Yeni markalarla yola devam
Sortie, Salomanje, Cento per Cento, Kalamata, Limoncello, Ghetto ve Cento Lounge... İstanbul’un eğlence hayatının bu önemli duraklarını aynı bünyede toplayan Eksen Group, atılımlarına devam ediyor. Şirketin yeni CEO’su Alp Franko ve Limoncello’nun işletmecisi Mehmet Davran, gündemdeki yenilikleri ve eğlence sektöründeki gelişmeleri anlattı.
ALP FRANKO: TÜRKİYE, MARKA İHRACATI NOKTASINA GELDİ
* Bu sektöre nasıl girdiniz? Eksen Group’la yollarınız nasıl kesişti?
- 30 sene Avrupa’da yaşadım, uzun süre bankacılarla iş yaptım. Derken Erol Kaynar’la tanıştık, işbirliğine girdik. Şimdi Eksen Group’un CEO’suyum. Şu an için 7 mekanımız var, amacımız şirketi büyütmek.
* Yaklaşık 30 yıl yurt dışında yaşamışsınız. Türkiye’ye getiren ne oldu sizi?
- Türkiye’deki iş hacmi, var olan potansiyel... Bizimkisi Türkiye’de önü açık olan bir sektör. Güzel şeyler gelmeye devam edecek.
* Güzel şeyler gelecek demişken... Fauchon Patisserie’den de biraz söz edelim mi?
- Bir Fransız markası. İşlemler tamam, Türkiye’ye getirdik. 2014’te açacağız.
* Grup olarak öncelikli hedefleriniz neler?
- Büyümek istiyoruz... Bunun için de yeni konseptler üzerinde çalışıyoruz. İnşallah her sene bir ya da iki yeni konsept üzerinde çalışacak, mekan listemizi uzatacağız. Yurt dışından gelen talepleri değerlendiriyoruz bir yandan da...
* Ne gibi talepler bunlar?
- Dediğim gibi yurt dışından çok talep var; özellikle Dubai’den. Bizim bünyemizde olan markaları orada açmak istiyorlar. Türkiye, markaların ihracat noktasına gelmiş demektir. Bu konuda bütün altyapılarımız hazır zaten...
* Bu sektörde başarılı olmanın sırrı ne sizce?
- Öncelikle sektörü sevmek şart... Ve inanmak... 30 sene Avrupa’da, Amerika’da ve Çin’de yaşadım, Türkiye’nin de bu alanda çok büyüyeceğine inanıyorum. Mesela beş sene öncesine kadar sushi yoktu ya da bu kadar yaygın değildi...
MEHMET DAVRAN: İKİ AĞIR MASAYI YAN YANA VERMEM
* Mehmet Bey, Limoncello’dan ve hedef kitlesinden biraz söz eder misiniz?
- Limoncello, gruptaki diğer adreslere oranla daha genç ve dinamik bir mekan. Üniversite öğrencilerinin, belli düzeydeki ailelerin çocuklarının geldiğini bir yer. Müdavimi bol, kemikleşmiş bir kitlesi var. Dolayısıyla herkes birbirini tanıyor. Kız kıza da güvenli biçimde eğlenebiliyorlar, beş erkek olarak da girebiliyorlar. Yani kimse birbirini rahatsız etmiyor. İçip dağıtan gençler değil, efendi gibi eğlenen insanlar uğrar buraya. Bir senedir hiç kavga çıkmadı.
* Eğlence dünyasında kavgasız gürültüsüz yola devam etmek zor iş... Siz bunu nasıl engelleyebiliyorsunuz?
- Dediğim gibi, burada herkes birbirini tanıyor, biz de herkesle ahbap olduk. Müşterilerin geneli benim arkadaşım olduğundan kimi nereye yerleştireceğimi biliyorum, iki ağır masayı yan yana vermiyorum. Bunu gibi detaylar var. Bir de hafta sonu özellikle tetikte oluyorum.
* Peki bu sezon mekan konseptinde bir değişiklik var mı?
- Etkinlik olarak çarşamba günleri Mert Davran çıkıyor, onun dışında bir event yapmıyoruz. Haftanın beş günü açık. Bekarlığa veda partileri için çok talep geldi, “bekarın son yemeği” gibi bir formatla yapacağız bunu.
* Limoncello’da normalde yemek yok değil mi?
- Evet, bu yüzden Kalamata’dan destek alıyoruz. 19 Aralık’ta başlayacak bekarlığa veda partileri...
* Bekarlığa veda partileri dışında ne gibi talepler var?
- Şirketler özel eğlenceler düzenlemek istiyor. Üniversite partileri için gelen oluyor. Normalde pazartesi günleri kapalıyız ama çok ısrar ettikleri zaman o güne ayarlayabiliyoruz.
ÇAĞLA GÜRSOY (CENTO PER CENTO VE CENTO LOUNGE İŞLETMECİSİ): BİR AYLIK MEKAN
* Çağla Hanım, Cento Lounge ne zaman hizmete girdi?
- Bir ay oldu açılalı. Şu an deneme aşamasındayız. Benim hedeflediğim kitle 25-40 yaş arası. İçkiyi ve iyi müzik dinlemeyi seven, çılgın gece hayatından hevesini almış kitleye yönelik bir yer yaptık. Akşam 18.00 gibi açıyoruz, maksimum gece 01:00’e kadar gidiyor.