Yıl boyu güneşi selamlayan kent: Mersin

Akdeniz’in en renkli kentlerinden biri Mersin. Gezecek öyle çok yeri var ki. Bir ziyarette bitirmek mümkün değil. Size öncelik vermenizi tavsiye ettiğim yerlerden bir liste hazırladım. Doğal güzellikleri ve tarihi noktalarıyla hızlandırılmış Mersin turumuza ‘ikonik fotoğraf çektirme durağı’ Gülek Kalesi’nden başlıyoruz...

Tarih değil, heyecan için

Tarsus otoyolunun kenarında, 1.650 metre rakımdaki Gülek Kalesi’nin tam yapım tarihi bilinmiyor. Kilikya Krallığı dönemine tarihlenen kale, Gülek Boğazı’nı yukarıdan görüyor. Burası kıvrıla kıvrıla çıktığınız, oldukça yüksek bir yer. Adından da anlaşılacağı üzere tarihi bir kale var ama burayı asıl ünlü yapan bu kale değil; uçurumların tepesinde otoban manzaralı fotoğraflar çekebilmeniz. Aslında göründüğü kadar tehlikeli değil. Fotoğraflar açı hilesi. Tepeye çıktığınızda gerçekten yüksek ama geniş bir kaya ve o görünen yerin hemen 10 metre gibi altında geniş bir düzlük var. Ancak elbette yine de dikkatli olmakta fayda var. Kucağında bebesiyle çıkan bile gördüm. Ne gerek var diye düşünmekten kendimi alamadım...

Mağaralar ve obruklar cenneti

Astım Mağarası:

Kentin en ünlü turistik noktalarından biri. Bu sebepten de oldukça kalabalık. Bir delikten merdivenleri inerek başlıyorsunuz gezmeye. Gitmişken görülebilir.

Cennet-Cehennem:

Cennet obruğunu gezmesi kolay ancak aynısını Cehennem için söyleyemeyeceğim. Kaç kat merdiven indik. Mağaraya ulaştıktan sonra kaç kat daha mağarada ilerledik bilmiyorum. Ayağınızda kaymayan bir şey olsun. Mağara kısmında çamur başlıyor ve kayıyorsunuz. Sonuna kadar gitmedim. En sonunda su varmış. Bu, yerdeki çamuru açıklıyor. Bir asansör var ama yaşlılar ve engelliler için, herkes kullanamıyor. Çıkması inmesinden daha acıklı oldu ama dinlene dinlene yapılabiliyor.

Gilindire Mağarası:

Yerin yedi kat aşağılarına inmek ilgi alanınızdaysa bu mağara asla kaçmaz. Bence Türkiye’deki en iyilerden biri. Mağaraya girerken gördüğünüz manzaralar enfes; içi daha da enfes. Oldukça derinlere iniyorsunuz. En sonunda da bir göl var. Adını da bu gölden alıyor. Gilindire Gölü’ne dalış yapanların fotoğraflarını görmüştüm, yapabilmeyi çok isterdim. Kapalı yerde kalamayan ve çok merdiven inip çıkamayanlar denememeli. İçeri girerken üstünüze kalın bir şeyler almayı unutmayın.

KANLI DİVANE
Broşür sizi yanıltmasın

Aradığım kabartmalar obruğun dibindeydi

Erdemli ilçesi sınırlarındaki antik kent MÖ 3’üncü yüzyılda kurulmuş. Müze Kart ile girebiliyorsunuz. Girişte elime tutuşturulan broşürde gördüğüm kabartmaları ararken az kalsın ölüyordum… Antik şehri dolaşıp bitirdikten sonra hâlâ bulamamıştım, gördüğüm herkese sordum; kapalı kapıları, antik şehrin dışında kalan duvar kabartmalarını bile buldum ama broşürdekiler kayıptı… Antik şehrin göbeğindeki obruğun içinde ve çok aşağılarda olduğu için gözle görmek neredeyse imkânsızmış! O yorgunlukla Kız Kalesi’ne gidip kendimi denize attım. Deniz hâlâ sıcak.

YERKÖPRÜ ŞELALESİ
Türkiye’nin en güzeli

Asma köprülerden geçiyorsunuz. Masmavi sular mest ediyor.

Türkiye’nin en güzel şelalelerinden biri Mersin Mut’taki Yerköprü. Bir gece vakti kamp alanı buluruz nasılsa diye gittiğimiz, kimseleri bulamayınca girişindeki kamelyada hamak kurup uyuduğumuz bir tabiat parkı burası. Ücreti ödedikten sonra otoparka aracınızı bırakıp yürüyüşe geçebilirsiniz. Şelaleye ulaşmak için tabiat parkında 20 dakika yürümeniz gerekiyor. Asma köprülerden geçiyorsunuz. Masmavi suların manzarası mest ediyor. En sonunda oldukça geniş bir alandan dökülen şelaleye ulaşıyorsunuz. Mersin’deki en serin yeri bulduysak keyif zamanı…

DAĞIN BAŞINDA, TERK EDİLMİŞ GİBİ...
Dağın başında, terk edilmiş gibi...

Bulması zor bir yerde ama eşi benzeri yok...

Mersin’de en çok merak ettiğim ve görmek istediğim yerlerden biriydi. Tabelası tam da çarşının içinde. Bulmak kolay değil. Eskiden burada bir gişe varmış, günümüzde sahipsiz. Adam Kayalar’a giriş ücreti de yok. Aslında kaderine terk edilmiş durumda. Yolu zor. Ben ki dağdan taştan korkmam, beni bile zorladı. Bazı yerlerde çok dik kayalardan inmeniz gerekiyor. Tahminen 3’üncü yüzyılda yapıldığı düşünülen kabartmalar iki ayrı yerde. İlkini görünce tamam bu kadar deyip vazgeçmeyin. Az öteye gidin. Başka yerde olsa kırk kat kilit vururlar üstüne. Mersin’deki en güzel şey bence!