaasına katkıda bulunması herkesin çıkarına.
Yazarın Tüm Yazıları