GeriSeyahat Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

İstanbul’a turist olarak gidecekseniz, görülecekler listenizin ilk sıralarına Prens Adaları’nı yazın. Vapurla kolayca ulaşılabilen ve en çok ziyaret edilen Büyükada, Heybeliada, Kınalıada ve Burgazada kentte yaşayanlara da ‘bir tatlı huzur’ yakalama ve çok uzaklaşmadan tatil yapabilme fırsatı sunuyor. Yaz boyu ziyaretçilerini morsalkımlar, mimozalar ve begonvillerle karşılayan adalardan önerilerimiz var.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

Yazarlara ilham veren manzara... Tarihi doku, kumsallar, koylar...

Hürriyet Seyahat gezgini Melih Uslu adalarda görülebilecek önemli durakları listeledi.

BÜYÜKADA

Büyükada İskele: Sabah erkenden vapurla gidip martı sesleriyle Büyükada İskele’de kahvaltı yapmanın tadına doyulmaz. Olduğunuz yerden uzaklaşmadan 1914 yapımı, Osmanlı neoklasik mimarisinin bir örneği olan iskele binasına da göz atın. Bu tarihi yapı kubbeli çatısı, içindeki çini süslemeleri ve rengârenk pencereleriyle fotoğraf karelerinizi de süsleyecek.

Ada köşkleri: Büyükada’nın diğer adalardan farkı birbirinden gösterişli köşkleri. Adanın en önemli köşklerinden biri Çankaya Oteli. Az ilerisinde göreceğiniz Fabiato Köşkü ve Hükümet Konağı da epeyce
ihtişamlı.

Dilburnu: Çankaya Caddesi boyunca yürüdüğünüzde Dilburnu’na varacaksınız. Burası ada sakinlerinin ve özellikle misafirlerin piknik için vazgeçilmez seçeneği. Günbatımını en iyi burada izleyebilirsiniz. Dahası güney kısmındaki Yörükali Plajı’nda denize girilebiliyor.

Aya Yorgi Kilisesi: Büyükada deyince şüphesiz akıllara Aya Yorgi Kilisesi geliyor. Adanın en yüksek tepesine, yani kiliseye doğru çıkarken Dilek Yolu’ndan ilerleyeceksiniz. Herkes yapıyor, siz de bu esnada bir dilek tutabilirsiniz. Köklü bir tarihe ve ihtişamlı bir görünüme sahip olan kilise hakkında pek çok rivayet var. Hemen yanındaki mekânda yorgunluğunuzu atabilir ve İstanbul manzarası eşliğinde harika yemekler yiyebilirsiniz.

Adalar Müzesi: İstanbul adalarının tarihi dokusunu ve ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla açılan Adalar Müzesi iki ana mekânda hizmet veriyor. Gündelik yaşam objeleri ve arşiv dokümanlarını görebileceğiniz müze aynı zamanda İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi olma özelliğine sahip.

Reşat Nuri Güntekin’in evi: Adalar Müzesi’nin biraz ilerisinde Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Reşat Nuri Güntekin’in evi sizi karşılayacak. Yazar bu evi 1937 senesinde almış ve 8 romanını burada bitirmiş. Bu özel mekânı ziyaret ettiğinizde siz de benim gibi ‘Ada havasının bir sanatçıya verebileceği en güzel şey ilham olsa gerek’ diye düşünmeden edemeyeceksiniz.

Ali Baba Lokantası: Tarihle ruhunuzu doyurduktan sonra sıra mutlaka yemek yemeye gelecek. Belki de gezi planının en rahatlatıcı kısmı da bu zaten. Ali Baba Lokantası, Büyükada’nın balıkçı lokantalarından sadece biri ama bana sorarsanız en iyisi.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

HEYBELİADA

Her köşesi başka güzel

Ada sokakları: Deniz Lisesi’nden başlayın, Lozan Zaferi Caddesi boyunca ilerleyin. Halki Palas Oteli’ne kadar giderseniz yolda birçok köşk göreceksiniz. Uzun yıllar ilkokul olarak hizmet verip sonradan Heybeliada Halk Kütüphanesi olan ahşap bina, Karamanyan Oteli ve Abbas Halim Paşa Köşkü cadde üzerinde görmeniz gereken yapılardan. Adanın her köşesinde tarihi bir doku sizi bekliyor. Eğer yürümek istemiyorsanız bisiklet kiralayabilirsiniz.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

Terki Dünya Manastırı: Çam Limanı’nı boylu boyunca yürüyüp batı ucuna geçin ve soldaki ağaçlı yola sapın. Karşınıza ahşap bir kilise çıkacak. Eski bir manastır üzerine inşa edilen Arseniyos Kilisesi 1868 yılında adada yaşayan bir papaz tarafından yapılmış. Issız bir tepeye kurulan kilisedeki Hz. Meryem, Aziz Spiridon ve Hz. İbrahim ikonaları oldukça dikkat çekici.

Merit Halki Palace Oteli: İsmet İnönü Müzesi’nin olduğu cadde boyunca, adanın batısına doğru yürüdüğünüzde karşınıza Merit Halki Palace Oteli çıkacak. Bu konak Heybeliada Ruhban Okulu’nun konuklarını ağırlamak amacıyla inşa edilmiş ve günümüzde İstanbul’un en eski otellerinden biri. Yüksek bir tepeye kurulmuş ve Marmara Denizi manzarasına sahip. 1991’de çıkan yangında zarar görse de aslına uygun bir şekilde restore edilmiş.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

KINALIADA

Herhangi bir koyda denize girebilirsiniz

Sirakyan Evleri: İskele çıkışında, hemen sol çaprazda kalan Sirakyan Evleri adanın en gözde mimari yapılarından. 1900’lü yıllarda ticaretle uğraşan Sirakyan ailesi tarafından yaptırılan bu evler birbirine simetrik bir biçimde inşa edilmiş. Oldukça büyükler, 11’er odaları var. Ön yüzü denize bakan evlerin arka kısımları da bahçe.

Kınalıada Camisi: Benzerine kolay kolay rastlanmayan modern mimarisiyle sırada Kınalıada Camisi var. Deniz kenarına inşa edilen yapının manzarası görülmeye değer. Caminin hemen solunda Jarden Mahallesi’ne ulaşacaksınız. Bu mahalle ismini zamanında orada hizmet veren Jarden Gazinosu’ndan almış. 1900’lerin şık hanımefendileri ve beyefendilerinin vazgeçilmez mekânı olan bu gazino eğlenceli sokak gösterileriyle nam salmış.

Çınaraltı: Kafelerin, dükkânların, dondurmacıların çevrelediği İskele Caddesi’nden, Jarden yoluna doğru yürüdüğünüzde küçük bir meydana çıkacaksınız. İşte burası adalıların buluşma noktası: Çınaraltı. Bir şeyler yiyip içerek sevdiklerinizle sohbet etmek ve dinlenmek için ideal bir yer. Koca bir çınarın gölgesindeki masa ve sandalyelerin nostaljik bir havası var. Güneşin batmasıyla birlikte, ortamı aydınlatan kandiller eşliğinde yenen yemeklerin favorisi tabii ki deniz ürünleri oluyor.

Plajlar: Kınalıada’yı diğer adalardan ayıran özelliği plajların ada çevresini kaplaması. İskele boyunca Kınalı Su Sporları Kulübü’ne kadar olan bölge Flamingo Yolu olarak isimlendirilmiş. Buradan adanın arkalarına doğru yol aldığınızda sizi ağaçların gizlediği birkaç küçük kumsal karşılayacak. Gözünüzün tuttuğu herhangi bir koyda rahatça denize girebilirsiniz. Tam karşınızda diğer Prens Adaları’ndan Yassıada ve Sivriada’yı görebilirsiniz.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

BURGAZADA

Ölümsüz eserlere ilham olmuş

Saik Faik Abasıyanık Müzesi: Burgazada âşığı edebiyatçıların en ünlüsü olan Sait Faik Abasıyanık’ın evini gezmeden yapılan bir tur eksik kalır. 1954’teki ölümüne dek, yaşamının son 10 yılını eskiden Spanudis Köşkü olarak bilinen bu evde geçirmiş. Ada günlerinden geriye de ölümsüz eserleri kalmış. Sait Faik Abasıyanık’ın sık sık vakit geçirdiği Kalpazankaya Koyu’na da uğramanızı tavsiye ederim. Yazarın orada bir heykeli de var.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

İYOT KOKULU YEME-İÇME DURAKLARI

Gastronomi yazarlarımız Prens Adaları’ndaki favori yeme-içme mekânlarını anlattı.

Ebru Erke:
‘Patates kroketlerini deneyin’

Büyükada’daki Maple Coffeeshop’ta iyi çekirdekten filtre kahve nefis. Milto en klasik balıkçı. Yalovalı Kardeşler Şarküteri favorim; kendimi bildim bileli adaya gittiğimde uğrar, patates kroketlerini hüpletirim. Siz de deneyin. Büyükada Pastanesi’nin lokumlu kurabiyesi ve palmiyesini de tavsiye ederim.
mKınalıada’ya gittiğinizde de Mimoza’nın mezelerini mutlaka tadın.

Gaye Şahin:
‘Günbatımında çok güzeldir’

Kınalıada’daki Jash’ın sakin atmosferi ‘aman değişmesin’ dedirtiyor insana. Menüde uskumru dolma, dalak, topik gibi her yerde bulamayacağınız seçeneklere yönelmenizi tavsiye ederim. Bu arada balığı da lezzetli pişirirler.  

Meyhane için Büyükada’daki Prinkipo’yu öneririm. Sahibi Ahmet Tanrıverdi’nin lakabı Fıstık Ahmet. Doğma büyüme oralı olan Tanrıverdi adayla ilgili kitaplar da yazmış, kıymetli bir isim. Manzara için Eskibağ Plajı’nın terasındaki restoranı öneririm. Splendid Palace Hotel’in içindeki Chocowhite’ta tatlı çeşitleri bol. Bahçeli sakin bir ortam, yemek yenebilecek, kahve içilebilecek güzel bir mekân arayanlara da Bahçede Sinek Kafe’yi tavsiye ederim.

Burgazada’daki Sinem Dondurma hemen vapurun yanaştığı iskelede. Dondurmasının lezzetini beğendiğim bir yer.

Vapura atlayalım, morsalkımları kucaklayalım

Bisikletle nefis manzaralı tur

Adaya gidip de ailece bisiklet kiralamazsanız geziniz yarım kalacaktır. Güzel manzara eşliğinde pedal çevirmenin inceliklerinden biraz bahsedelim... 

Büyükada bisikletçiler için bulunmaz bir nimet. Tüm adayı Büyük Tur Yolu’nu takip ederek, yani ada etrafından bir yuvarlak çizerek tamamlayabilirsiniz. Büyükada Meydanı’ndan kiralayacağınız bisikletle Çankaya Caddesi’nden pedala basabilirsiniz. Birbirinden güzel tarihi yapıların yanından geçeceksiniz.

Lunapark Meydanı’na ulaştığınızda yolun sağından Büyük Tur Yolu’na sapıp adanın daha sakin kısmını keşfedin. Dilburnu Tabiat Parkı’nı geçip Viranbağ Mevkisi’nde çimlere yayılabilirsiniz.

Büyük Tur Yolu sizi sırasıyla İBB Büyükada Plajı ve Aya Nikola Plajı’na çıkaracak. Az ilerideki Adalar Müzesi’ni de görebilirsiniz. 

Eğer tekrar ada merkezine ulaştıysanız, tebrikler. Nefis bir manzaraya karşı yaklaşık 12 km pedal bastınız. (Uygar Taylan)

GİTMİŞKEN SERİN SULARA DALALIM

Yüzme antrenörü Şeref Sönmez’in tavsiye ettiği plajlarda hem yüzebilir hem de ailece piknik yapabilirsiniz.

BÜYÜKADA

Aya Nikola Plajı (Maden Bölgesi): İskeleye 35 km mesafede olan plajın suyu temiz ve yönü Sedef Adası tarafına bakıyor. Sahilde yiyecek ve içecek ihtiyacınızı giderebileceğiniz restoran ve büfe var.

Beltur Büyükada Otel (Orman Kampı Bölgesi): Çamlar altındaki plajın denizi temiz. Kartal ve Bostancı’dan plaja direkt motor bulabilirsiniz. Restore edilen eski Orman Kampı bugün Beltur Büyükada Otel olarak hizmet veriyor. İskele ve kumluk plaj kısmından denize giriliyor. Yine aynı bölgede Beltur’un işlettiği giyinme kabinleri, duş, şezlong, yiyecek-içecek ihtiyacına çözüm sunan bir halk plajı da var.

Yörükali Plajı: Adanın batı yakasında. Denizi kumlu ve yeme-içme seçenekleri için büfeler mevcut.

HEYBELİADA

Çamlimanı Plajı: Adanın güney tarafındaki plaj iskeleye 4 km uzaklıkta. Kuzey rüzgârına kapalı olduğu için rahat yüzülebilir, deniz tabanı da kumlu.

Sadık Bey Plajı: İskeleye 2,5 km mesafede, denizi temiz ve plajı kum. İsterseniz yanınızda yiyecek ve içecek götürebilirsiniz. Çocuklu ailelerin ihtiyaçları için tesisler de var.

Asaf Bey Plajı: Omanın içinde piknik alanı olan, kumlu geniş bir plaj. Adalıların da en çok tercih ettiği yer. Dışarıdan yiyecek, içecek götürebilirsiniz. Çocuklu aileler için uygun. Restoran ve plaj işletmeleri de bulabilirsiniz.

BURGAZADA

Madam Martha Koyu: İskele çıkışında, sağ taraftan yola koyulduğunuzda 2 km mesafede. Şezlong ve duş seçenekleri olan işletmeler de var. Sahili kısmen kum ve çakıllı.

6 Numara: Burgazada iskelesine yaklaşık 1,5 km. Temiz deniziyle tercih edilen bir halk plajı. Zemin taşlık ve kumsalı yok.

Kalpazankaya Plajı: Adanın arka kısmında, ulaşım biraz uzun sürüyor. Ancak adanın en güzel koyu. Plajın zemini çakıl taşlarından oluşuyor. Duş, şezlong, şemsiye ve yeme-içme seçenekleri var. Hemen yukarısındaki Kalpazankaya Restaurant da iyi bir alternatif. 

Çamakya Aile Plajı: Çakıl zeminli, özellikle ailelerin tercih ettiği plajda şezlong ve şemsiye temin edebilirsiniz.

KINALIADA

Kumluk Plajı: Denizi sığ olduğu için özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Adı kumluk olsa bile plaj zemini çakıllı. İskeleden motorla gidilebilir veya yürüyerek de ulaşabilirsiniz. 

Kınalıada Halk Plajı: İskelenin her iki tarafındaki plajın denizi temiz, ulaşımı kolay. İsterseniz şemsiye ve şezlong kiralayabilirsiniz.

False