Geri Seyahat Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

Ceyhun Balcı (53) boş zamanlarında seyahati seven uzman bir ortopedist. İlk yurtdışı tecrübesini 30’unda yaşadı. Her yolculukta turist olmaktan biraz daha sıyrılıp seyyah ruhunu hissetmeye başladığını söylüyor. Şu ana kadar 30’a yakın ülkeyi gezdi. Son yolculuğunda Milano’ya uğradı. “La Scala Meydanı’nda Leonardo da Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi” diyor.

Turist misiniz seyyah mı?

İlk kez 30 yaşında yurt dışına adım attım. Olanaklar öyle el verdi. Başlangıçta tabii bir turist gibi davrandım. Şimdilerde gezgin gibi hissetmeye başlıyorum. Programımı yolculuğa çıkmadan yaparım. O ülkenin, şehrin tarihiyle ilgili kitaplar okurum, haritaları karıştırırım. Sosyolojisiyle ilgili bilgiler edinmeye çalışıyorum. Ancak bu şekilde gezmenin ve görmenin daha mümkün olduğunu düşünüyorum. Bir turla gidiyorsanız ki ben turla gitmemeye çalışıyorum, özel zamanlar yaratıyorum. Gruptakiler tur bitiminde dinlenirken ben şehrin sokaklarında dolaşmaya devam ediyorum. Başka ne görebilirim, şehrin ruhunu nasıl daha iyi hissedebilirim, diyorum. Tüm bunlar beni bir nebze daha seyyah kılıyor.

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

Tematik seyahatler yapar mısınız?

Gittiğim yerlerde kendime hedefler koyarım. Mesela Roma’da Campo de Fiori Meydanı’nı turlar görmezden gelir. Oysa bu meydanda hazin bir olay yaşanmış. Aydınlanmacı filozof Giordano Bruno, Kopernik’in Güneş Sistemi hakkındaki fikirlerini desteklediği için 1600’de engizisyon tarafından burada yakılarak ölüme mahkum edilmiş. Ben de kısıtlı zamanımda vakit yaratıp orayı fotoğraflamak istemiştim.

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

TARİHİN PEŞİNDE

Sizi bir ülkeye ne çeker?

Benim temel motivasyonum tarih. Tabii, mimariyi de tarihin içinde düşünebiliriz. Açıkçası beni ilgilendirmeyen bir şey varsa, işin yeme-içme tarafı. O işlerle pek aram yoktur her nedense.

Kaç ülke gezdiniz?

ABD, Arjantin, Uruguay, Peru, Küba, Avustralya, Hong Kong, Rusya, İtalya, Almanya, Yunanistan, Fransa. Şu an aklıma gelen bunlar. Toplamda sanırım 30’a yakın ülkeye seyahat ettim. Kongreler için sene de birkaç kez yurtdışına çıkıyorum.

İş seyahatlerinizde şehri hakkıyla dolaşabiliyor musunuz?

Bunun için zaman yaratmaya çalışıyorum. Kongrenin olduğu şehre biraz daha erken gidiyorum, geç ayrılıyorum. Bu her zaman pek mümkün olmayabiliyor, sınırları zorlamak gerekiyor bazen.

En son nereye seyahat ettiniz?

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

Son ziyaretim İtalya’ya oldu. Birçok yeri gezdim. Roma, Napoli, Pompei, Pisa, Siena, Floransa, Montecatini, Venedik, Verona ve son olarak Milano.

Bu listede en çok beğendiğiniz neresi oldu?

İtalya gibi bir ülkede bunu söylemek çok güç. Ancak birini söylemem gerekliyse benim favorim tarihi, eşi bulunmayan ve büyüleyici bir şehir olan Venedik.

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

SANAT GALERİSİ GİBİ

Sizi Milano’ya çeken neydi, hafızanızda neler kaldı?

Seçkin, zarif ve modern bir kent hayaliyle gitmiştim. Tarihi dokusu beklentilerimin üstündeydi. Verdi Caddesi’nde yürürken; La Scala Meydanı’ndaki heykelinde Leonardo da Vinci’yle göz göze gelmek gezgin ruhumu diriltmeye yetti! Leonardo da Vinci’nin tıp tarihinde ve diğer pek çok alanda yaptıkları çok önemli. Aydınlanma sürecinin çok önemli isimlerinden. Floransa’dan buraya sürülmüş. Belki de bu sürgünde yaşamı kurtuldu. Da Vinci nerede olursa olsun herkesi etkileme gücüne sahip bir kişilik. La Scala ise 18’inci yüzyıl sonunda yapılmış, bugün ülkenin en büyük opera salonu. Engizisyon döneminde, Leonardo’nun şehre sürgün edilmesi, Medici Ailesi’nce korumaya alınması, Milano’nun ve bu meydanın şansı olmuş. Çevredeki diğer önemli yapı Galeri, 19’uncu yüzyıl sonunda Kral II. Vittorio Emmanuel anısına yaptırılmış. Alışveriş merkezinin 196 ve 105 metre uzunluğundaki iki koridoru, ortada 14 metre genişliğinde sekizgen alanda kesişiyor. 47 metrelik cam-çelik kubbesi, görkemli kemerleri, freskleri, mermerleri, alçı kabartmaları, zeminindeki mozaikleri fotoğraflanmaya değer. Görkemli Duomo Meydanı, atının üstündeki II. Vittorio Emmanuel heykeliyle güzelleşmiş. Akşam gençler meydanı konser sahnesine dönüştürüyor. 157 metre boyunda, 93 metre enindeki Duomo, İtalyan gotik mimarisinin en güzel örneklerinden. Yüksek sütunları, freskleri, dev orgları ve çarmıha gerilmiş İsa tasviriyle etkileyici. Tümüyle Kandolya mermerinden, 500 yılda yapılmış. 3500 heykelden en çok dikkat çekeni 4 metrelik altın kaplama Madonnina. Terastan Milano ve Alp manzarası ise doyumsuz güzellikte. Yapı çok görkemli. Sanatsal ve mimari açıdan önemli. Meydan çok genişti.

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

Bu gezi size yeni yolculuklar için esin verdi mi, neler öğretti?

Bırakın kendi ülkemi, şehrim İzmir’i bile yeterince tanımadığımı anladım. Milano’da İzmir’i anımsatan Expo süreci vardı. Expo ile ilgili görselleri görünce İzmir’i hatırladım. Kendi yaşadığım kentle ilgili bilgi eksikliğim olduğunu anladım. Yaşadığım kenti yeni bir bakış açısıyla geziyorum şimdilerde. Günlük turlara katılıyorum, önemli yerlerini yeniden görüyorum. Zaman zaman bu beni mahcup ediyor. Yani daha önce nasıl oldu da bu hazinenin farkına varamadım diye üzülüyorum. Bu nedenle yurtdışı seyahatleri insanı geliştirerek yaşadığı ortamı yeniden yorumlamasını sağlıyor, mukayese imkânı tanıyor.

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

En sevdiği 5 yer: Peru, Venedik, Moskova, Paris, Havana

Seyahatte ne okur: Gittiği yerle ilgili roman, hikaye, gezi yazıları

Seyahatte ne yer, ne içer: Temiz ve hafif yiyecekler

Nerede kalır: Merkez, güvenilir otellerde

Kiminle seyahat eder: Eşiyle

Seyahat çantasının vazgeçilmezleri: Harita ve kitaplar

Seyahatten ne alır: Kitap, bayrak, magnet, yerel yiyecekler

Vinci heykeliyle göz göze gelmek bile heyecan vericiydi

False