Evrim SÜMER
Son Güncelleme:
Tarihi, doğal güzellikleri, yaylaları şenlikleri seven Boyabat’a gelsin
Özlem Işıklı (28) öğretmen. Sinop’un Boyabat İlçesi’ndeki Şehit Ersoy Gürsu Anadolu Lisesi’nde tarih öğretmenliği yapıyor. 2000 senesinde tayini Boyabat’a çıktığı için çok mutlu olmuş; diğer öğretmen arkadaşlarının kendisi kadar şanslı olmadığını düşünüyor. Boyabat, onun tasviriyle "Sakin, yeşilliklerle çevrili, doğada aradığınız birçok şeyi bulabileceğiniz bir Karadeniz ilçesi."
Geçtiğimiz aylarda öğrencileriyle birlikte bir sosyal proje yapmaları söz konusu olduğunda, kalıcı olacak ve unutulmayacak bir çalışma yapmaya karar vermişler. "Boyabat’ta bu kadar çok tarihsel ve doğal güzellik varken, kimsenin burayı bilmemesi ayıp" demişler ve yola koyulmuşlar. Özlem Işıklı’nın proje grubundaki diğer ortakları 10. sınıfta okuyan öğrencileri Gökhan Bender, Ecem Ayyüksel ve Hüseyin Hoşaf. Sanmayın ki, ben onları arayıp buldum, bu röportaj onların bu girişiminin bir parçası... Bana tek şey kalıyor yapacak; onları tebrik etmek ve projelerinde başarılı olmalarını dilemek.
Neden Boyabat’ı bu kadar çok seviyorsunuz?
- Burası o kadar zengin ki. Orman şehrin içine kadar girmiş; haftalarca gezseniz bile bitmeyecek kadar çok tarihi ve doğal güzelliği var Boyabat’ın. Günlük hayat da son derece renkli. Mesela pazartesi günleri kurulan pazara tüm civarköylerden geliyorlar. Şehrin içi ve çevresi, su kaynakları ve piknik alanlarıyla dolu. Sadece 10 dakika yürüyerek, bir tek yapı bile görmeden kuş seslerini dinleyerek doğaya dalabilirsiniz.
Boyabat’ın tarihi ne kadar geriye gidiyor?
- Bilinen en eski tarih MÖ 700-600 yılına kadar gidiyor. Salar Köyü kaya mezarı ve Boyabat Kalesi tünelleri ve Arım Çayı kaya mezarları Paflagonyalılar dönemine ait. Boyabat, Doğu ve Batı Karadeniz’i birbirine ve İç Anadolu’yu denize bağlayan kavşak noktasında olduğu için tarih boyunca buradan geçenler çok önemli eserler bırakmış arkalarında.
Boyabat Kalesi’nin hikayesi nedir?
- Boyabat Kalesi, Gazidere Çayı’nın arasından aktığı iki dev kayanın birinin üzerinde. Bu kayalardan İsfendiyar Dağları’na kadar bütün Boyabat Ovası’nı görebilirsiniz. Kaleyi ilk defa Paflagonyalılar kurmuş ama bugünkü hali Türklere ait. Büyük kulenin yanından kaleye girdiğinizde etrafı surlarla çevrili dev bir avluda bulursunuz kendinizi. Kalenin en heyecan verici yanı, altında olduğu sanılan yeraltı şehri. Kazılar devam ediyor ve sürekli yeni tüneller bulunuyor. Arkeologlar bu tünellerin şimdiki şehrin altından dolaştığını tahmin ediyorlar. Öğrencilerle sık sık geliyoruz buraya, tarihi öğrenirken ona tanıklık eden yapıları görmek dersi çok daha keyifli yapıyor.
Başka neler var görmeyi önerdiğiniz?
- Birçok kaya mezarı var mesela. Asacık-Kazaklı Kalesi, Salar Köyü, Durağan Terelek, Göynü Gören, Ambar, Arım Çayı, İsmailağa Suyu, Cuma Köyü, Büyükkaraağaç Köyü kaya mezarlarıyla dolu. H l define arayıcıları tarafından tahrip ediliyorlar. Bir de köylerde "kandil ev" denen, koruma altında olan evler var. Bunlar, kandil denen büyük kalasların birbirine geçirilmesiyle taş üzerine kurulmuş evler, ambarlar ve ahırlar. Bu binalar hiçbir dayanak kullanılmadan taşlar üzerine konulan direkler üzerinde duruyor. Kalaslar hiç çivi kullanılmadan, sadece kandillerin yontulmasıyla bağlı birbirine. Denge o kadar mükemmel ki, rüzgarlı havalarda sallanır ama yıkılmazlar.
Bir de doğal oluşumlar var değil mi?
- Boyabat’ta ve civarında dünyanın hiçbir yerinde olmayan güzellikte bazalt sütunlar ve şelaleler var. Çukurhan ve Kılıçlı şelaleleri çok güzeller. Kılıçlı Şelalesi’nin yüksekliği yaklaşık 100 metre. Çukurhan Şelalesi’nin gölünde yüzülüyor, civarı da çok güzel bir gezinti alanı.
Bazalt kayalar sadece bir yerde mi var yoksa her yerde mi?
- Boyabat’a 20 km uzaklıkta Kurusaray köyündeler. Bir volkan akıntısının ani soğuması sonucunda oluştuğu sanılıyor. Boyları 20 metreyi buluyor. Onlar da küçük bir şelale oluşturmuşlar, su basamak basamak akıyor. Kışın donduğu zaman Pamukkale travertenlerine benzer bir görüntü oluşuyor. Bir de Duvar dediğimiz bir yer var; asıl ismi Gavur İni. Burada kayalara oyulmuş odalar var. Denizden 90 km. uzakta ama bu mağaralarda deniz canlılarına ait fosiller bulunmuş.
Boyabat merkezinde görülecek neler var? Eski konaklar gördüm fotoğraflarda.
- Evet, çok güzel eski evler var. Safranbolu evlerine benziyorlar. Ama bazısı çok kötü durumda, acilen restore edilmeleri gerek.
Özel yemekleriniz var mı?
- Buralarda çok fazla pirinç yetişiyor, etli pilavımız çok meşhur. Sırık kebabı, taktak helvası, ezme şeker, kiren ekşisi, tarhana gibi el yapımı yöresel yemekler de var, hiçbirini kaçırmayın bence. İlkbaharda çeltik eken köylüler yağmur duası altında halka etli pilav ikram eder. Buğday eken köylüler de buğday keşkeği dağıtırlar. Bunlar şenliklerle kutlanır burada.
Tarihi Boyabat panayırı böyle bir kutlama mı?
- Evet, ekim ayında çeltik hasadı yapıldıktan sonra halkın kışlık ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan panayır bu. Büyük bir pazar aslında. Bir asırdan fazla süredir yapılıyor. Halk hem alışveriş hem de eğlence için bir araya geliyor. Son gününde de güreş müsabakaları yapılıyor. Burada çok şenlik olur. Halk yazın yaylaya çıkar, orada şenlikler yapılır. Baharda ve yazın gelecekler varsa, mutlaka bir şenlik çıkar karşılarına.
Boyabat ağaç zenginliğini bir sele borçluymuş diye okudum...
- Evet, 1948’de bir sel olmuş. Güneşli günde geldiği için halk hazırlıksız yakalanmış, birkaç evi söküp götürmüş. Selden sonra halk hemen çevreyi ağaçlandırmaya girişmiş. Çıplak kayalar üzerine yapılan ağaçlandırma iradenin doğaya karşı kazandığı zaferdir.
En sevdiği 5 yer
Kabatepe (Çanakkale) Çandarlı (İzmir) Çukurhan Şelalesi (Boyabat)
Büyükada Nevşehir- Ürgüp
seyahatte ne okuyor
Macera kitapları okuyor.
ne dinliyor
Sakin ve dinlendirici müzikleri seviyor.
ne giyiyor
Rahat ve spor kıyafetler tercihi.
ne yiyor, ne içiyor
Tanımadığı yöresel yemekleri merak ediyor ve hepsini deniyor. Peynir düşkünü olduğu için her yerin peynirini yiyor.
neyle seyahat ediyor
Eskiden otobüsmüş ama şimdi kendi otomobilini tercih ediyor.
nerede kalıyor
Yöreye has dizayn edilmiş otellerde kalmayı seviyor.
kimle seyahat ediyor
Birlikte rahat edebileceği ve kafa yapısı uyan arkadaşlarıyla seyahat ediyor.
çantasının olmazsa olmazları
Diş fırçası, kitap, güneş gözlüğü, para.
Neden Boyabat’ı bu kadar çok seviyorsunuz?
- Burası o kadar zengin ki. Orman şehrin içine kadar girmiş; haftalarca gezseniz bile bitmeyecek kadar çok tarihi ve doğal güzelliği var Boyabat’ın. Günlük hayat da son derece renkli. Mesela pazartesi günleri kurulan pazara tüm civarköylerden geliyorlar. Şehrin içi ve çevresi, su kaynakları ve piknik alanlarıyla dolu. Sadece 10 dakika yürüyerek, bir tek yapı bile görmeden kuş seslerini dinleyerek doğaya dalabilirsiniz.
Boyabat’ın tarihi ne kadar geriye gidiyor?
- Bilinen en eski tarih MÖ 700-600 yılına kadar gidiyor. Salar Köyü kaya mezarı ve Boyabat Kalesi tünelleri ve Arım Çayı kaya mezarları Paflagonyalılar dönemine ait. Boyabat, Doğu ve Batı Karadeniz’i birbirine ve İç Anadolu’yu denize bağlayan kavşak noktasında olduğu için tarih boyunca buradan geçenler çok önemli eserler bırakmış arkalarında.
Boyabat Kalesi’nin hikayesi nedir?
- Boyabat Kalesi, Gazidere Çayı’nın arasından aktığı iki dev kayanın birinin üzerinde. Bu kayalardan İsfendiyar Dağları’na kadar bütün Boyabat Ovası’nı görebilirsiniz. Kaleyi ilk defa Paflagonyalılar kurmuş ama bugünkü hali Türklere ait. Büyük kulenin yanından kaleye girdiğinizde etrafı surlarla çevrili dev bir avluda bulursunuz kendinizi. Kalenin en heyecan verici yanı, altında olduğu sanılan yeraltı şehri. Kazılar devam ediyor ve sürekli yeni tüneller bulunuyor. Arkeologlar bu tünellerin şimdiki şehrin altından dolaştığını tahmin ediyorlar. Öğrencilerle sık sık geliyoruz buraya, tarihi öğrenirken ona tanıklık eden yapıları görmek dersi çok daha keyifli yapıyor.
Başka neler var görmeyi önerdiğiniz?
- Birçok kaya mezarı var mesela. Asacık-Kazaklı Kalesi, Salar Köyü, Durağan Terelek, Göynü Gören, Ambar, Arım Çayı, İsmailağa Suyu, Cuma Köyü, Büyükkaraağaç Köyü kaya mezarlarıyla dolu. H l define arayıcıları tarafından tahrip ediliyorlar. Bir de köylerde "kandil ev" denen, koruma altında olan evler var. Bunlar, kandil denen büyük kalasların birbirine geçirilmesiyle taş üzerine kurulmuş evler, ambarlar ve ahırlar. Bu binalar hiçbir dayanak kullanılmadan taşlar üzerine konulan direkler üzerinde duruyor. Kalaslar hiç çivi kullanılmadan, sadece kandillerin yontulmasıyla bağlı birbirine. Denge o kadar mükemmel ki, rüzgarlı havalarda sallanır ama yıkılmazlar.
Bir de doğal oluşumlar var değil mi?
- Boyabat’ta ve civarında dünyanın hiçbir yerinde olmayan güzellikte bazalt sütunlar ve şelaleler var. Çukurhan ve Kılıçlı şelaleleri çok güzeller. Kılıçlı Şelalesi’nin yüksekliği yaklaşık 100 metre. Çukurhan Şelalesi’nin gölünde yüzülüyor, civarı da çok güzel bir gezinti alanı.
Bazalt kayalar sadece bir yerde mi var yoksa her yerde mi?
- Boyabat’a 20 km uzaklıkta Kurusaray köyündeler. Bir volkan akıntısının ani soğuması sonucunda oluştuğu sanılıyor. Boyları 20 metreyi buluyor. Onlar da küçük bir şelale oluşturmuşlar, su basamak basamak akıyor. Kışın donduğu zaman Pamukkale travertenlerine benzer bir görüntü oluşuyor. Bir de Duvar dediğimiz bir yer var; asıl ismi Gavur İni. Burada kayalara oyulmuş odalar var. Denizden 90 km. uzakta ama bu mağaralarda deniz canlılarına ait fosiller bulunmuş.
Boyabat merkezinde görülecek neler var? Eski konaklar gördüm fotoğraflarda.
- Evet, çok güzel eski evler var. Safranbolu evlerine benziyorlar. Ama bazısı çok kötü durumda, acilen restore edilmeleri gerek.
Özel yemekleriniz var mı?
- Buralarda çok fazla pirinç yetişiyor, etli pilavımız çok meşhur. Sırık kebabı, taktak helvası, ezme şeker, kiren ekşisi, tarhana gibi el yapımı yöresel yemekler de var, hiçbirini kaçırmayın bence. İlkbaharda çeltik eken köylüler yağmur duası altında halka etli pilav ikram eder. Buğday eken köylüler de buğday keşkeği dağıtırlar. Bunlar şenliklerle kutlanır burada.
Tarihi Boyabat panayırı böyle bir kutlama mı?
- Evet, ekim ayında çeltik hasadı yapıldıktan sonra halkın kışlık ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan panayır bu. Büyük bir pazar aslında. Bir asırdan fazla süredir yapılıyor. Halk hem alışveriş hem de eğlence için bir araya geliyor. Son gününde de güreş müsabakaları yapılıyor. Burada çok şenlik olur. Halk yazın yaylaya çıkar, orada şenlikler yapılır. Baharda ve yazın gelecekler varsa, mutlaka bir şenlik çıkar karşılarına.
Boyabat ağaç zenginliğini bir sele borçluymuş diye okudum...
- Evet, 1948’de bir sel olmuş. Güneşli günde geldiği için halk hazırlıksız yakalanmış, birkaç evi söküp götürmüş. Selden sonra halk hemen çevreyi ağaçlandırmaya girişmiş. Çıplak kayalar üzerine yapılan ağaçlandırma iradenin doğaya karşı kazandığı zaferdir.
En sevdiği 5 yer
Kabatepe (Çanakkale) Çandarlı (İzmir) Çukurhan Şelalesi (Boyabat)
Büyükada Nevşehir- Ürgüp
seyahatte ne okuyor
Macera kitapları okuyor.
ne dinliyor
Sakin ve dinlendirici müzikleri seviyor.
ne giyiyor
Rahat ve spor kıyafetler tercihi.
ne yiyor, ne içiyor
Tanımadığı yöresel yemekleri merak ediyor ve hepsini deniyor. Peynir düşkünü olduğu için her yerin peynirini yiyor.
neyle seyahat ediyor
Eskiden otobüsmüş ama şimdi kendi otomobilini tercih ediyor.
nerede kalıyor
Yöreye has dizayn edilmiş otellerde kalmayı seviyor.
kimle seyahat ediyor
Birlikte rahat edebileceği ve kafa yapısı uyan arkadaşlarıyla seyahat ediyor.
çantasının olmazsa olmazları
Diş fırçası, kitap, güneş gözlüğü, para.