Yolda bırakmayacak yiyecekler
Peksimet, Paxamas, Paximadi, Bisküvi, Biscotti, Biscuit. Farklı coğrafyalarda kullanılan bu kelimelerin hepsi “İki kere pişirilmiş” anlamına geliyor ve ortak bir pişirme yöntemini ifade ediyorlar. Pişirme yöntemi sayesinde kupkuru olan bu yiyecekler, bundan yüzyıllar öncesinde her yolcunun heybesinde taşıdığı bir yol yemeğiydi.
Bisküviler başlangıçta bugünkünden biraz farklıydı. Malzeme olarak sadece un (arpa veya buğday), tuz ve su kullanılıyordu. Bu karışım ekmek gibi pişirildikten sonra parmak şeklinde dilimlenip tekrar fırınlanıyordu. O zamanlar bu kuru yol yemeğinin tercih edilme sebebi hem her koşulda uzun süre dayanması hem de hafif ve taşınabilir olması. Bisküvi denizcilerin de en önemli besin kaynağıydı. Çünkü o koşullarda ekmekten daha uzun süre saklanabiliyordu.
Önceleri şekersiz yapılan bisküviler daha sonra hem tuzlu hem de tatlı olarak yapıldı. Giderek bisküvilerin yapımında kullanılan malzemeler de çeşitlendi. Taze veya kuru meyveler, çikolata, vanilya, anason, hindistancevizi kullanılır oldu. İtalya’daki adıyla biscotti o kadar çok popüler oldu ki her bölge kendi aromalı versiyonunu geliştirdi.
Yaklaşık 1500 yıl önce üç genç çiftçi Bizantion’a varmak üzere yayan olarak yola çıkarlar. Vardıklarında ellerinde çifte pişmiş ekmeklerinden başka bir şeyleri yoktur. Yol boyunca yanlarında taşıdıkları o ekmek ‘paxamas’tır. Gençlerden biri, Iustinos daha sonra Bizans İmparatoru olacaktır. Onun imparatorluğa giden bu uzun yürüyüşündeki yol yemeği peksimettir. Bugün, Yunanistan’da hâlâ birçok öğünde bulunan, kuru ve kaskatı pişirilmiş bir dilim arpa ekmeği.
Bundan çok daha eski bir tarihte ise Mısırlılar, ekmeği daha uzun süre koruyabilmek için önce içine bal eklemişler, daha sonra iki kere pişirme yöntemini kullanmışlar. Firavun mezarlarındaki duvar resimlerinden birinde ekmek fırınının ateşini körükleyen bir işçi figürü bulunuyor.
Kafkaslar’ın enerji topu
Başka bir coğrafyada, Kafkasya’da Çerkeslerin ‘Ğomıle’ dediği bir yol yemeği vardır. Bu yemeğin yapılışı ise şöyle: Etler kendiliğinden kemiklerden ayrılıncaya kadar uzun bir süre kaynatılır. Kemikler çıkarıldıktan sonra darı eklenir. İki malzeme iyice karışıp özleşinceye kadar pişirmeye devam edilir. Ardından baharat eklenir. Karışım iyice bulamaç haline gelince bir yüzeye yayarak kurutulur. Kuruduktan sonra toz haline getirilip kullanılır. Bazen de balla karıştırıp bilye şeklinde macun haline getirilir.
Bu yol yiyeceği, ‘Çerkeska’ denilen geleneksel giysinin göğüs kısmındaki fişekliklerin içinde taşınır. Uzun bir yolculuk sırasında, bir adet fişekliğin içindeki toz bir öğün hatta bir gün tok tutabilir.
Peksimetin en iyi adresleri
Bazı pastanelerde, fırınlarda hâlâ geleneksel yöntemlerle peksimet yapılıyor. İşte bu adreslerden birkaçı:
Büyükada Pastanesi
Adres: Recep Koç Cad.
No: 16 Büyükada / İstanbul Tel: 0 216 382 4303
7-8 Hasanpaşa Fırını
Adres: Sinanpaşa Mah. Şehit Asım Cad. No: 8 Beşiktaş-İstanbul Tel: 0 212 261 9766
Tarihi Oktay Fırını
Adres: Ihlamurdere Cad. Yaverağa Sk. No: 1 Beşiktaş-İstanbul Tel: 0 212 258 8892