Tembel miçolar içintekneyle dünya turu
4 okyanus, 5 kıta, 38 bin deniz mili ve dünyanın etrafında yelkenle 9 aylık bir maraton. Sizi geçen hafta İspanya’nın Alicante Limanı’ndan başlayan dünyanın en uzun soluklu yarışına davet ediyoruz. Uygulamayı indirin, teknenizi seçin ve salondaki kanepenizden açık denizlerde mücadeleyle dolu bu maceraya katılın.
Milliyetçi bir yarışçı olmak isterseniz sizi Türk teknesine alalım: Alvimedica. Feminist takılmak isteyene kızlar grubu da mevcut: SCA. Ama benim gönlüm Abu Dhabi’den yana. E kolay değil, içindekiler Ian, Phil, Halit ve diğer çocuklar... Beraber yediğim içtiğim arkadaşlarım. Onlarla beraber, Abu Dhabi denizin ortasında kuğu gibi süzülürken, tembel tembel güverteye uzanıp halatların gıcırtısından başka hiçbir şeyin duyulmadığı sessizliği dinlemişliğim de, dümenci Ian’dan azarı işitince kan ter içinde ana yelkenin makaralarını çevirmişliğim de var. Mürettebattan sayılırım yani ama ekipteki genel kanı o ki Volvo Ocean Race’in gördüğü en avare, en keyfine düşkün, en uyuşuk denizci benim. Yarış başlamadan önce attığımız Alicante turu biter bitmez tekneden attılar haliyle...
Oysa bıraksalar, ‘Tembel Barbaros’un ne umutları vardı: Önce dümeni Cape Town’a kıracaktık. Atlantik Okyanusu’nda tahmini 28 gün sürecek cansiparane bir mücadele. Oradan Hint Okyanusu, Asya, Hindistan, Çin... Avustralya üzerinden Amerika ve tekrar Avrupa... Yolda fırtınalar, korsanlar... Doğaya, denize, zamana karşı acımasız ve sonu sık sık ölümle biten bir macera...
Ne bileyim belki de iyi oldu. Çocuklarla yemesi içmesi güzel ama tuvaletlerini kullanmak istemezdiniz mesela. Ya da mezar kadar kamarada günde bazen sadece 2 saat uyku. Ben onu yatmadan evvel iştah açıcı olarak alıyorum çoğu zaman. Canın sıkılsa internet yok, hastalansan doktor... Aşçının yemekleri de Michelin yıldızlı sayılmaz hani. Sonra dümenci Ian asabi bir kaptan. Devamlı “Oraya geç, buraya geç!” azarlıyor. Çekememezlik de var tabii biraz, Abu Dhabi teknesinde kendi yeteneğine rakip olabilecek bir figür istemedi zaar. Paşa gönülleri bilir ama yarış başlayıp da ekipler açık denize doğru yol alırken, İspanyol savaş gemisinden küçük sürat motorlarına, Alicante Limanı’nda onları yolcu eden irili ufaklı yüzlerce tekne kornasını çaldığı an tüylerim yine de diken diken oldu arkadaşlarım için.
Şimdi elim zırt pırt telefonda, yarışmanın bu yıl ilk kez hazırlanan uygulamasından “Şu anda neredeler, kim önde gidiyor, bizimkilerden mesaj var mı, en son hangi fotoğrafı paylaşmışlar?” deli gibi bunları takip ediyorum. Salonumun üçlü kanepesinde, o sırada Ian’ın stresli suratını düşündükçe pis pis sırıtarak.
GİDİP DE DÖNMEMEK VAR
Bu yıl 7 yelkenlinin yarıştığı Volvo Okyanus Yarışı 40’ıncı yaşını kutluyor. Bugüne kadar sadece iki ekip başladığı gibi bitirebilmiş. Tekneler bu yıl, Alicante’den Gothenburg’a kadar 11 limana uğrayacak. Peki ileride teknelerin bir Türk limanına da uğraması mümkün olabilir mi? Volvo Ocean Race’ın CEO’su Knut Frostad’a göre neden olmasın: “Antalya bunun için çok iyi bir destinasyon.” Yarışmanın bu yılki en büyük yeniliğiyse, hazırlanan bir uygulamayla yarışın heyecanını saniye saniye amatörlere de yaşatabilmek. Ücretsiz aplikasyonu yarışmanın resmi sitesinden ücretsiz indirebilirsiniz: Life at the Extreme.