Turizmin Başladığı Yerdeyiz
Başaran Ulusoy / TÜRSAB Başkanı
Bilindiği üzere ülkemiz, yıllar itibariyle oranlar değişse de genelde cari açık veren bir ülke konumundadır. Cari açığın çok yüksek olduğu dönemlerde yatırımların finansmanı için yurt dışı kaynakların hem bulunması zorlaşmakta hem de maliyeti artmaktadır. Ekonominin büyümesi durmakta, hatta küçülme yaşadığımız yıllar olmaktadır. Kısa sürede ihracat hacmimizi ithala hacmimizin üzerine çıkarmak mümkün olmadığından bu sıkıntıları aşmak için daha kısa sürede netice alma imkânımız olan ve net döviz girdisi sağlayan turizme öncelik vermemiz hayati önem taşımaktadır. Özetle turizm görünmeyen bir ihracat olarak dış ödemeler dengesine, gayri safi milli hasılaya katkıları yanında, işsizliğe çözüm üreterek istihdama destek olan, 50 sektöre iş yaratan bir faaliyet alanı olarak ülkemizde yaşamsal bir role sahiptir.
Bu kadar hayati öneme sahip olan turizm sektörünün Türkiye’de başlama noktasını ise Aydın’a dayandırabiliriz. Aydın’ın ilçesi Kuşadası için “Türkiye’de turizmin başladığı nokta” ifadesini kullanmamız yanlış olmayacaktır. Kuşadası’nda başlayan Türkiye’nin turizm hareketi, 1980’li yılların ortalarından itibaren, zaman zaman tamamı sektör dışında oluşan etkenlere bağlı dalgalanmalar göstermekle beraber, genelde çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdi. 2015 yılında ülkemize gelen turist sayısı 41 milyon 617 bine, turizmden elde edilen geliri ise 31 milyar 464 milyon 777 bin Dolar seviyesine ulaştı.
Elbette Türkiye’nin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel değerler göz önünde bulundurulduğunda, bu verileri çok daha yukarılara çekme potansiyeline sahip bir ülke olduğumuz gerçeğinin de farkındayız. Bundan dolayı da TÜRSAB olarak ülkemizin barındırdığı tüm değerlere sahip çıkılması, turizm açısından değerlendirilmesi yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TÜRSAB - Hürriyet Gazetesi işbirliği kapsamında hayata geçirilen “Aydın’ı Keşfet” etkinliği de Birliğimiz TÜRSAB’ın bu yöndeki çalışmalarına güzel bir örnek oluşturuyor. Zira Aydın; Türkiye’nin sahip olduğu tarihi ve kültürel birikimi en iyi yansıtan, turizm potansiyeli en yüksek illerimizden biri konumunda bulunuyor.
Büyük Menderes Irmağı’nın suladığı bereketli ovalar üzerine kurulmuş Aydın’ın tarihi, milattan önce 4500’lü yıllara kadar uzanırken aradan geçen asırlarda bölgede hüküm süren medeniyetler insanlık mirasına çok önemli eserler bırakmışlardır. Antik çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nysa, Priene, Magnesia gibi önde gelen kentlerine ev sahipliği yapan Aydın ilimiz, doğa filozofları Thales, Anaksimender ve Anaksimenes’i, tarihçi ve coğrafyacı Hekatais’u, şehir plancısı ve mimar Hippodamos ile İsidoros’u yetiştirerek insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.
Günümüze kadar ulaşan antik kentleri ile adeta bir kültür turizmi hazinesi sunan Aydın, berrak denizi ile sahil turizmi, verimli topraklarında yetişen başta incir ve turunçgiller olmak üzere binbir çeşit ürünle de gastronomi turizmi açısından adeta bir hazine barındırmaktadır.
İşte tüm bu güzellik ve zenginliklerin yanına yeni bir turizm değeri katabilmek adına TÜRSAB olarak Kuşadası’na yakışır bir kongre merkezini, Efes Kongre Merkezi’ni inşa ettik. 30 Ekim 2013 tarihinde dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi açılışı gerçekleştirilen Kuşadası Efes Kongre Merkezi; içerisinde bir adedi 2.690 kişilik Büyük Oditoryum, bir adet 745 kişilik Alt Kat Oditoryum, 33 adet 45 ila 800 kişi kapasitesine sahip komite ve küçük toplantı odaları ve Ana salonu sütunsuz (3’e bölünebilen) 2.780 m2, bağlı iki fuayesi (815 m2 ve 820 m2’lik) ile toplam 4.415 m2 kapalı ve 3.000 m2 açık alana sahip Sergi Alanı ile Türk turizmine hizmet veriyor. Kuşadası Efes Kongre Merkezi; bölgede kongre turizminin gelişimi için önemli bir fırsatı sunuyor.
Yaptığımız yatırımlar, ortaya koyduğumuz vizyon ve çalışmalarla yıllar boyunca Türk turizminin gelişimi, ülkemizin dünyada daha çok tanınması ve hakettiği noktaya ulaşması için çaba gösterdik. Hep birlikte çok büyük başarılara imza attık. Ancak maalesef son dönemde yaşanan olumsuz hadiseler, Türk turizmini olumsuz etkilemiş durumda. Bu olumsuzlukları aşmak için hep birlikte el birliğiyle daha çok çalışmalı daha çok çaba sarfetmeliyiz. İnanıyorum ki 2017 yılı Türk turizminin yeniden yükselişe geçeceği bir yıl olacak. Bu yükseliş sürecinde de Türkiye’nin ilk turistik destinasyonu olan Kuşadası başta olmak üzere Aydın ve diğer tüm ilçelerinin çok önemli roller üstleneceğini düşünüyorum.
Tarihi, kültürü, mutfağı, doğal zenginlikleri ve konumu ile asırlar boyu Anadolu’nun en önemli kentlerinden biri olan Aydın’da turizm için gerekli her şey birarada bulunuyor. Önümüzdeki dönemde Aydın’a hem yurtdışından hem de yurtiçinden ilginin katlanarak artmasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımızı Aydın’ın zenginlik ve güzelliklerini yeniden keşfetmeye çağırıyorum.