Türkiye’nin paha biçilmez güzellikteki kanyonları

Aydın'ın parlayan mücevheri: Arapapıştı Kanyonu

Belki de bu kanyonun ismini hiç duymadınız ancak emin olabilirsiniz ki Arapapıştı Kanyonu, Türkiye'de macera severler tarafından keşfedilmeyi bekleyen kanyonlar arasında birinci sırada. Aydın, Muğla ve Denizli sınırlarının kesiştiği noktadaki Kemer Barajı'nda konuşlanan Arapapıştı Kanyonu, hem sunduğu büyülü manzara hem de etkileyici tarihi nedeniyle adından söz ettiriyor. Kanyon iskelesinden kalkan yaklaşık 25-30 kişilik tekneler sizi 2,5 saatlik rüya gibi bir tura çıkartıyor. Kıvrılarak giden turkuaz renkli suyun üzerinde, engin kayalıkların arasından geçerken sanki zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissedebilirsiniz.

Pek çok kaynağa göre Arapapıştı ismi, milattan önceki yıllarda bu bölgeyi istila eden Persler'in, karşılarına çıkan bu kanyonu görünce şaşırıp kalmaları sonucu ortaya çıkmış. Kanyonu gezerken porsuk, kaya güvercini, kızıl şahin, dağ keçisi gibi daha önceden görmeye alışık olmadığınız hayvanlara da rastlamanız mümkün. Ayrıca kaya mezarları ve manastırı, pek çok mağara tekne turu esnasında fotoğraflamaya doyamayacağınız kareler için imkan sağlıyor.

Tekne turunun ardından iskelenin hemen üst tarafında bulunan köylü pazarından alışveriş yapabilir, yol üzerindeki seyir terasına çıkabilirsiniz. Ancak yanınızda yiyecek ve içecek almanız iyi bir seçim olacaktır çünkü yakın çevrede bu ihtiyacınızı giderebilmek için pek fazla alternatif yok. Arapapıştı Kanyonu'ndaki gezinizi planlamadan önce mutlaka tekne turu için rezervasyon yaptırmalısınız.

Dünyanın en derin kanyonlarından: Valla Kanyonu

Kastamonu'nun şirin ilçesi Pınarbaşı'na bağlı Muratbaşı Köyü'nden yola çıkılan Valla Kanyonu, başlangıç seviyesindeki doğa yürüyüşçüleri için biraz zorlayıcı olabilir. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en derin ve zorlu parkurlarından biri olan bu kanyon toplam 12 km'lik bir yürüyüş gerektiriyor. 12 km'nin sonunda varacağınız yer ise Cide'ye bağlı Loş Vadisi. Valla Kanyonu'na girdikten sonra hiçbir ara yol sizi geri götürmüyor. Tek yapmanız gereken doğanın tadını çıkartarak ileriye doğru yürümek.

Riskleri nedeniyle rehbersiz geçişe izin verilmeyen Kastamonu'daki Valla Kanyonu, 12 km uzunluğu ve yer yer 1,1 kilometreyi bulan derinliği ile dünyanın en derin ve geçişi en zor kanyonları arasında gösteriliyor. Kastamonu'da Pınarbaşı ilçesine bağlı bu harika kanyonda, biri doğa yürüyüşçüleri diğeri ise rafting seven macera düşkünleri için olmak üzere iki alternatif rota bulunuyor. Valla Kanyonu keşfiniz bittikten sonra kendinizi hemen şehir merkezine atmalısınız. Şehre yukarıdan bakabileceğiniz Kastamonu Kalesi, bir film setini andıran Evkaya Mezarları ve tarihe şapka çıkartan külliyeleri mutlaka görmelisiniz.

Ziyaretçi akınına uğrayan doğal güzellik: Köprülü Kanyon

Antalya'yı sadece deniz, güneş, kum ve büyük lüks otellerden ibaret sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu şehir ev sahipliği yaptığı Köprülü Kanyon ile tüm dünyanın parmakla gösterdiği en büyük doğal güzelliğe sahip. Her sene milyonlaca turist tarafından ziyaretçi akınına uğrayan Köprülü Kanyon; macera seven sporcular için eğlenceli bir rafting parkuru da sunuyor. Ayrıca ileri seviyede bir biniciyseniz bu civarda binicilik de yapabilirsiniz.

Dünyanın sayılı kanyonlarından: Cehennem Deresi Kanyonu

Artvin – Ardanuç karayolunun 25. kilometresine geldiğinizde Karadeniz'in sunduğu en mükemmel güzelliklerden birine şahit olacaksınız. Coğrafi açıdan incelendiğinde tipik bir kanyon vadi olan bu oluşum, 500 metre uzunluğu ile dünyanın sayılı kanyonları arasında yer alıyor. Tek kişinin bile zar zor geçebileceği çok dar yollardan geçerken,tarihin ve doğanın el ele verip size sunduğu bu harika doğa olayına teşekkür ediyorsunuz.

Cehennem Deresi Kanyonu, hatta zaman zaman kayaların altında doğal yollarla açılmış ufak deliklerden bile geçmek gerekebiliyor. Bu doğa yürüyüşü sevenler için bulunmaz bir nimet. Cehennem Deresi Kanyonu'nu sadece yürüyüş severler değil, fotoğrafçılar da sık sık ziyaret ediyor. Karadeniz'in bu en sakin kentlerinden birine kuşbakışı bakmak isterseniz Atatepe'yi, ayrıca Şavşat yolundaki kiliseyi ve şehrin 10 km. uzağındaki Kafkasör Yaylası'nı görmelisiniz. Bu arada leziz Artvin mutfağına ait karalahana sarması ve cağ kebabının tadına bakmayı unutmayın.