GeriSeyahat Temmuzda Assos’ta
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Temmuzda Assos’ta

Temmuzda Assos’ta

Edremit Körfezi’nin batısından Ege ve Midilli’ye elini uzatan Assos, yazın sıcak günlerinde bile kesilmeyen rüzgarıyla, serin deniziyle tatilcileri ferahlatıyor. Rüzgarın sesini seven, tarihe, felsefeye meraklı büyük kent yorgunlarının ruhunu dinlendiriyor, hayal gücünü kışkırtıyor.

Güneş. Hayat veren güneş. Ege’yi diğer yerlerden daha fazla ısıtıyor. Temmuzda. Giyinik olduğunu unutabilecek kadar hafif giysiler üzerinde. Bir şort, pamuklu bir tişört bir de ayağında yokmuş hissi veren ama tabanlarının yanmasını da önleyen espadriller…
Yürüyorsun. Fark ediyorsun ki, çaldığın ıslık da olmasa fena halde yalnızlığın ortasındasın. Öylesine koyu bir ıssızlık. Aslına bakarsan artık Türkiye’nin her yerinde yaşayabileceğin bir duygu değil bu. (Bir de Datça’ya giderken karşına çıkar) Bozulmamış, daha doğru bir deyişle dokunulmamış doğa mı kaldı memlekette. Git gidebildiğin kadar… Göz alabildiğine… Islığın ve ıssızlığın seni terk etmeyecek. Belki yanından birkaç otomobil geçecek ama egzoz etkisi hemen uçup gidecek…

HAYAL KIŞKIRTAN MİDİLLİ MANZARASI

Ve sen o coğrafyada, gerçek Ege’de, kendini hem çok küçük hem de çok büyük hissedeceksin. Küçük, çünkü sonsuzluğun ortasındaymışsın gibi hissedebileceğin kadar büyük bir gökyüzü, kocaman bir deniz ve SİT alanı olduğu için el değmemiş toprak, sınırları üst üste dizilmiş taşlarla belirlenmiş zeytinlikler, makilikler ve arkada dağlık bölgede ormanlar.
Büyük, çünkü o dünya senin. Sen o dünyada istediğin her şeyi yapabilirsin. Hayaller kurabilirsin, oyunlar oynayabilirsin, o coğrafyadan kimlerin gelip geçtiğini düşünüp onlarla arkadaşlık edebilirsin, istersen tartışırsın hatta, Aristo’yu suçlarsın mesela…
Onun felsefe okulu açtığı alanda, Athena Tapınağı’nın basamaklarında, denizden 200 metre yüksekten “Dünyanın kralı benim” diye haykırabilirsin. Karşında koca Ege Denizi… Bir de bütün ihtişamı ve ışıklarıyla koca Midilli. İnsanın etkilenmemesi söz konusu değil.

DENİZİ DİRİLTİR

Tarih, her taraf tarih. Zannetme ki, Assos seni sadece Eski limanıyla, batık şehriyle, antikitesiyle, kültürüyle, felsefesiyle çağırır… Yok, son derece dünyevi zevklerin de kaynağıdır…
Denizden henüz çıkmış altı kiloluk sinaritin mesela. Sofraya gelmiş halini hayal ettiğinde ağzın sulanır. Günbatımının mesela. Dünya üzerindeki en güzel gün batımlarından biridir. Gelip yaşayan Avrupalılar söylüyor. Dolunayda ay ışığının denize aksetmesinin mesela… Denizin üzerinde ayın kıpkırmızı doğuşunu izlemek büyük keyif.
Peki ya deniz… Pırıl pırıl, dibinde o muhteşem ışık kırılmalarıyla oynaştığın deniz, akvaryum gibi, gölgenle yarışarak yüzdüğün deniz… Sıcağın bedeninin her santimetrekaresini eritmeye başladığı anda, seni kendine getiren, dirilten, yaşadığını hem de iyi yaşadığını, iyi ki burada olduğunu hatırlatan deniz.

YOSUNSUZ DENİZ
 
Yaz günü temmuzda, bütün bunları yaşamak mümkün Assos’ta. Arkadaşlarla birlikte biz yaşadık. Çok güzeldi Assos tatili. Tatilden beklediğimiz her şeyi verdi. Küçükkuyu üzerinden gelirken, Kadırga Koyu’na varmadan sahilde konakladık. Yosun tutmamış çakıllardan, küçük ve şirin bir iskeleden denize girdik. Yörenin mezelerini tattık.
Temmuzda… Unutulmaz bir tatildi…

False