Uçmayı seviyoruz
Hemen her şeyde geç kalan bir ülkede yaşıyoruz. Ama ilginçtir uçak yolculuğuna disiplinli olarak taa 1933 yılında başladık.
Gerçi ondan öncesi de var. Ama tarifeli uçuşların başlaması l933 yılına uzanıyor. O yıllarda pervaneli uçaklarla yapılan seferler büyük ilgi görmüştü.
Karayollarımızda birbirini kovalayan kazalar, gelişmeyen demiryolları uçak yolculuğunu
daha da cazip hale getirdi. Ve Türkiye'nin havayolculuğu başdöndürücü bir hızla gelişti. En modern uçaklar satın alındı, iç ve dış hatlarda uçuş ağları genişletildi. Bugün sadece
THY'nin 65 uçaklık bir filosu var. Yılda 10.4 milyon yolcu taşıyor. Toplam 45 ülkede 97 noktaya seferler yapılıyor.
Türkiye'nin toplam yolcu uçağı filosu 100'den fazla. Her beş dakikada bir uçak kalkıp iniyor. Buna yabancı havayolları da eklenince Türkiye semalarında ciddi bir hava trafiği var.
İyi filolar oluşturan özel havayollarının sayısı da arttı. İstanbul Hava Yolları, Onur Air, Pegasus, Air Alfa artık Avrupa'da da tanınıyor. Havayolu işletmeciliği pahalı bir iş. Uçaklar pahalı, yakıt pahalı, her şey Dolara bağlı. Bu yüzden özellikle iç hatlarda
pahalı uçuyoruz. Dolar bazında bakıldığında Amerika'da 100 dolara uçulan bir mesafeye biz Türkiye içinde 80-90 dolara gidebiliyoruz. Ama gelgelelim, enflasyon, yaşama standardı, yıllık milli gelir işin içine girince iç hatlarda pahalı uçuyoruz. Ama uçanların sayısı giderek artıyor. Tek hayalimiz ise rekabetin giderek artması ve bilet ücretlerinin düşmesi.
Tek sorun havalimanlarımız
Bayramlarda, tatilllerde 100'den fazla uçaklı Türk havacılık dünyasında uçaklarda yer bulmak imkansız hale geliyor. Bu bayram da öyle oldu. Her seferin en az 80 yedek yolcusu vardı. Örneğin geçtiğimiz pazar günkü THY New York uçağı 126, Cape Town uçağı 59, sabah Bodrum uçağı 96 yedek yolcusunu geride bırakarak havalandı. Yabancı havayollarında da yer bulmak imkansızdı. Yaklaşık yabancı havayolu şirketinin uçakları İstanbul, Ankara, İzmir'den dolu uçaklarla havalandılar.
Türk işçilerinin Almanya'ya gidişleri ile hareketlenen dış uçuşlar Türk havacılık pazarını bugünkü hale getirdi. Artık İstanbul, Ankara, hatta İzmir çıkışı ile dünyanın bir çok noktasına seferler var. Dünya havacılığının devleri BA, Lufthansa, Delta, Air France gibi şirketler asla Türkiye'den vazgeçemiyorlar. Sadece Atatürk Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesi 15 milyonu aştı. Tek sorun havalimanlarımız. Bu hızlı gelişmeye ayak uydurmak için beklenen hareket ne yazık ki yeni başladı. Antalya'da yapılan yeni terminal, İstanbul'da temeli atılan dış hatlar terminali, yap-işlet-devret modeli ile hızla geçekleşiyor. Bu hız sürer ve
Türkiye'nin her yerine dağılırsa havayolu keyfi artacak. En kısa zamanda, en keyifli yolculuk için havayolundan başkası
var mı? Elbette yok. Yarın da böyle olacak ve sonrası yine böyle olacak .
HER ŞEY RAHATINIZ İÇİN
Yerden 10 bin metre yüksekte yemek yemek kimsenin reddedemediği bir alışkanlık oldu. İkramcılar değişik tadları, farklı şarapları, güzel pastaları yerde hazırlayıp gökyüzünde servise yolluyorlar (üstte). İyi bir koltuk mutlu uçuşun ilk adı. Artık koltuklar da sıradan değil. Ortopedik, deri ve üzerinde bir dizi imkan var. Kişisel video, bilgisayar kullanımı için özel giriş, çok kanallı müzik sistemleri. Koltuğunuzdaki lüks, her geçen gün artıyor. Sizin daha rahat ve keyifli uçuşunuz için...
YOLCU SAYISI HIZLA ARTIYOR
Havalimanları her zaman ana baba günü. Uçakların biri iniyor diğeri kalkıyor. Bavullar yükleniyor, pist başlarında uçaklar sıraya giriyor, yolcular geliyor, yolcular gidiyor. Ve havayolculuğuna olan ilgi arttıkça havalimanları kabına sığamıyor. Kimi yeni terminallerle büyüyor, kimi yeni pistlerle başka uçuşlara kuçak açıyor.
KENDİNİZİ TESLİM EDİN
Kokpitler inanılmaz sistemlerle donatıldı. Pilotlar hemen her şeyi anında öğreniyor, görüyorlar. Çoğu zaman iş otomatik pilota düşüyor. En zorlu anlarda yani çılgın meteorolojik değişimlerde otopilotla, gerçek pilot ellele verip bizi güvenle uçuruyor. Ve uçağın arkasında,kabinde ise gerçek adları kabin memuru olan hostesler bize güvenli uçuş kurallarını hatırlatıyorlar. En iyi ikramı sunarak uçuşumuza renk katıyor, tebessümlerini esirgemiyorlar.