Mesude ERŞAN
Son Güncelleme:
Tropikal adaların sentezi Seyşeller
Kalp ve damar hastalıkları uzmanı İsmail Eren (54), 20 yıldır geziyor. Yoğun çalışma temposu ve sorumluluklarından fırsat buldukça kendi deyimiyle “sıradışı geziler”le nefesleniyor. Tanıklık ettiği her farklı coğrafya ve kültürden ayrı keyif alıyor. Farklılıklar sayesinde bakış açısının genişlediğini, hoşgörüsünün arttığını anlatıyor. Her fırsatı seyahat etmek için değerlendiren Eren, bugüne kadar 30’dan fazla ülke, 200’ün üzerinde şehir gezdi. Dünyadaki cennet dediği Seyşel Adaları’nı, özellikle de Plaslin ve La Dique’yi anlattı.
Seyşel Adaları, Hint Okyanusu’nda Kenya ve Tanzanya’nın doğu, Madagaskar’ın kuzeydoğu açıklarında yer alan adalar topluluğundan oluşan bir ülke. Oğlak dönencesi ile Ekvator arasında yer alan 115 ada ve adacıktan oluşuyor. Başkenti Mahe Adası’ndaki Victoria. Diğer önemli adaları Praslin, La Dique ve Silhouette. Adalarda toplam 82 bin kişi yaşıyor. Asya, Afrika ve Avrupalı karışımı insanlar bunlar. Adalarda İngilizce, Fransızca ve Creole dilleri konuşuluyor.
Bakir kalabilmiş, doğallığını henüz kaybetmemiş Seyşel Adaları’nın büyük kısmını gezebildim. Başı sonu olmayan kumsalları, turkuvaz denizi, zengin sualtı, hele hele günbatımları, zihnimde ömür boyu saklanacak görüntüler ve tatlar bıraktı. Bana göre bu adaların en güzel yanı, tüm tropikal adaların özelliklerini bir arada bulundurması. Maldivler’deki ufak adalar, Polinesia bölgesindeki büyük adalar, Bahamalar’ın plajları, Karayip adalarının doğal güzellikleri burada toplanmış. Seyşelleri ziyaret eden, dünyadaki tüm tropikal adaların özelliklerini aynı coğrafyada görebilir.
EROTİK DİŞİ PALMİYELERİN ADASI
Praslin’in anlamı “Palmiyeler Adası”. Valee de Mai Milli Parkı, UNESCO’nun dünya mirası listesinde. Parktaki bakir ve vahşi vadinin en tipik özelliği, Praslin’e özgü olan ve doğal olarak sadece Seyşeller’de yetişen Coco de Mer palmiyelerinden (denizde yetişen hindistancevizi) binlercesini barındırması. Bu palmiyelere “erotik” deniyor. Yaşları 200-400 yıl arasında. Bu ağaca özgü, yine “yuvarlak hatlı” hindistan cevizleri bunların sadece dişi ağaçlarında yetişiyor. Bu palmiyeler dünyanın en büyük tohumuna sahip ve ağırlığı 20 kiloyu geçebiliyor. Erkek ağaçlar meyve vermiyor. Ancak bir metreyi geçebilen çiçek saplarıyla, erotik dişilerden aşağı kalır yanları yok.
Valee de Mai, milli parkın içinde mutlaka görülmesi gereken bir vadi. Hayal ettiğinizden fazlasını görmeniz, bunu fotoğraflarla da belgelemeniz mümkün. Siyah papağanlar bölgenin özelliklerinden. Belki göremezsiniz ancak sesini duyabilirsiniz.
DÜNYANIN EN ÜNLÜ PLAJI
Bir diğer önemli ada La Digue. Buranın en tipik özelliği nedir diye sorarsanız, düşünmeden beyaz kumsalı, zümrüt rengi denizi, dev kayaları derim. Seyşel Adaları’nı anlatan fotoğrafların büyük çoğununun burada çekildiğini görünce anladım. Özellikle de Anse Souerce D’Argent plajı unutulur gibi değil. Bence büyük adaların en güzeli. Dünyanın en çok film ve reklam çekimi yapılan plajı burasıdır.
Adada ulaşım bisiklet ve öküz arabalarıyla sağlanıyor. Hâlâ gayet bakir. Takvim ilerlememiş gibi. “Zaman durdu, yaşamın tadını çıkarın” diyor adeta. Anse Source D’Argent plajına akşamüstü gidin. Böylece hem kalabalıktan kurtulur, şahane doğanın tadını çıkarabilirsiniz hem de en güzel ışıkta, bir sanat eserini andıran kayalıklara karşı yüzebilirsiniz. Palmiye yapraklarından şapka yapıp satan adalılara yolda rastlarsınız. Plaja giden yolda ise L’Union Estate (hindistancevizi çiftliği) var.
EKİM GİTMEK İÇİN İDEAL
Turizm şirketlerine sorduğunuzda sizlere yüksek sezon olarak aralık-nisan dönemini vereceklerdir. Bunun da en önemli nedeni diğer aylarda hemen her yerde ilkbahar-yaz döneminin devam etmesi. Seyşeller’de yıl boyu sıcaklık 27-30 derece arasında seyreder. Hemen her dönem yağmurludur. İyi soruşturduğumda hem en ucuz hem de hava açısından en iyi dönemin ekim-kasım ayları olduğunu öğrendim. Ben ekimin ilk haftasında gittim, yanılmamıştım. Yağmur daha az yağıyordu, hava daha az rüzgârlıydı ve sürekli güneş vardı. İmkânı olanlara yelkenli ve katamaran bir tekneyle gitmelerini şiddetle öneriyorum. Zerre kadar pişman olmazlar.
PAHALI AMA DEĞER
Seyşel Adaları’nda tatilin maliyeti oldukça yüksek. Turistik tesis yapımına izin verilen ada sayısı az. Bu adalarda günlük yarım pansiyon konaklama ücreti 500 Euro’dan başlıyor. Başkent Victoria’da oteller pahalı, pansiyonlar kısmen ucuz ama yiyecek fiyatları yüksek.
Eğlence, adrenalin arıyorsanız Seyşel size göre değil. Ama doğanın mucizelerine tanıklık etmek, dinlenmek, çağdaş dünyanın zincirlerinden bir süre de olsa uzaklaşmak istiyorsanız gidin. Dalışa meraklıysanız da suyun altında aradığınızdan fazlasını bulabilirsiniz.
Adalıların gelir düzeyi düşük. Turistleri seviyorlar ve çok insalcıllar. Tropikal iklimine rağmen çoğu meyve ve sebze ithal ediliyor. Bu nedenle de hayat pahalı. Geçimlerini hindistancevizi, tarçın, vanilya, patates, muz, tavuk, ton balığı ihracatı ve turizmden sağlıyorlar.
Mutfaklarına gelince... Öyle özellikli yemekleri yok. Ama her türden deniz mahsulünü taze olarak yiyebilirsiniz.
Seyşel Adaları için vize gerekiyor. Ulaşım, diğer tropikal adalara göre çok daha kolay. Emirates Havayolları ile İstanbul’dan Dubai bağlantılı uçuş toplam 8 saat ve dönüş saatleri de çok uygun ayarlanmış.
Bakir kalabilmiş, doğallığını henüz kaybetmemiş Seyşel Adaları’nın büyük kısmını gezebildim. Başı sonu olmayan kumsalları, turkuvaz denizi, zengin sualtı, hele hele günbatımları, zihnimde ömür boyu saklanacak görüntüler ve tatlar bıraktı. Bana göre bu adaların en güzel yanı, tüm tropikal adaların özelliklerini bir arada bulundurması. Maldivler’deki ufak adalar, Polinesia bölgesindeki büyük adalar, Bahamalar’ın plajları, Karayip adalarının doğal güzellikleri burada toplanmış. Seyşelleri ziyaret eden, dünyadaki tüm tropikal adaların özelliklerini aynı coğrafyada görebilir.
EROTİK DİŞİ PALMİYELERİN ADASI
Praslin’in anlamı “Palmiyeler Adası”. Valee de Mai Milli Parkı, UNESCO’nun dünya mirası listesinde. Parktaki bakir ve vahşi vadinin en tipik özelliği, Praslin’e özgü olan ve doğal olarak sadece Seyşeller’de yetişen Coco de Mer palmiyelerinden (denizde yetişen hindistancevizi) binlercesini barındırması. Bu palmiyelere “erotik” deniyor. Yaşları 200-400 yıl arasında. Bu ağaca özgü, yine “yuvarlak hatlı” hindistan cevizleri bunların sadece dişi ağaçlarında yetişiyor. Bu palmiyeler dünyanın en büyük tohumuna sahip ve ağırlığı 20 kiloyu geçebiliyor. Erkek ağaçlar meyve vermiyor. Ancak bir metreyi geçebilen çiçek saplarıyla, erotik dişilerden aşağı kalır yanları yok.
Valee de Mai, milli parkın içinde mutlaka görülmesi gereken bir vadi. Hayal ettiğinizden fazlasını görmeniz, bunu fotoğraflarla da belgelemeniz mümkün. Siyah papağanlar bölgenin özelliklerinden. Belki göremezsiniz ancak sesini duyabilirsiniz.
DÜNYANIN EN ÜNLÜ PLAJI
Bir diğer önemli ada La Digue. Buranın en tipik özelliği nedir diye sorarsanız, düşünmeden beyaz kumsalı, zümrüt rengi denizi, dev kayaları derim. Seyşel Adaları’nı anlatan fotoğrafların büyük çoğununun burada çekildiğini görünce anladım. Özellikle de Anse Souerce D’Argent plajı unutulur gibi değil. Bence büyük adaların en güzeli. Dünyanın en çok film ve reklam çekimi yapılan plajı burasıdır.
Adada ulaşım bisiklet ve öküz arabalarıyla sağlanıyor. Hâlâ gayet bakir. Takvim ilerlememiş gibi. “Zaman durdu, yaşamın tadını çıkarın” diyor adeta. Anse Source D’Argent plajına akşamüstü gidin. Böylece hem kalabalıktan kurtulur, şahane doğanın tadını çıkarabilirsiniz hem de en güzel ışıkta, bir sanat eserini andıran kayalıklara karşı yüzebilirsiniz. Palmiye yapraklarından şapka yapıp satan adalılara yolda rastlarsınız. Plaja giden yolda ise L’Union Estate (hindistancevizi çiftliği) var.
Turizm şirketlerine sorduğunuzda sizlere yüksek sezon olarak aralık-nisan dönemini vereceklerdir. Bunun da en önemli nedeni diğer aylarda hemen her yerde ilkbahar-yaz döneminin devam etmesi. Seyşeller’de yıl boyu sıcaklık 27-30 derece arasında seyreder. Hemen her dönem yağmurludur. İyi soruşturduğumda hem en ucuz hem de hava açısından en iyi dönemin ekim-kasım ayları olduğunu öğrendim. Ben ekimin ilk haftasında gittim, yanılmamıştım. Yağmur daha az yağıyordu, hava daha az rüzgârlıydı ve sürekli güneş vardı. İmkânı olanlara yelkenli ve katamaran bir tekneyle gitmelerini şiddetle öneriyorum. Zerre kadar pişman olmazlar.
PAHALI AMA DEĞER
Seyşel Adaları’nda tatilin maliyeti oldukça yüksek. Turistik tesis yapımına izin verilen ada sayısı az. Bu adalarda günlük yarım pansiyon konaklama ücreti 500 Euro’dan başlıyor. Başkent Victoria’da oteller pahalı, pansiyonlar kısmen ucuz ama yiyecek fiyatları yüksek.
Eğlence, adrenalin arıyorsanız Seyşel size göre değil. Ama doğanın mucizelerine tanıklık etmek, dinlenmek, çağdaş dünyanın zincirlerinden bir süre de olsa uzaklaşmak istiyorsanız gidin. Dalışa meraklıysanız da suyun altında aradığınızdan fazlasını bulabilirsiniz.
Adalıların gelir düzeyi düşük. Turistleri seviyorlar ve çok insalcıllar. Tropikal iklimine rağmen çoğu meyve ve sebze ithal ediliyor. Bu nedenle de hayat pahalı. Geçimlerini hindistancevizi, tarçın, vanilya, patates, muz, tavuk, ton balığı ihracatı ve turizmden sağlıyorlar.
Mutfaklarına gelince... Öyle özellikli yemekleri yok. Ama her türden deniz mahsulünü taze olarak yiyebilirsiniz.
Seyşel Adaları için vize gerekiyor. Ulaşım, diğer tropikal adalara göre çok daha kolay. Emirates Havayolları ile İstanbul’dan Dubai bağlantılı uçuş toplam 8 saat ve dönüş saatleri de çok uygun ayarlanmış.