GeriSeyahat Washington'ın kesinti kararı ters tepebilir
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Washington'ın kesinti kararı ters tepebilir

Washington'ın kesinti kararı ters tepebilir

Yale Üniversitesi hukuk profesörlerinden Jonathan Macey Washington’ın aldığı üst düzey yöneticilerin maaşlarında kesintiye gitme kararının tam ters sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Daha önce 1992 yılında da Kongre’nin şirketlerin ücret politikalarına müdahale ettiğini ve ortalığı karıştırdığını hatırlatan Macey, bugünkü sorunların da 1992’de alınan bu karardan kaynaklandığını vurguladı.

 

Macey, “Yöneticilerin aldıkları maaşlarla ilgili yasaları değiştirme isteği o zaman da bugünkü gibiydi. Siyasetçiler üst düzey yöneticilere daha az para vermek ve risk alma eğilimlerini tamir etmek istiyorlardı” diyerek iki dönem arasında benzerlik kurdu.

 

Gerçekten de 1992 yılında hükümet yöneticilerin çok korkak olduğunu düşünüyordu. Hisse senedi opsiyonları, yöneticilerin hissedarların çıkarına daha saldırgan bir biçimde hareket etmelerini sağlamak için sihirli değnek olarak görülüyordu.

 

Bugün Kongre’de pek çok kişi ABD’li yöneticileri aşırı risk alarak krize sebep olmakla suçluyor. Ancak göz ardı ettikleri bir nokta var ki yöneticileri risk almaya yönelten şey Kongre’nin vergi yasasını kurcalamasıydı.

 

UZUN DÖNEM PERFORMANS BELİRLEYİCİ OLACAK

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke bu hafta yaptığı açıklamada “bazı banka kuruluşlarındaki ödeme uygulamalarının yanlış saiklerle hareket ederek aşırı risk alımına sebep olduğunu, dolayısıyla bankaların kayıplarına ve mali istikrarsızlığa yol açtığını” ifade etti.

 

Bernanke hükümetin “ücret paketlerinin uzun dönem performansına bağlı olacağının ve şirketler ya da mali sistem için beklenmedik riskler yaratmayacağının” sözünü verdi.

 

Macey hükümetin bir başka müdahalesi sorunu daha da karmaşık haline getirdiğini hatırlattı. Yöneticilerin “nesnel” performans ölçütlerini karşılamaları 1992’de getirilen vergi yasasıyla zorunlu tutulmuş bu sayede elde ettikleri ödemelerin vergilendirilebilir olması hedeflenmişti. Nesnellik ihtiyacı da ödemelerin meblağının belirlenmesinde “yönetici maaş danışmanları”nı kilit konuma getirmişti.

 

Bu danışmanların hissedarların karlarını maksimize etmek için daha fazla risk almalarını sağlayacak ödeme planları yapmaları gerekiyordu. Kamu şirketleri hisse fiyatlarını maksimize etmek için aynı yöntemden faydalanmışlardı. Sonunda danışmanlar vergilendirilen performans ölçüleri sistemlerini yerleştirmek isteyen yönetim kurullarının olmazsa olmaz üyeleri haline gelmişti.

 

OBAMA YÖNETİMİ ROLÜNÜ GENİŞLETMEK İSTİYOR

Çalıştıkları şirketlerin yöneticilerine en çok gelir kazandıran danışmanlar en başarılı görülüyorlardı. Hatta kimi şirketler birden fazla danışmanı işe almışlardı. Fortune 250 listesinde yer alan şirketlerin dörtte birinde birden fazla ödeme danışmanı çalışıyordu.

 

Yöneticilerin maaşları üzerinde 1990’lardan bu yana süren hükümet denetimi hisse fiyatlarının dalgalanmasına ve ABD’li yöneticilerin daha fazla risk almasına sebep oldu. Ancak Obama yönetimi bugün bu ücretlerdeki rolünü daha da genişletmeyi planlıyor.

 

Haziran ayında Hazine Bakanı Tim Geithner’in başyardımcılarından Gene Sperling Beyaz Saray’ın Mali Hizmetler Komitesi’ne “hedefimiz ücret, mantıklı risk yönetimi ve şirketler için uzun dönem değer yaratımı arasındaki ilişkiyi sağlamlaştırmak” şeklinde bir açıklama yaptı.

 

TARİHİN DERSLERİ

Bu sözler 1992 yılında düzenleyicilerin vergi yasasını değiştirirken söyledikleri sözlerin neredeyse aynısı. Şu anki teklifler şüphesiz ki yöneticilerin kazançlarının büyük bir çoğunluğunun maaşlarından değil hisse ve opsiyonlardan kaynaklanmasını sağlayacak.

 

Tarih bize yeni uygulamanın en güçlü sonuçlarının beklenmedik sonuçlar olacağını gösteriyor. Tarihten öğrendiğimiz bir şey daha var: özel sipariş yönetici gelirlerini düzenleme konusunda kötü sonuçlar getirmiş olabilir, ancak merkezi planlamanın sonuçları daha da kötü olacak.

False