Suyla kutsanmış Makedon
Vodina (Edessa), Yunanistan’ın kuzeyindeki Orta Makedonya bölgesinde. Osmanlı’nın 522 yıl hâkimiyetinde kalan şehirden 1912’deki mübadeleyle yaklaşık 22 bin Müslüman, Trakya ve Anadolu topraklarına göç etmek zorunda kaldı. Vodina sular şehri anlamına geliyor. Şehir bu adı içinden geçen su kanallarına borçlu.
Vodina (Edessa), tarih boyunca, Gotlar, Vizigotlar, Ostrogotlar, Hunlar, Bulgarlar, Romalılar, Osmanlılar gibi birçok medeniyetin hâkimiyeti altında kalmış. Mübadeleye kadar Müslüman ve Hıristiyanların iç içe yaşadığı şehir etkileyici, canlı bir yerleşim yeri. İlk kez gelen biri bile ilk görüşte âşık olabilir. Şimdiye kadar 4 kez geldiğim Vodina’da mübadeleden, Anadolu’dan, Trakya’dan gelmiş ailelerin orta yaşlardaki çocuklarıyla da yarı Türkçe anlaşmamız burayı sevmemdeki bir başka etken.
Vodinalılar şehirlerini su ile kutsanmış bir yer olarak görüyor. Bunda haksız da değiller, şehrin içinden geçen su kanalları gürül gürül akıyor. Hafta sonu Selanik ve civar bölgelerden gelen Yunanlılar kadar Japon turistler başta olmak üzere, biz Türkler, Bulgarlar’ın da yoğun ilgi gösterdiği bir yer burası
Turizm Bürosu’nun da içinde yer aldığı asırlık çınar ağaçları içindeki Şelale Park, hafta sonunu değerlendirmek isteyen Yunanlılar ile turistlerin en çok ziyaret ettiği yer. İçinde lokanta, kafeler ve Su Müzesi de yer alıyor. Geçmişte ipekböcekçiliğinin yapıldığı şehirde, dokumacılık bir sanayi koluymuş. Su Müzesi’ne geldiğinizde su değirmenleri ve o günlere ait izleri de görmek mümkün.
PERİLER TARAFINDAN KORUNAN ŞELALE
Şelale Park’a adını veren şelaleyi görmek için parkın içinde aşağıya doğru merdivenlerle iniliyor. Yaklaşık 70 metre aşağıya, ovaya dökülen şelale o kadar gür akıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Vodinalılar şelalenin periler tarafından korunduğuna inanıyor. Eğer bir akşamüzeri gelirseniz ışık oyunlarıyla şelalenin akan suyu üzerine yansıtılmış beyazlar içindeki bir periyi de görebilirsiniz.
Şelaleye uzaktan bakmanız gerekmiyor, dilerseniz birkaç basamak daha aşağıya inerek hemen altından geçebilir, yüzünüze çarpan damlalarından pay alabilirsiniz. Kim bilir su perisinin şelalesinin damlaları size de uğur getirebilir.
Parkın içindeki Şelale Lokantası’nda mutlaka soluklanın. Kapalı ve açık alanı ile şehrin en büyük lokantalarından biri. Burada iri bir keçi peyniri ile gelen patlıcan kebabını yemenizi tavsiye ederim. Şehir haziran ayından itibaren daha da hareketleniyor. Festival ve şenlikler düzenleniyor. Haziran ayı içinde Kiraz Festivali, 26 Temmuz’da geleneksel festivalleri var. Bu festivalde ve 5-15 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Barış ve Müzik Festivali’nde doyasıya eğlenmek mümkün.
Vodina’ya dağcılar da büyük ilgi gösteriyor, Yunanistan ve Balkanlar’dan gelen birçok dağcılık kulübü kamp yapmak için burada buluşuyor. Burada birçok ekstrem, outdoor sporlarını yapmak mümkün. Yamaç paraşütçüleri, trekking, raftingçiler, motokros kışın da kayak sporcularının gözde yerleri arasında yer alıyor.
Vonidalıların Makedonya mimarisi diye adlandırdıkları Varosi Mahallesi aslında bir Türk Mahallesi, burada yer alan evler de bizim Safranbolu Evleri’nin hemen hemen aynısı. Arnavutkaldırımlı sokakları bulunuyor.
Şehirde Osmanlı’dan kalan 6 cami olduğu biliniyor. Birisi kiliseye çevrilmiş, 4’ü yıkılarak yok edilmiş tek ayakta kalan ise kaderine terk edilmiş Yeni Cami. Şehirde Osmanlı’dan kalma kum taşından yapılmış saat kulesinin altında ‘19’uncu Yüzyıl Kültürel Anıt’ yazıyor. Anlayacağınız pek Osmanlı eseri olarak görmüyorlar. Edessa’da Hotel Alfa, Hotel Alexrandos, Hotel Xenia gibi uygun fiyata konaklama seçenekleri bulabilirsiniz.
Şarköylü çiftin yanında bir Yunan kahvesi için
Vodina’dan ayrılmadan önce şelaleyi simgeleyen magnet, kupa gibi hediyelik eşyaların satıldığı dükkanları ziyaret edebilirsiniz. Şelale Parkı’ndaki dükkanlardan birini ziyaret ettiğinizde “Aranızda Şarköylü var mı” diyen bir ses duyabilirsiniz. Dedeleri mübadele döneminde Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinden Vodina’ya gelmiş dükkan sahipleri karı-koca sizi mutlaka davet ederek bir Yunan kahvesi söyleyecektir.
Zübeyde Hanım’ın şehri
Yunan ve Makedonlar için Vodina’nın önemi Büyük İskender’in babasının buralı olmasından geliyor. Şehrin içinde İskender’in at üstündeki heykeli zaten bunu doğruluyor. Bizim içinse önemi burada 500 yıl var olma, geniş bir nüfusa sahip olmanın dışında, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın da eski adıyla Vodinalı olması.