Cahit AKYOL
Son Güncelleme:
Uçmakdere’de uçmanın keyfi
İstanbul’a 2.5 saat uzaklıktaki Şarköy’de yamaç paraşütüne çok uygun yeni bir rota keşfedildi. Koyu mavi denizi ve yemyeşil dağları ile Uçmakdere köyü bu sporun tutkunlarının yeni adresi oldu. 60 kilometre uzunluğundaki mavi bayraklı doğal plajlarıyla Türkiye’nin en uzun sahilleri arasında yer alan Şarköy, şimdi de yamaç paraşütü ile gündemde.
Yamaç paraşütü daha yaygın bir macera sporu haline geldikçe yeni aktivite alanları da açılıyor. Şarköy’e bağlı Uçmakdere Köyü de Trakya’nın önemli yamaç paraşütü noktalarından biri haline geldi. Uçmakdere Köyü, mavi ile yeşili, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile de biliniyor. Rumlar döneminden kalma tarihi eserleri, denizi, yemyeşil doğası ile görülmesi gereken bir mekan.
Hava şartlarının uygunluğu ve İstanbul’un yakınlığıyla da yamaç paraşütüne gönül verenlerin yeni mekanı haline geldi. Uçmakdere semalarında süzülmek için 600 metre rakımlı Nişantepe’ye çıkmak gerekiyor. Doğu, kuzeydoğu, güney ve güneydoğudan esen rüzgarlar kalkış için çok uygun Ayrıca deniz seviyesindeki Ayvasıl ise de iniş için ideal şartlara sahip. Uçuş rotası 10 dakika ile 1 saat arasında değişiyor.
Uçmakdereliler Fethiye, Babadağ ile rekabet içine girdiklerinden bile söz ediyor. Uçmakdere’yi gündeme getiren kişi ise öğretmen Kadir Aksoy. 1995’ten beri yamaç paraşütü ile atlayan Aksoy, 2003’te Uçmakdere’yi keşfetmiş. Yolu bulunmayan Nişantepe’ye çıkıp sürekli atlayış yapmış.
Sonra da Tekirdağ Valiliği’ne bir dilekçe vererek bu tepenin yamaç paraşütü için biçilmiş kaftan olduğunu anlatmış. Valilik gerekli onaylar gelince de Nişantepe’ye iki kilometrelik stabilize yol açılmış.
4 ATLAYIŞ NOKTASI VAR
625 metre yükseklikteki Nişantepe’de dört atlayış noktası var. Zirveden atladığınızda Ayvasıl Koyu’na iniş yapıyorsunuz. Zirveyle iniş noktası arası 6 kilometre ve düzgün bir toprak yola sahip. Uçmakdere’nin bir diğer özelliği de eğitim uçuşlarındaki hareketlerinin yapılabileceği bir konumda olması. İster acemi, ister tecrübeli, her yamaç paraşütçüsünün yılda en az bir kez havadaki muhtemel tehlike hallerinin eğitimini yapması gerekiyor. Nişantepe’nin su üzerindeki uygun irtifası; tehlike hareketlerinin çalışılmasına da olanak sağlıyor.
ŞİMDİLİK TESİS YOK
Hem atlayış hem de iniş noktasında şu an tesis yok ama Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası, bölgeye 500 bin YTL’lik bir yatırım kararı aldı. Tesislerin bir yılda bitirilip 2008’in yazında hizmete girmesi planlanıyor. Bu projeye göre konaklamak için bungalovlar da yapılacak. Bu arada iniş noktası Ayvasıl Koyu’na da tesis ve dalış merkezi yapılması planlanıyor.
UÇMANIN PÜF NOKTALARI
Yamaç paraşütü yapabilmek için alt yaş sınırı 16, üst yaş 55. Üst yaş sınırı için sağlık durumuna göre esnek olunabilir. Kiloda ise sınır var. En az 40, en çok 130 kilogram olmak gerekiyor. Epilepsi, astım, kalp, bel ve omurga rahatsızlıkları olanlar yamaç paraşütü eğitimlerine katılamıyor.
Yamaç paraşütü yaparken ilk yapılacak iş iniş yerinin seçilmesi. Öncelikle iniş alanının düz olması şart. Çünkü inişte belli bir koşu mesafesi gerekiyor. Dik yamaçlar da kalkışa pek uygun değil. Kalkış için uzun bir koşu alanı bulunmalı. Paraşütün serileceği temiz bir yer seçilmeli. Türbülanstan kaçmak için yamacın karşı tarafında tepe bulunmaması gerekiyor.
Kalkışta rüzgar önden gelmeli. Ayrıca sürekli emniyet kontrolü yapılmalı: İplerin sağlamlığına bakılır, taşa takılıp takılmadıkları kontrol edilir. Kontrol iplerinin en altta ve açık olduğuna bakılır. Tabii Kask takılır. Harneste önce bacak kolonları sonra göğüs kolonları takılır. Bacak kolonları fazla sıkılmaz, oturmak için hafif boşluk bırakılır. Kanadın tam ortasında durulur. Genellikle kanatta orta bölümü belirten bir yazı veya işaret bulunur. Kollar yana açılır. Kumanda iplerinin bulunduğu halka ve ön kolon elde tutulmalıdır. Diğer kolonlar omuzda olmalıdır. Bu pozisyonda koşmaya başlanır.
HAVADA RÜZGARIN YÖNÜ ÖNEMLİ DEĞİL
Kanat tam tepeye geldiğinde ön kolonlar bırakılır, böylece elde sadece kumanda ipleri kalır. Kalkış için koşarken kanadın yana doğru eğilmesi halinde, eğik tarafa koşulur ve kanat düzeltilir. Ancak kanat düzeldikten sonra koşmaya devam edilir. Ancak tüm olarak havalandıktan sonra harnese oturulur ve paraşüt kumanda edilir. Kanatlar kumanda iplerini çekilen yöne doğru döner. Kalkışta ve inişte rüzgarı öne almak gerekir ama havadayken rüzgarın yönü önemli değildir. İnişte ise toprağa 25-30 metre kala rüzgar öne alınır ve komut ipleri kullanılmaz. Harnes’ten çıkılır ve yere 1-2 metre kala fren ipleri sonuna kadar çekilir. Ayaklar yere basınca da koşmaya başlanır. Koşarken fren ipleri çekilmeye devam edilir. Kanat arka tarafa yatınca koşma durdurulur ve kanat toplanmaya başlanır.
HER CÜSSEYE GÖRE PARAŞÜT VAR
Yamaç paraşütü ucuz bir spor dalı değil. Malzemelerin çoğu Avrupa ve Uzakdoğu’dan geliyor. Yeni bir paraşütün ortalama fiyatı 1500 Euro’yu aşıyor. Kuşam tertibatı, yedek paraşüt, kask, eldiven, tulum ve bot derken fatura toplam 2500 Euro’ya çıkabiliyor. Paraşütler pilotun ağırlığına göre ve uçuş tipine göre farklı ebat ve tipte oluyor. Paraşütlerin, alınan eğitim ve tecrübeye göre farklı performanslar gösteren beş tipi var. Yamaç paraşütü kanopi (kubbe), askı ve fren ipleri, taşıyıcı kolonlar ve harnes (kuşam tertibatı) olmak üzere dört bölümden oluşuyor.
Kanopi: Paraşüt içerdeki hava basıncını sağlayıp havada kalmasını sağlayacak, hava geçirgenliği olmayan kumaştan yapılıyor. Kanopiler, pilotun ağırlığı ve uçuş tipine göre değişiyor. Kanopiler dakron polyester kumaştan dikiliyor ve yırtılması çok zordur. Yırtılsa bile özel dikişi yırtığın büyümesini engelliyor.
Askı ve fren ipleri: İpler pilotu taşımak, ağırlığı ve sürüklenmeyi azaltmak için kevlar (karbon lifi) ve dakron gibi çok dayanıklı maddelerden üretiliyor. Fren ipleri kolayca ayırt edilebilmeleri için farklı renklerde oluyor.
Taşıyıcı Kolonlar: Taşıyıcı kolonlar, kubbe iplerini kuşama bağlayıp pilota kalkışta uygun tutunma yerleri sağlıyor.
Harnes (Kuşam): Pilotun oturacağı kısmın adı. Temel olarak pilotun takabilmesi için, kol ve bacaklardan geçen askılardan oluşuyor. Bazı harneslerde çapraz kolonlar var. Gelişmiş harneslerin, hızlandırıcı bağlantıları, sırt koruyucusu, hava yastığı, yedek paraşüt bölümü gibi avantajları var. Bütün harnesler pilotun vücut yapısına göre ayarlanabiliyor.
Hava şartlarının uygunluğu ve İstanbul’un yakınlığıyla da yamaç paraşütüne gönül verenlerin yeni mekanı haline geldi. Uçmakdere semalarında süzülmek için 600 metre rakımlı Nişantepe’ye çıkmak gerekiyor. Doğu, kuzeydoğu, güney ve güneydoğudan esen rüzgarlar kalkış için çok uygun Ayrıca deniz seviyesindeki Ayvasıl ise de iniş için ideal şartlara sahip. Uçuş rotası 10 dakika ile 1 saat arasında değişiyor.
Uçmakdereliler Fethiye, Babadağ ile rekabet içine girdiklerinden bile söz ediyor. Uçmakdere’yi gündeme getiren kişi ise öğretmen Kadir Aksoy. 1995’ten beri yamaç paraşütü ile atlayan Aksoy, 2003’te Uçmakdere’yi keşfetmiş. Yolu bulunmayan Nişantepe’ye çıkıp sürekli atlayış yapmış.
Sonra da Tekirdağ Valiliği’ne bir dilekçe vererek bu tepenin yamaç paraşütü için biçilmiş kaftan olduğunu anlatmış. Valilik gerekli onaylar gelince de Nişantepe’ye iki kilometrelik stabilize yol açılmış.
4 ATLAYIŞ NOKTASI VAR
625 metre yükseklikteki Nişantepe’de dört atlayış noktası var. Zirveden atladığınızda Ayvasıl Koyu’na iniş yapıyorsunuz. Zirveyle iniş noktası arası 6 kilometre ve düzgün bir toprak yola sahip. Uçmakdere’nin bir diğer özelliği de eğitim uçuşlarındaki hareketlerinin yapılabileceği bir konumda olması. İster acemi, ister tecrübeli, her yamaç paraşütçüsünün yılda en az bir kez havadaki muhtemel tehlike hallerinin eğitimini yapması gerekiyor. Nişantepe’nin su üzerindeki uygun irtifası; tehlike hareketlerinin çalışılmasına da olanak sağlıyor.
ŞİMDİLİK TESİS YOK
Hem atlayış hem de iniş noktasında şu an tesis yok ama Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası, bölgeye 500 bin YTL’lik bir yatırım kararı aldı. Tesislerin bir yılda bitirilip 2008’in yazında hizmete girmesi planlanıyor. Bu projeye göre konaklamak için bungalovlar da yapılacak. Bu arada iniş noktası Ayvasıl Koyu’na da tesis ve dalış merkezi yapılması planlanıyor.
UÇMANIN PÜF NOKTALARI
Yamaç paraşütü yapabilmek için alt yaş sınırı 16, üst yaş 55. Üst yaş sınırı için sağlık durumuna göre esnek olunabilir. Kiloda ise sınır var. En az 40, en çok 130 kilogram olmak gerekiyor. Epilepsi, astım, kalp, bel ve omurga rahatsızlıkları olanlar yamaç paraşütü eğitimlerine katılamıyor.
Yamaç paraşütü yaparken ilk yapılacak iş iniş yerinin seçilmesi. Öncelikle iniş alanının düz olması şart. Çünkü inişte belli bir koşu mesafesi gerekiyor. Dik yamaçlar da kalkışa pek uygun değil. Kalkış için uzun bir koşu alanı bulunmalı. Paraşütün serileceği temiz bir yer seçilmeli. Türbülanstan kaçmak için yamacın karşı tarafında tepe bulunmaması gerekiyor.
Kalkışta rüzgar önden gelmeli. Ayrıca sürekli emniyet kontrolü yapılmalı: İplerin sağlamlığına bakılır, taşa takılıp takılmadıkları kontrol edilir. Kontrol iplerinin en altta ve açık olduğuna bakılır. Tabii Kask takılır. Harneste önce bacak kolonları sonra göğüs kolonları takılır. Bacak kolonları fazla sıkılmaz, oturmak için hafif boşluk bırakılır. Kanadın tam ortasında durulur. Genellikle kanatta orta bölümü belirten bir yazı veya işaret bulunur. Kollar yana açılır. Kumanda iplerinin bulunduğu halka ve ön kolon elde tutulmalıdır. Diğer kolonlar omuzda olmalıdır. Bu pozisyonda koşmaya başlanır.
HAVADA RÜZGARIN YÖNÜ ÖNEMLİ DEĞİL
Kanat tam tepeye geldiğinde ön kolonlar bırakılır, böylece elde sadece kumanda ipleri kalır. Kalkış için koşarken kanadın yana doğru eğilmesi halinde, eğik tarafa koşulur ve kanat düzeltilir. Ancak kanat düzeldikten sonra koşmaya devam edilir. Ancak tüm olarak havalandıktan sonra harnese oturulur ve paraşüt kumanda edilir. Kanatlar kumanda iplerini çekilen yöne doğru döner. Kalkışta ve inişte rüzgarı öne almak gerekir ama havadayken rüzgarın yönü önemli değildir. İnişte ise toprağa 25-30 metre kala rüzgar öne alınır ve komut ipleri kullanılmaz. Harnes’ten çıkılır ve yere 1-2 metre kala fren ipleri sonuna kadar çekilir. Ayaklar yere basınca da koşmaya başlanır. Koşarken fren ipleri çekilmeye devam edilir. Kanat arka tarafa yatınca koşma durdurulur ve kanat toplanmaya başlanır.
HER CÜSSEYE GÖRE PARAŞÜT VAR
Yamaç paraşütü ucuz bir spor dalı değil. Malzemelerin çoğu Avrupa ve Uzakdoğu’dan geliyor. Yeni bir paraşütün ortalama fiyatı 1500 Euro’yu aşıyor. Kuşam tertibatı, yedek paraşüt, kask, eldiven, tulum ve bot derken fatura toplam 2500 Euro’ya çıkabiliyor. Paraşütler pilotun ağırlığına göre ve uçuş tipine göre farklı ebat ve tipte oluyor. Paraşütlerin, alınan eğitim ve tecrübeye göre farklı performanslar gösteren beş tipi var. Yamaç paraşütü kanopi (kubbe), askı ve fren ipleri, taşıyıcı kolonlar ve harnes (kuşam tertibatı) olmak üzere dört bölümden oluşuyor.
Kanopi: Paraşüt içerdeki hava basıncını sağlayıp havada kalmasını sağlayacak, hava geçirgenliği olmayan kumaştan yapılıyor. Kanopiler, pilotun ağırlığı ve uçuş tipine göre değişiyor. Kanopiler dakron polyester kumaştan dikiliyor ve yırtılması çok zordur. Yırtılsa bile özel dikişi yırtığın büyümesini engelliyor.
Askı ve fren ipleri: İpler pilotu taşımak, ağırlığı ve sürüklenmeyi azaltmak için kevlar (karbon lifi) ve dakron gibi çok dayanıklı maddelerden üretiliyor. Fren ipleri kolayca ayırt edilebilmeleri için farklı renklerde oluyor.
Taşıyıcı Kolonlar: Taşıyıcı kolonlar, kubbe iplerini kuşama bağlayıp pilota kalkışta uygun tutunma yerleri sağlıyor.
Harnes (Kuşam): Pilotun oturacağı kısmın adı. Temel olarak pilotun takabilmesi için, kol ve bacaklardan geçen askılardan oluşuyor. Bazı harneslerde çapraz kolonlar var. Gelişmiş harneslerin, hızlandırıcı bağlantıları, sırt koruyucusu, hava yastığı, yedek paraşüt bölümü gibi avantajları var. Bütün harnesler pilotun vücut yapısına göre ayarlanabiliyor.