Sizin başınıza gelse ne yaparsınız?

Otobüste, metroda, uçakta belki de yanınıza oturan ve sizin hiçbir zaman bilemeyeceğiniz acılı bir soru...
Yer vermeyeceğim. Hangi şehirde olduğunu bile açıklamayacağım.
Mahkemenin adını bile anmayacağım.
Henüz 12 yaşındayken başladı o kâbus. Harçlığını çıkarmak için gittiği tatlı dükkânının sahibi ufaktan tacize başlamıştı.
Korkuyordu. Susuyordu. Kimseye bir şey anlatamıyordu.
Aylar geçtikten sonra 58 yaşındaki hayvan, B.A.’ya tecavüz etti.
Korkudan yine kimseye söyleyemedi. Tam bir kâbus.
Sonunda B.A.’nın gizlice günlüğünü okuyan bir okul arkadaşı durumu öğretmenlerine anlattı.
Dava açıldı. Doktor raporuyla tecavüz belgelendi. Hayvan tutuklandı.
Ama bu kadar değil ki...
Asıl acı şimdi hepimizin üzerine geliyor.
Neden mi?
Çünkü mahkeme ikinci duruşmada B.A., “Bağırmadı. Yardım istemedi” diye hayvanı tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı.
Eğer dava “reşit olmayanla ilişki” olarak sonlanırsa hayvan 2 yıl ceza alacak...
İşte bu nedenle soruyorum.
Bu ceza hepimizin vicdanlarına değil mi?
Sizin bir yakınınıza bu hayvanca saldırı olsa siz ne yaparsınız?
Bu acıyı nasıl taşıyacağız?

Deniz sezonu açılırken denizci için ilk izlenimler

ÖNCEKİ hafta Marmaris Fethiye arasında bir yelken seyri yaptım.
Ekincik. Göcek... Fethiye koyları. Sevgili dostum Osman’ın Turunçpınar’ı...
Ardından Yunan adaları..
Leros...
Kısa metraj izlenimler şöyle:
MARMARİS-GÖCEK:
- Göcek’te “mavi kart uygulaması” tutmuş. Artık önüne gelen sintineyi basamıyor. Çevre Bakanlığı ile yerel yönetimleri kutluyorum.�
- Ağaçlara halat bağlama devri kapanıyor. Böylece kıyılardaki ağaçlar kurtuluyor. Çünkü beton ve demir babalar yapılmış.
- Önüne gelen iskeleye çıkamıyor. Çakma evleri yüzen taşıt diye yutturamıyor.
- Ancak kıyılardaki yapılaşma tehlikesi sürüyor.
Ve asıl soru?
- Hangi kıyıya yanaşsam aynı soru:
“Abi biz içki satamayacak mıyız?”
YUNAN ADALARI:
Geçen ay pasaportumda KKTC damgası olduğu için Sakız Adası’na almamışlardı.
Ama şimdi öyle değil.
Bir dönem adalara gelen Türklere olmadık güçlüğü çıkaran Yunan polisi, şimdi hiç yok.
Çünkü Türkler para harcıyor.
Türklere özel muamele var.
Ne garip?
Bir dönem kıta sahanlığı üzerinde Kardak’tan çardağa kadar olmadık sıkıntıları yaşadığımız Yunanistan, adalar için pasaportu neredeyse kaldırmış.
Adalardaki “Türk düşmanlığı” yerini “Hoş geldiniz turist Türkler”e bırakmış.
Evet, deniz ve rüzgâr mevsimi başladı.
Sorun bakalım bu ömürde acaba kaç yazınız kaldı?
O yüzden bütün denizciler için Sadun Abi’nin sesiyle,
16’ncı frekanstan en yüksek tonda anons ediyorum:
“Rüzgârınız bol, deniziniz kolayına olsun.”