Paylaş
Maça 0-12’lik bir seri ile başlayan rakip, hiç kuşkusuz ki daha konsantre ve organize olan taraftı. İlk sayılarımızı ancak dört buçuk dakika geçtikten sonra bulabildiğimiz ilk periyotta, Fall’un her iki pota altında, Clavell’in ise inisiyatif kullanarak dışarıdan yarattığı etki, Beşiktaş’ın direncini yerle bir etti. Gün boyunca etkisiz kalan Lalanne’in yerine Sertaç ve Semih girdikten sonra Fall’un etkinliği azalsa bile, Boothe ve bilhassa günün kilit ismi Jankovic ile rakip takım ritmini korudu ve ilk çeyreği 6-24 gibi bir farkla önde tamamladı. Bu denli sayı farkına karşın çeyrek boyunca sadece iki takım faulü yapan Beşiktaş’ın savunmadaki gevşekliği şaşırtıcı derecede içler acısıydı.
İkinci çeyreğe Diebler’ın üçlüğüyle başlayan Beşiktaş, savunmada işleri ciddi anlamda sıkı tutarak farkı kısa sürede dokuz sayıya kadar indirdi. Bu bölümde tamamı benchten gelen Semih, Sertaç, Diebler ve Weems’in sayı ve savunma katkıları sayesinde, Fall’un kenarda oturduğu dakikaları iyi değerlendiren Beşiktaş, Clavell ve Jankovic’e yine kesin bir çözüm bulamadı ve ilk yarı 27-40 konuk takımın üstünlüğüyle sona erdi. Ribauntlarda Sakarya’nın 18-24’lük üstünlüğünün yanı sıra, kısa rotasyonundan istediği katkıyı alabilen taraf da yine Sakarya oldu. İlk serbest atışlarımızın bile çeyreğin son altı dakikasına girilirken gelmesi, Kara Kartalların hücumdaki sorunlarını belgeler nitelikteydi. Boothe’un cut’ları da fark yarattı.
Üçüncü çeyrekte oyuna geri dönen Fall, Semih’in üzerinden bulduğu basketle takımını ateşlese de, sırasıyla Adams, Boothe, Clark ve Clavell’in karşılıklı üçlükleriyle oyun bir anda üçlük düellosuna döndü ve Beşiktaş, Fall’un ikili oyun müdafaasındaki hantal ayaklarını iyi kullanıp pota altından Semih ve Sertaç ile düzenli biçimde sayılar bulmaya başladı. Adams ve Weems ile oyunun her iki tarafında da enerjiyi yukarı çeken Beşiktaş, tam saha baskı uygularken bu defa karşısında Lazeric Jones’u ve ekstra basketlerini buldu. Bu yüzden, üçüncü çeyreği de geride noktaladı (47-56).
Ne olduysa, o dakikadan sonra oldu. Son çeyrekte oynayan taraf sadece Sakarya’ydı, dense yeridir. Nitekim arka arkaya tam sekiz sayı ve pek çok hücum ribaundu kaydeden Jankovic ve her fırsatta sürpriz dış şut isabetleriyle Beşiktaş’ın her türlü geri dönüş hamlesinde umut kıran Jones, sazı ellerine aldılar ve hiç bırakmadılar. Diebler ve Sertaç’ın basketleri haricinde sadece Weems’in son saniye smacı ve Adams’ın serbest atışlarıyla sayı bulabilen Beşiktaş, hücumda tamamen amatörlük seviyesine gerilediği bu çeyreğin neticesinde maçı 60 sayı barajını bile geçemeden, 58-71 mağlup tamamladı.
Söylenecek bazı anahtar unsurlar var elbette; misal, Adams (15s 5r 3a 3tk) hariç ilk beşin tamamı toplam sadece 5 sayı atabildi (ki buna takımın lideri Strawberry de dahil) ve tüm sayı katkısı benchten geldi. Ribauntlarda 34-41 geride kaldık, asistlerde de durum rakibin lehineydi. Koç Selçuk Ernak ve ekibini, konsantrasyon, azim ve oyun kontrolü için kutlamak lazım. Beşiktaş’ta ise, apaçık kötü bir gidişat var ve Avrupa’dan elenmek beklenenin tam aksi yönde bir etki yaratmışa benziyor. Bu oyuncu grubuyla, özellikle de 1/9 isabette kalarak şaşırtmayan Clark ile devam etmek, bu havada giderek zorlaşıyor. Koç Ufuk Sarıca’nın radikal kararlar alması gerekebilir, kendisine kolaylıklar ve başarılar diliyorum...
Paylaş