Yavru Vatan'a doğru...
Muhteşem denizinin yanı sıra tarihi güzellikleriyle de sizi büyüleyecek Kıbrıs’ta gezilecek neresi var diye düşünüyorsanız gelin bu yazımı hep beraber inceleyelim.
Şunu kesinlikle söylemek istiyorum; Kıbrıs tatili ile Kıbrıs gezisi bambaşka şeyler. Bizim Yavru Vatan’ımızda ne çok görülecek şeyler varmış meğer. Eskinin kumarhane cenneti, şimdilerin ise yeni seyahat rotası, Yavru Vatan’ımız, 9 bin yıllık tarihi ve dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz orkideleriyle beklediğinizden çok daha güzel bir keşif gezisi için ideal bir rota. Aynı zamanda Akdeniz’in üçüncü büyük adası olma özelliği de taşıyor.
Geniş yelpazedeki görülecek yerlere geçmeden, “Neden Havalimanın ismi Ercan?” diye sordunuz mu hiç? Bir şehit subayın soyadıymış. Kıbrıs’ta savaşa dair o kadar çok iz var ki, bazı anlarda gerçekten tüylerimiz ürperdi. Bıçakla kesilmiş gibi sınırlar net ama insanlar her gün bu sınıra bakarak hayatlarını sürdürüyorlar.
KKTC hakkında birkaç bilgi vererek kafanızdaki soruları netleştirmek istiyorum.
Yolculuğunuzu Dış Hatlardan gidiş şeklinde yapıyorsunuz, ülkeden kimliğinizle çıkabiliyorsunuz. Ülkede TL harcanıyor, Türkiye’deki bankalar faaliyet gösteriyor.
Kıbrıs’ta alkol, sigara gerçekten çok ama çok ucuz. Benzin de nispeten ucuz. Eğer alkol alışverişi yapacaksanız Duty Free yerine şehirdeki Off Licence yazan marketleri seçmenizi tavsiye ederim. Fiyatlar çok uygun.
Türkçe konuşuluyor. Sadece “K” harfini “G” olarak kullanıyorlar.
Havası yılın yüzde 70’inde sıcak. (Biz yazın gitmedik o sebeple denize hiç girmedik ama Karpaz tarafındaki kumsallarını çok övdüler)
Trafik sağ şeritten akıyor, yani direksiyon sağda. Önce çok zor oldu alışmak ama kazasız belasız kullandık…
Kıbrıs’ta konaklamak isteyenler için hem ucuz seçenekler hem de pahalı seçenekler var. Bu, elbette kalmak istediğiniz yere ve özelliklerine göre değişmekte. Bizim tercihimiz yeşillik, doğa ve sakinlik olduğu için Girne’de butik bir otel olmuştu. Ama sadece deniz için geldiyseniz ismini çokça duyduğumuz Magosa mükemmel bir seçim olabilir.
Kıbrıs’ın ünlü yemekleri dediğimizde aklımıza ilk gelen Şeftali Kebabı. İçinde şeftali olmayan bu kebap Şef Ali’nin eseriymiş. Koyun veya kuzu eti kullanılan bu kebap Kıbrıs’ın geleneksel tatları arasında. Kıyma, soğan ve maydanozdan yapılıyor. Farklı bir tadı var. Mantısına bayıldım! Kahvaltıları gerçekten çok ünlü. Sabah kahvaltısı yapacağınız zaman tabi ki ilk tercih edilen ve lezzeti ile merak edilen hellim peyniri sizi büyülüyor. Tabi ki bu ağız tadına göre değişkenlik gösterebilir ancak kızartılmış mükemmel bir peynir lezzeti için doğru adres Kıbrıs’tır.
Nereleri gezmeli?
Girne Kalesi: Kıbrıs’ta mutlaka görülmesi gerekenler listesinin başında Girne Kalesi var. 7. yüzyılda Arap akınlarına karşı kentin korunması için yapılmış.
Girne Limanı: Kıbrıs’ın en önemli simgelerinden birisi. Venedik mimarisindeki binalar, restoran ve kafeleriyle Girne’nin en popüler noktası burası. Girne Limanından mutlaka gün batımını izlemeyi de ihmal etmeyin…
Batık Gemi Müzesi: Girne Kalesi’nin içinde müze, deniz ve batıklara ilgi duyanların mutlaka görmesi gereken bir yer. Müzede sergilenen geminin bugüne kadar bulunan en eski gemi olduğu sanılıyor. 1965 yılında bir sünger avcısı tarafından suyun üç metre derinliğindeyken fark edilmiş ve su yüzüne çıkarılmış.
Bellapais Manastırı: Adını Fransızcadan alan manastıra Barış Manastırı da denmekte. Kıbrıs’ın en güzel gotik eserlerinden biri olan bu manastırı mutlaka görmelisiniz. En beğendiğim yerlerden biri olduğunu söylemek isterim. Bir kısmı yıkık da olsa muhteşem manzarası asla kaçırılmamalı…
Mavi Köşk: Yakın tarihimizde önemli yer tutmuş yapılardan birisi. 1956 yılında bir silah tüccarının mimar bir arkadaşının yaptırmış olduğu köşkün öyküsü oldukça ilginç. Yerinin gizli kalması için mimar arkadaşını da öldüren tüccar, Kıbrıs harekatı sırasında burayı ele geçirmek isteyen bir çok askerimizin de canına mal oluyor. Gerçekten inanılmaz ilginç bir yer. Köşkten tüm çevre görülebilirken, köşkün içini dışardan görmek mümkün değil. (Fotoğraf çekimi içeride yasak. Sadece köşkü bahçeden çekebilirsiniz)
Karaman/Karmi Köyü: Kıbrıs’ın en ama en çok sevdiğimiz yeri oldu. Karmi Köyü İngilizlerin adaya ilk ayak bastığında yerleştikleri yer olmuş. Hatta köyün içindeki kırmızı telefon kulübesinin de İngilizler tarafından getirildiği söylenmektedir. Evlerin her biri yeşillikler ve renkli çiçekler arasında adeta görülmemektedir.
LEFKOŞA
Arap Ahmet Mahallesi: Lefkoşa’nın en huzurlu ve en renkli yerlerinden olmalı. Buradaki evlerin önünden geçerken yerlilerin evlerinin önünde oturduğunu göreceksiniz.
Büyük Han: Bursa şehrinde Kozahan’a giden var mı aranızda? Görür görmez aklımıza açıkçası Kozahan geldi. Neredeyse aynı mimariye sahip. Avlusunda oturup çay-kahve molası vermek için ideal bir yer.
Selimiye Cami (St. Sophia Katedrali): Gotik mimariye sahip yapı Kıbrıs’ın en büyük ibadethanesidir.
Barbarlık Müzesi: Kıbrıs’ta yaşanan Rum vahşetinin en güzel anlatıldığı müzelerden birisidir. Görmek istemediğim, bakarken bile ürperdiğim kareler oldu. Müze aslen, alay doktoru Binbaşı Nihat İlhan’ın yanlarında olmadığı sırada eşi ve üç çocuğunun vahşice şehit edildiği ev. Sonrasında müze haline getirilerek yaşanan vahşetin akıllardan çıkmaması için ziyarete açılmış.
LEFKE-GÜZELYURT
Adı gibi güzel bir yerleşim olan Güzelyurt, narenciye bahçelerle çevrili yemyeşil ve tarihi yerleriyle Kıbrıs’ın en sevimli yerlerinden bir tanesi. Güzelyurt’u özel yapan asıl yerler ise Soli Antik Kenti, Vouni Sarayı ve Aziz Mamas Kilisesi... Soli Antik Kent içerisinde tiyatro, Auxibius Bazlikası ve Pazar yeri olan Agora yapılarını ziyaret edebilirsiniz.
GAZİMAĞUSA (FAMAGUSTA)
St. Nicholas Katedrali (Lala Mustafa Paşa Cami), Namık Kemal’in 38 ay boyunca sürgün edildiği zindan, Antik Şehir Krallıklarından biri olan Salamis Antik Kenti, Famagusta bölgesinde görülmeye değer yerlerdir.
HAYALET ŞEHİR KAPALI MARAŞ-VAROSHA
Tatil dönüşü günlerce araştırma yaptığım yer, tellerinden ardından zorla bakmış olsam da, hafızamdan asla silinmeyecek hikayeler… 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası yapılan anlaşmaya göre yerleşmeye kapatılmış bir hayalet şehir. Sivil vatandaşların girmesi yasak. Tellerin dışından bile fotoğraf çekmeniz yasak. Sadece etrafında dolaşabilirsiniz. Müthiş bir duygudur görmek, görebilmek. Sahilin bir bölümü açıktır sadece. Çok acayip bir yer! Yokluğun fotoğrafı, ne yazık ki savaşın anlamsızlığı...