GeriSeyahat Timsahın canlısı nehirde ızgarası tabağınızda
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Timsahın canlısı nehirde ızgarası tabağınızda

Timsahın canlısı nehirde ızgarası tabağınızda

Amerika’nın Florida Eyaleti’ndeki Everglades Milli Parkı iki milyon timsaha ev sahipliği yapıyor. Florida’dan 60 kilometre uzaklıktaki parkta düzenlenen en popüler etkinlik eko safariler. Her yıl 1 milyon kişi safarilere katılıyor, 40 bin kişi parkta kamp kuruyor. Dünya Biyosfer Rezervi ilan edilen, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Everglades’te çıkacağınız turlarda timsah, Florida panteri, ayı dahil pek çok hayvanı yaşam ortamında gözlemleyebilir, park büfelerinde timsah etini tadabilirsiniz.

EVERGLADES MİLLİ PARKI
2 milyon timsah yaşıyor

Florida’nın en gözde sahil kenti Miami olmasına rağmen, Amerikalılar da dahil bir çok turist, buraya gelmişken timsah cenneti olarak bilinen Everglades Milli Parkı’nda eko safariye çıkmadan gitmiyor.
Eyaletin güneyindeki park tam bir doğa cenneti. İçinde binlerce türde hayvan doğal ortamında yaşıyor. Safari turda, timsahların yaşadığı nehirlerden uçan botlarla geçip, timsah eğiticilerden inanılmaz hikayeler dinliyorsunuz.
Park, Florida’nın güney ucundan kuzeye, Okechobee Gölü’ne kadar yaklaşık 15 bin kilometrelik alanı kapsıyor. Bir zamanlar bataklık olduğu sanılarak kurutulmaya çalışılmış. Sonra gölden taşan suyla oluşan geniş bir nehir olduğu anlaşılmış. 1947’de milli park ilan edilen bölge o tarihten itibaren korunma altında. Evergaledes’e her mevsim grup turları düzenleniyor. Sabah erken saatlerde başlayan safari turlarında sağlı sollu uzanan kanallarda güneşlenen timsahlarla burun buruna geliyorsunuz. Yol boyunca ağaçlarda tünemiş farklı türlerde kuş, leylek, balıkçıl ve atmaca, sakin sakin avını bekleyen, çoğunu sadece bu bölgede görebileceğiniz hayvan türleri ile karşılaşıyorsunuz. Ayrıca terk edilmiş yerli köylerini geziyorsunuz. Yemekte timsah eti tatma fırsatı sunuluyor. Ben yemedim, ancak tadanlara bakılırsa çok lezzetli. Ayrıca burada, küçük havuzlar içindeki timsah yavrularıyla karşılaşıyorsunuz. Doğal nedenlerden dolayı yuvalarından uzaklaşan yavru timsahlar kuşlara yem olmamaları için bu havuzlarda bakılıp sonra belirli büyüklüğe ulaşınca doğaya bırakılıyor.

AYI, PANTER, TİMSAH BİRLİKTE YAŞIYOR

Timsah ekolojik sistem açısından önemli bir hayvan. Kurak zamanlarda toprağı kazarak bölgesindeki sık otların arasından yol açıp, diğer hayvanların sudan yararlanmasını sağlıyor. Hovercraft’la yapılan yolculuk Evergledes’in eşsiz doğasını keşfetmenize yardımcı oluyor. Parkın “sawgrass” denilen su kıyıları testere dişli otlarla kaplı. Burası ayrıca bataklık selvilerinin çokça olduğu bir bölge. Batıya doğru gidildikçe bitki örtüsü değişiyor. Nehir burada okyanus suyuyla karıştığı için mangrove’lar bitki örtüsünü oluşturuyor. Bölgedeki çiftliklerde de deri için timsah yetiştiriliyor.
Everglades’in gezilen bölgesinde güvenli kamp alanları var. Gün doğumundan gün batımına kadar süren bisiklet ve yürüyüş turlarına katılabilir, kano yapabilirsiniz. Sonbahar, kış mevsimleri ziyaret için en uygun zaman. Yağmur ve sineklerin eklisinden uzak kalabilirsiniz. Everglades’te her an her türlü hayvanla karşılaşmanız mümkün. Flamingolar yolunuzu kesebilir. Park ayıların yanı sıra nesli tükenmek üzere olan 100 civarında Florida panteri yaşıyor.
Timsahların, aslında insanoğlunu kendilerine tehlike olarak görmediği sürece saldırmadığını biliyor muydunuz? Parkta yürürken etrafımda beliren timsahlardan korkmadığımı söyleyemem. Yollarda “dikkat timsah çıkabilir” levhaları çıkıyor karşınıza. Yine de kendinizi garip şekilde güvende hissediyorsunuz.

KEY WEST
Caddedeki otomobillerden evlere her yerde 1950’lerin dünyası yaşatılıyor


Florida’ya kadar gittiyseniz, Amerika’nın en güney ucundaki Key West Adası’nı görmeden dönmeyin. Adada geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Eski Amerikan evleri, barlar tamamen korunmuş. Yollarda 1950’lerden kalma otomobiller dikkat çekiyor. Kıyısında Bahama Adaları’ndan getirilmiş kumlarla plajlar yapılmış.
Bir tarafta Atlantik Okyanusu, diğer tarafta Meksika Körfezi. Çoğunluğu Amerikalı olan tatilciler adada bol bol eğleniyor... Sahildeki barlardan müzik yükseliyor. Güneşin usulca batışı etkiliyor insanı. Yaşlı, saçı sakalına karışmış herhalinden memnun görünen yaşlı bir amca dikkatimi çekiyor. 30 yıldır bu barda puro sattığını söylüyor. Türk olduğumu öğrenince hemen adı Salih olan bir Türk’ün burada yaşadığını, pazarda incik boncuk sattığını anlatıyor. Tanışmak için gittiğimde Salih’i yerinde bulamıyorum. İnsan her gittiği yerde bir Türk görmezse şüpheleniyor, ben de her gittiğim ülkede mutlaka bir Türkle karşılaştım, sohbet etmekten büyük zevk aldım. Herkesin ayrı hikayesi oluyor dinlemeye değer...

120 KİLOLUK BALIK YAKALADIM

Bu arada tatilcilerin Key West’i tercih etmelerinin asıl sebeplerinden biri balık avlamak. Amatör balıkçılıkla ilgili TV programlarının çoğu burada çekiliyor. Ben de bir gün balığa gittim. Gözlerime inanamadım... Hani şu “kaçırdığım balığımın boyu...” diye başlayan hikayeler vardır ya... Onlara benzeyecek anlatacağım. Belki doğru söylemediğimi düşüneceksiniz... Oltama yaklaşık 2,5 metre boyunda, 120 kilo ağırlığında bir köpek balığı vurdu. Teknedekilerin yardımıyla su yüzüne çıkarabildik. Bir fotoğraf çekip salıverdik. Bu sularda böyle yapılıyor: Tuttuğunuz balığı ölmeden geri atıyorsunuz, amaç sadece balık tutmanın dayanılmaz zevkine varmak ve doğaya zarar vermemek...
Ada, New York’tan uçakla sadece 3 saat. Orta yaş Amerikan erkekleri gençliğindeki anılarına dönmek için geliyor buraya. Modernizm bekliyorsanız şaşırabilirsiniz. Bütün evlerin doğallığı korunmuş. Sahipleri bu nedenle, eyalet tarafından ödüllendiriliyor.

KORSAN FESTİVALİ KASIMDA

Adada her yıl “Korsan Festivali” düzenleniyor. Etkinlikler oldukça ihtişamlı gerçiyor. Adada korsanlığa, İngiliz, Fransız ve Hollandalıların bir araya gelerek istemeden önayak olduğunu öğreniyorum. 17’inci yüzyıl sonrasında İngiliz, Fransız ve Hollandalılar, Meksika ve Güney Amerika’dan altın taşıyan gemi kaptanlarına bu kıyılara yanaşıp altınları çalan İspanyol gemilerine ateş açma yetkisi veriyor. Yıllar içinde bu kaptanlar işlerinde uzmanlaşıyor. İngilizler ile İspanyollar arasında barış imzalanınca gemi ele geçirmede ustalaşan bu kaptanlar işşiz kalıyor. Bu sulardan geçen bütün ülkelerin gemilerine saldırmaya başlıyorlar. İngilizler yıllarca bu korsanları ortadan kaldırmak için mücadele ediyor, sömürge devletler ise kendilerine ucuz yiyecek sağlayan korsanlara destek çıkıyor. 1823’te ABD Key West’te sadece bu korsanlarla mücadele etmek için deniz istasyonu kuruyor ve 5 yılda yaklaşık bin korsan öldürülüyor. Key West kıyılarında korsanlık sona erdiriliyor. Korsanlığın bittiği gün her yıl kasım ve aralıkta “Korsan Festivali”yle kutlanıyor. Eşi başka bir yerde olmayan festival her yıl milyonlarca turist çekiyor bölgeye...
False