Son Güncelleme:
YOLCULUK Yolculuktur; hele ilk defa gidilen yoldur, varmaktan güzel olan.İlk sigara gibi, ilk elele tutuşma gibi, ilk bakışma - ilk öpüşme gibi, unutulmazdır
YOLCULUK Yolculuktur; hele ilk defa gidilen yoldur, varmaktan güzel olan.İlk sigara gibi, ilk elele tutuşma gibi, ilk bakışma - ilk öpüşme gibi, unutulmazdır ilk gidilen yolculuklar, kıvrımdan sonrasını bilmediğin yollar.Bir motorun pistonu gibi gidip gelirken işine, günlük kodlanmış uğraşlarına; yaşamındaki diğer renksiz fotokopi eylemlerin gibi unutulmaya mahkumdur; sana "al, yaşa" diye sunulmuş saatler, dakikalar, bir metresini bile hatırlamadığın yolculuklar.Hatırladıkların; belki kaldırıma çıkmış bir belediye otobüsüdür, belki devrilen simit tezgahı, belki de karşılaştığın eski aşkındır, yüreğini yangın yerine çeviren.Aşk bir yolculuktur. İlk defa gittiğin, nereye varacağını kestiremediğin dönüşü olmayan bir yoldur. Yaşamına birden fazla aşk sığdırabilecek kadar şanslıysan eğer, her aşk, ayrı bir unutulmaz yolculuktur. Parmak izi gibi farklıdır her yolculukta hissetttiklerin. Cetvelle çizilmemiş, eğri büğrü yollardır uykularını kaçıran, yemeden içmeden kestiren, "çaylar şirketten"i bile duyurmayan. Kol saatin vantilatör kayışına bağlı çalışırken hep bir sonraki virajdadır gözün, ucunu görmeden sollayacağın.Aşk, terminale varınca termin olur, biter. Başka bir şey başlar. Ya adı "sevgi" olan, "dostluk" falan da denilebilecek, ya da "nefret"le bile izah edilmeyecek berbat bir şey. Ya, kardeş kardeş razı olduğun, kazadan korkmadığın, hiç bir metresi hatırlanmayacak bir 'kara'yolculuğu başlar; ya da elinde valiziyle bir sırt küçülür dikiz aynanda, bir zamanlar gözünde büyüttüğün.Okul hayatın ayrı bir yolculuktur. Hep yaşıtlarındır çevrendekiler. Üç aşağı beş yukarı aynı yolun yolcususunuzdur. Limit gökyüzüdür, mezuniyet Kaf Dağı'nın ardında bir yerlerdedir. Kantindeki kaşarlı tost, güldürdüklerinin dersten atılmaları, Cuma gecesi beş parasız çıkılan yolculuklar da, yolculuğun en güzel kilometre taşlarıdır. Onlar hayata dair en güzel keşiflerinin sığdığı, ufukların kabak gibi açıldığı yıllardır. Zor kapatırsın; en içten, en hesapsız dostluklarla, en maskesiz, en dayanışmalı beraberliklerle doldurduğun sırt çantanı, Kaf dağının eteklerinde.Aşk, elinde değildir. Bir gece 2'de alıp götürüverir adamı, çıkartır bilinmeyen yollara herkes derin uykulardayken. Gözlerinin bağlı ya da açık oluşu farketmez, burnunun ucudur çoğu kez görebileceğin azami uzaklık. Okul yıllarının yolculuğunda ise gözlerin faltaşı gibi açıktır; fotoğraflarını çekebilmek için, son yolculuğunda bir film şeridi gibi gözlerinden önünden geçecek hayatının.Bir gün bir dağın ardında, bir ırmağın küçücük su damlası olarak, kocaman bir okyanusa karışırsın. Uçaklar, otobüsler, eşekler, bisikletler, yunuslar, kağnı arabaları bekler seni, sen aracını seçersin.Ya bir banliyo treninde, rayların hapsinde emniyetle gider gelirsin; hep aynı saatte, hep aynı duraklar arasında, herşeyi belli güzergahta. Ve bir gün arka cebinde yeşil tarak, iner gidersin, hiç olmamış, hiç yaşamamış gibi - hatırlanmamak üzere.Ya da, ölünceye kadar yaşayacağının kesin olmasının verdiği güvenceyle; başın döne döne, nefes kesen yolculuklarda bulursun kendini. Aslı ve özeti aynı olur yaşamının.Güneş solundan, bazen de tam karşından doğar yollarda. "Şşşt uyan, dersin omuzunda uyuyana; masmavi denizi, "Ödemiş" yapımı römorktaki patatesleri, kır kahvesindeki biber ağacını gösterirsin kızarmış gözlere. Bazen de oturup bir duvara gece yarısı, ayaklarını sallar, kulağın muhteşem kalkış anonsunda, küt küt atan kalbinle otobüsünün yıkanışını seyredersin.Bir gittiğin yoldan bir defa daha gitmen gerekse bile onu bambaşka bir hale getirir, bambaşka güzelliklerini keşfedersin. Her yeni yol, yaşam klasörüne el yazın ile doldurulmuş renkli bir sayfa olarak eklenir.* * *Yollarda olmak güzeldir. Bir yerlere varmaya çabalarken geçirdiğin süre, başına gelenler, ve öğrettikleri paha biçilmezdir. Onlardır vardığın durakta özlediklerin, asla unutmayacakların."Yollarda olmak", 2. dünya savaşı sonrası ortaya çıkan doğum patlaması kuşağına damgasını vurmuş bir yaşam felsefesidir.Yollarda olmaya adanmış, yeni yollar, gidilmemiş patikalar keşfetmeye çabalayan bir yaşam kuşağı ile, bir an önce, hiç yolculuksuz, hatta yolsuzlukla bir yerlere varıvermeye çalışan, önlerine açılmış geniş bulvarlarda acımasızca ilerleyen hormonlu kuşakların "mutluluk" tariflerindeki tek ortak kelimedir "mutluluk".Yollarda olabilmek özgürlüktür.Her an yeni bir yolculuğa çıkabileceğini bilebilmek de...Raydan çıkman, sana bakan ineklere de unutulmaz bir gün yaşatman dileğimle,İyi Yolculuklar...Yalçın ERGİR - 13 Ekim 2000, Cuma