Son Güncelleme:
Yollar hep şaraba çıkar
Günümüzde bağbozumu gezileri bir turizm aktivitesi artık, biliyorsunuz. 10. yılı ve 40. sayısında "şarap ve sanat" temasını ele alan P Dergisi’nin konularından biri de bağbozumu şenliklerinin tarihi. Şarap deyince akla gelen ilk konulardan biri, bağbozumu... Bağbozumu şenlikleri yeniden doğuş çünkü; üzüm toplanacak, çıplak ayaklarla ezilecek ve şaraba dönüştürülecek!
Hasadın meyvesi bir sonraki yıl içinde saklanacak ve yaşamın sürekliliği sağlanacak. Bu sayıda Andrew Catchpole, Antik Yunan ve Mısır medeniyetlerinden günümüze yaptığı yolculukta tanık olduğu bağbozumu şenliklerini anlatıyor. Yazıya aynı zamanda Fransa’daki Rothschild Müzesi’nde yer alan bağbozumu betimlemeleriyle örülmüş duvar halısının ayrıntıları eşlik ediyor.
Tarih boyunca şarabın hem simgesel, hem de fiziksel açıdan bereket, din, fedakarlık ve şenlikle ilgisi olduğu düşünülmüştür. Şarap üreticisi toplumlarda bağbozumu son derece önemlidir, çünkü bu dönem senelik tarım döngüsünün doruğunu temsil eder. Antik uygarlıkların tümünün savaşlar, kıtlıklar, ahlaki çöküşler, budalalıklar ve afetler yüzünden yıkılmasına karşın, geçen 5000 yıl boyunca bağbozumu şenliklerinin özü hayatta kaldı.
Andrew Catchpole 2000 senesinin sonbaharında etkileyici Douro Vadisi’nin yüksek yerlerindeki bir konakta Portekiz üzümlerini çiğneme merasimine davet edildiğinden bahsediyor ve "Her yaştan işçilerin oluşturduğu gruba katıldım. Diz boyu mor üzümle dolu, geniş, granitten yontulmuş, taş tenekelere tırmanmadan ayaklarımı temizledim. Bu serin taş mahzende üzümlerin üzerinde düzgün çizgiler oluşturarak davul döver gibi yürüdük. Akordeonun sesiyle birlikte hava da değişti" diyor.
Sonra da devam ediyor:
"Üzümün suyu ayaklarımızın altında ılıdıkça ve müziğin ritmi havaya yayıldıkça eğlenen gençlerin sallanan bedenlerinden giderek daha fazla aşk kıvılcımı saçılmaya başladı. Bu basit, yalın yaşantı, yani halk ezgilerinin ritmine göre taştan tekneler içinde çıplak ayakla üzümleri ezme işi, ezeli ve ebediydi. Antik Mısır, Yunan ve Roma’daki üzüm toplayıcıları da müziği, dansı ve sonrasındaki şöleni ve içki alemini biliyordu.
ŞİİRİN VE ÖLÜMÜN VAZGEÇİLMEZ TEMASI
"Daha önce de eski Mısırlılar şarabı ölümden sonra yaşamla ilişkilendirilmiş, tanrılarına şarap sunarak hem ölümden sonraki yaşamlarını, hem de şimdiki yaşamlarındaki kurtuluşlarını garanti altına almak istemişlerdi. Mısır’da ilk başlarda günümüzün Suriye ve Irak topraklarından ithal edilen şarap, zamanla krallık ve ölümden sonraki yaşama yolculukla eşanlamlı hale geldi. İÖ 3500 gibi uzak bir tarihte ölen efsanevi Akrep Kral, 700 şarap testisiyle birlikte gömülmüştü. İÖ 14. yüzyılda Tutankamon’un karallığı sırasında Nil çevresinde bir şarap endüstrisi kurulduğuna dair pek çok kanıt vardır.
"Şarap festivalinin bağbozumuyla ilişkilendirildiğine ait ilk ayrıntılı kanıt, Eski Yunanlıların Anthesteria’sında görülür. Bu üç günlük ziyaret şarap tanrısı Dionysos’a adanmıştır. Atina ve Küçük Asya’da yaygındır. Bundan sonra Dionysos kültü kesin biçimde yerleşti. Daha sonra, İÖ 600-300 dönemine ait klasik kırmızı figürlü vazo figürleri Dionysos’u içki törenleriyle bağdaştıran betimlerle dolmaya başladı. Dionysos kültü, yüksek Yunan toplumu tarafından sempozyuma dönüştürüldü. Şarap İÖ 80’lerde Bağdat’taki Abbasi sarayı tarafından şiirin vazgeçilmez teması olarak kabul edilerek Arap dünyasındaki kutlanışının doruğuna ulaştı. Daha sonra Perslilerin yaptığı Bacchusçu günlük yaşantının bir parçası olarak kalmaya devam etti. Musevilik ve Hıristiyanlık da şarabın tinsel simgeselliğine sıkıca sarıldı. Ortaçağda şarap yapımı keşişlerin manastırlarda yaptıkları dinsel törenler ve uygulamalarla iç içe geçmeye başladı.
BUGÜNÜN EN ETKİLEYİCİ ŞARAP FESTİVALLERİ
"Modern bağbozumu şenliklerinin en etkileyici olanlarından biri İspanya’dakilerdir. Rioja festivalini ele aldığımızda haftanın başında bu ünlü şarap bölgesindeki her köyden bir temsilci, Longorono kasabasının meydanına simgesel bir tutam asma getirir. Geleneksel giysileri içindeki erkekler bu asmaları açık, taştan bir tekne içinde ayaklarıyla ezerler. Üzümlerden akan suyu kutsamak için Valvanera Bakiresi heykeline bir adak adanır... Hasat haftası dans, sokak müziği, şölenlerle ve havai fişekler gibi sayısız şenlikle sarmalanmıştır. Homerosçu özelliği olan bir kurban töreni de vardır şenlikte. Benzer bir törende İspanya’nın güneyindeki Jerez’de gerçekleşir. Buradaki hasat üzümlerinden sherry yapılır. İlk ezilen üzümün kutsanmasına güvercinlerin serbest bırakılması eşlik eder. Jerez’deki arena boğaların kanlarıyla lekelendikçe kalabalığın alkış ve haykırışları yankılanır.
"Hasadı kuşatan en büyüleyici olaylar Fransa’da meydana gelir. Burgonyalılar bağbozumu şenliklerini, bir sanat formuna dönüştürürler. Törenler üç gün sürer. Şenlikler, Cote d’or’un efsanevi bağlarında altın eğimlerinde ünlü şarap kasabaları Nuits-Saint-George, Beaune ve Mersault’da gerçekleşir. Nuits’deki ilk günde Chevaliers Du Tastevin diye bilenen seçilmiş topluluk, üstlerinden zarafetle dökülen cüppeleriyle tatma töreni ve yeni hasadın şaraplarının yardım amaçlı açık arttırmada satılması için bir araya gelir. Trois Glorieuses’ün amacı Burgonya şarap ticaretini yürüten köyleri, şirketleri ve toplulukları bir çatı altında toplamaktır. Trois Glorieuses’ün antik Yunan’ın Anthesteria şenliği ve Mısırlarının görkemli hasatları gibi eski bağbozumu şenlikleriyle birçok ortak yönü vardır. Bu kültürler bağbozumu kutlamanın birçok farklı yolunu bulmuş olabilirler ama sonuçta yollar hep şaraba çıkar."
Tarih boyunca şarabın hem simgesel, hem de fiziksel açıdan bereket, din, fedakarlık ve şenlikle ilgisi olduğu düşünülmüştür. Şarap üreticisi toplumlarda bağbozumu son derece önemlidir, çünkü bu dönem senelik tarım döngüsünün doruğunu temsil eder. Antik uygarlıkların tümünün savaşlar, kıtlıklar, ahlaki çöküşler, budalalıklar ve afetler yüzünden yıkılmasına karşın, geçen 5000 yıl boyunca bağbozumu şenliklerinin özü hayatta kaldı.
Andrew Catchpole 2000 senesinin sonbaharında etkileyici Douro Vadisi’nin yüksek yerlerindeki bir konakta Portekiz üzümlerini çiğneme merasimine davet edildiğinden bahsediyor ve "Her yaştan işçilerin oluşturduğu gruba katıldım. Diz boyu mor üzümle dolu, geniş, granitten yontulmuş, taş tenekelere tırmanmadan ayaklarımı temizledim. Bu serin taş mahzende üzümlerin üzerinde düzgün çizgiler oluşturarak davul döver gibi yürüdük. Akordeonun sesiyle birlikte hava da değişti" diyor.
Sonra da devam ediyor:
"Üzümün suyu ayaklarımızın altında ılıdıkça ve müziğin ritmi havaya yayıldıkça eğlenen gençlerin sallanan bedenlerinden giderek daha fazla aşk kıvılcımı saçılmaya başladı. Bu basit, yalın yaşantı, yani halk ezgilerinin ritmine göre taştan tekneler içinde çıplak ayakla üzümleri ezme işi, ezeli ve ebediydi. Antik Mısır, Yunan ve Roma’daki üzüm toplayıcıları da müziği, dansı ve sonrasındaki şöleni ve içki alemini biliyordu.
ŞİİRİN VE ÖLÜMÜN VAZGEÇİLMEZ TEMASI
"Daha önce de eski Mısırlılar şarabı ölümden sonra yaşamla ilişkilendirilmiş, tanrılarına şarap sunarak hem ölümden sonraki yaşamlarını, hem de şimdiki yaşamlarındaki kurtuluşlarını garanti altına almak istemişlerdi. Mısır’da ilk başlarda günümüzün Suriye ve Irak topraklarından ithal edilen şarap, zamanla krallık ve ölümden sonraki yaşama yolculukla eşanlamlı hale geldi. İÖ 3500 gibi uzak bir tarihte ölen efsanevi Akrep Kral, 700 şarap testisiyle birlikte gömülmüştü. İÖ 14. yüzyılda Tutankamon’un karallığı sırasında Nil çevresinde bir şarap endüstrisi kurulduğuna dair pek çok kanıt vardır.
"Şarap festivalinin bağbozumuyla ilişkilendirildiğine ait ilk ayrıntılı kanıt, Eski Yunanlıların Anthesteria’sında görülür. Bu üç günlük ziyaret şarap tanrısı Dionysos’a adanmıştır. Atina ve Küçük Asya’da yaygındır. Bundan sonra Dionysos kültü kesin biçimde yerleşti. Daha sonra, İÖ 600-300 dönemine ait klasik kırmızı figürlü vazo figürleri Dionysos’u içki törenleriyle bağdaştıran betimlerle dolmaya başladı. Dionysos kültü, yüksek Yunan toplumu tarafından sempozyuma dönüştürüldü. Şarap İÖ 80’lerde Bağdat’taki Abbasi sarayı tarafından şiirin vazgeçilmez teması olarak kabul edilerek Arap dünyasındaki kutlanışının doruğuna ulaştı. Daha sonra Perslilerin yaptığı Bacchusçu günlük yaşantının bir parçası olarak kalmaya devam etti. Musevilik ve Hıristiyanlık da şarabın tinsel simgeselliğine sıkıca sarıldı. Ortaçağda şarap yapımı keşişlerin manastırlarda yaptıkları dinsel törenler ve uygulamalarla iç içe geçmeye başladı.
BUGÜNÜN EN ETKİLEYİCİ ŞARAP FESTİVALLERİ
"Modern bağbozumu şenliklerinin en etkileyici olanlarından biri İspanya’dakilerdir. Rioja festivalini ele aldığımızda haftanın başında bu ünlü şarap bölgesindeki her köyden bir temsilci, Longorono kasabasının meydanına simgesel bir tutam asma getirir. Geleneksel giysileri içindeki erkekler bu asmaları açık, taştan bir tekne içinde ayaklarıyla ezerler. Üzümlerden akan suyu kutsamak için Valvanera Bakiresi heykeline bir adak adanır... Hasat haftası dans, sokak müziği, şölenlerle ve havai fişekler gibi sayısız şenlikle sarmalanmıştır. Homerosçu özelliği olan bir kurban töreni de vardır şenlikte. Benzer bir törende İspanya’nın güneyindeki Jerez’de gerçekleşir. Buradaki hasat üzümlerinden sherry yapılır. İlk ezilen üzümün kutsanmasına güvercinlerin serbest bırakılması eşlik eder. Jerez’deki arena boğaların kanlarıyla lekelendikçe kalabalığın alkış ve haykırışları yankılanır.
"Hasadı kuşatan en büyüleyici olaylar Fransa’da meydana gelir. Burgonyalılar bağbozumu şenliklerini, bir sanat formuna dönüştürürler. Törenler üç gün sürer. Şenlikler, Cote d’or’un efsanevi bağlarında altın eğimlerinde ünlü şarap kasabaları Nuits-Saint-George, Beaune ve Mersault’da gerçekleşir. Nuits’deki ilk günde Chevaliers Du Tastevin diye bilenen seçilmiş topluluk, üstlerinden zarafetle dökülen cüppeleriyle tatma töreni ve yeni hasadın şaraplarının yardım amaçlı açık arttırmada satılması için bir araya gelir. Trois Glorieuses’ün amacı Burgonya şarap ticaretini yürüten köyleri, şirketleri ve toplulukları bir çatı altında toplamaktır. Trois Glorieuses’ün antik Yunan’ın Anthesteria şenliği ve Mısırlarının görkemli hasatları gibi eski bağbozumu şenlikleriyle birçok ortak yönü vardır. Bu kültürler bağbozumu kutlamanın birçok farklı yolunu bulmuş olabilirler ama sonuçta yollar hep şaraba çıkar."