GeriSeyahat Sultan’ın deve safarisi: Mısır
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Mısır, pek çok yönden herkesin deneyimlemesi gereken bir yer. Mısır piramitlerinin ihtişamı karşısında ağzınız açık kalmalı, çölde kumların içinde, devenin üstünde gezerken kendinizi sultan gibi hissetmenin hazzını tatmalısınız. İşte bütün bunları ve daha fazlasını yaşadığım Mısır seyahatim…

Bir uçağın Kahire havaalanına inişi bile film içindeki sahne geçişleri gibi ani ve heyecan verici olur. Gökyüzünde narin bir kuş gibi süzülürken alçalmaya başladığınızı pilot anons etmeden anlarsınız. Neden mi? Aşağılarda kısık ile yanan arası bir sarı ışık görülür toz bulutun arasından. Işıklar iniş boyunca biraz daha netleşse de yeryüzünde görünenler yine de belirsizdir. Üzerinde toz kaplı bir eşya gibi üfleyerek görmek istersiniz. Ama toz bulutundan görünmez.

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Tam indiğinizde hele dışarıya çıkarsanız hafif ve tozlu bir rüzgâr ile alışık olmadığınız koşulların verdiği şaşkınlıkla etrafa bakarken  “Hoş geldiniz” diyen güler yüzlü havaalanı görevlileri karşılar sizi. Bu sempatik, sıcakkanlı ve koyu renkli insanların Avrupalıların soğuk ve ciddi yaklaşımlarından farklı oldukları hemen anlaşılır.  Başta ilgi çok hoş olsa da gittikçe artarak çok daha samimiyete gitmesinin önemli bir nedeni vardır. Para kazanmak! Ya taksi ile taşımak ya da bir şeyler satmak isteyecektir. Israrcı olabilir, yanınızdan ayrılmayabilir yani bir süre sonra bu yakınlaşmadan kaçmak isteyebilirsiniz.

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Biz şanslıydık. Havaalanında karşılayan değerli bir arkadaşımız vardı. Gecenin bir yarısı otele geldiğimizde yorgunluktan otelin ve odanın kalitesini tam olarak anlayamadım ki yorgunluktan üzerimdekilerle yatmışım, ertesi sabah gözümü açtığımda dehşetle fırlayıp kendimi hemen dışarı attım. İyi ki gündüz vakti görmemiştim yoksa hayatta o odada kalamazdım. 3 yıldızlı mütevazi bir otel olarak tanıtılmıştı ve seçimi oradaki dostlara bırakmıştım. Nereden bilirdim konfor ve temizlik anlayışımızın farklı olduğunu. O ziyaret sonrasında oralara gideceklere 4 veya 5 yıldızlı bir otelde kalmalarını sıkı sıkı tembih edecektim.

 

Daha fazla temizlik ve hijyen gibi konuların üzerinde durmadan günleri zaten dışarıda geçirecektik. Zaten oraya iş amacıyla gitmiştik. Öncelikle işi hızlıca bitirmeye çabaladık. Çok şükür ki, bize hizmet etmesi için ziyaret ettiğimiz enstitü tarafından araç ve şoför ayarlanmıştı. Şoförün adı Selim.  Tam bir makam şoförü gibi… Ama buradakilere göre daha rahat. Tam saat hiç tutturamadık mesela hep geç kaldığı için biz de bir saat erken söylüyor, öyle anlaşıyorduk artık. Meğer mısır saati 1 saat gerideymiş. O tamam ama araç Amerikan adam kaçırma filmlerindeki araçlar gibi bir felaket senaryosuydu. Her yeri dökülen tam şimdi yolda kalacağız dedirten. Her an gitmesi için dua ettiren ama her şeye rağmen yürüyen…

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Kahire’nin o sıcak ortamında klimasız bir araçta hava almak için ne yapılır. Tabii ki cam açılmaya çalışılır. Camı açmaya uğraşırken kapı kolu elinizde kalırsa ne yaparsınız. Zorla camı aşağı indirmeyi deneyin bu kez de ortaya kadar gelir ve sabit kalır. Buradan ortamın kumlu havası aracın içine dolmaya başlar ve devamlı bir öksürük tutabilir. Oh bunlar önemli değil hepsi bir macera ya da eğlence diyebilirsiniz zaten öyle bakmak lazım hayata. Ama işte hiç olmazsa gideceğiniz toplantıya kadar temiz ve sağlıklı kalabilseniz o dahi yeter! Neyse, toplantı ve görüşmeler bitti artık gezme zamanı. İlk olarak ne olabilir. Tabii ki ünlü Piramitler. Önce otel değiştirdik gündüz gözüyle. Sonra üstümüzü temizledik daha günlük şeyler giyerek tozuta tozuta çıktık kahire yollarına.  Şanslıyız ki yolu bilen şoförümüz var hiç olmazsa. Bizi merkeze çok yakın konumlanmış piramitlere getirdi. Zaten hemen anlaşılıyor, turistlerin kalabalık gruplar halinde gittiği bir bölge. Ve gerçekten çok karizmatik...

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Piramitlerin dıştan görünüşü şahane... Sıra sıra dizilmiş, gayet estetik, mimarisi muhteşem Keops, Gize ve Sakkara Piramitleri sonra Gize Sfenksi. Gerçekten hem dıştan hem de içeriden incelemesi özel bir şans. İçerisini görmek için ayrı bir ödeme alıyorlar.  Bu gizemli yapıların tarihini öğrenmek sanat tarihçiler ve diğer meraklı insanlar tarafından çok heyecan verici.

Piramitler gündüz vakti de gece vakti de ayrı bir ışık saçıyor. Hatta gece ses ve ışık gösterisi yapıyorlar. Tabii ki bulanık bir ortamda olunca daha sofistike geliyor. Resim ve video çekecek çok malzemeler var. Ben ise güneş gözlüğüm ve şapkamla mısırlı genç kızlardan o kadar ilgi gördüm ki kendimi kaptırıp Hollywood yıldızı sanmışlığım bile oldu.  Ayrıca gerçekten eşsiz bir dekor gibi görüntüleri bulmuşken resimler çekilmez mi?

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Ertesi gün at ve deve ile çölde safari planımızı uyguladık. Bu tur önce at ile başlıyor sonra deveye geçiyorsunuz. Yanınızda isterseniz bir seyis oluyor, size bağlı.  Kısa bir pazarlığın ardından atımıza binerek yavaş yavaş yola koyulduk. Hemen çöle çıkmıyorsunuz biraz karadan ilerliyorsunuz. Seyis kamçısı ile ata komutlar veriyor ve biz biraz endişe biraz keyif ile yola devam ediyoruz. Bu arada yüzüme peçe taksam iyiymiş. Ağzım burnum çöl kumu dolmaya başladı. Rüzgâr arttıkça önümü göremediğim zamanlarda yanımdaki ufacık peçeteden yararlanıyorum. Biz yola devam ederken birden arkadaşımın atının yere çömelmekte olduğunu bulanık olarak gördüm. Hayal mi kâbus mu anlayamadım başlangıçta. O esnada ona bakarken benim atım da yere doğru yönelmişti. Yavaş yavaş düşüyor gibiydi ve ben bu sefer kendime bakıp yere atladım ki çok şükür çöl kumu olduğundan yumuşak düşmüştüm. Ama ayakkabılarımı kaybetmiştim. Biraz da dizim acıyordu.

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Tam bu esnada bizim atlar kendini kuma bırakmış sanki kumda banyo yapıyordu. Dehşetle seyrediyordum tozların arasından bakabildiğim kadarıyla. Yatıyor, kalkıyor, kumlanıyor ve oynuyor gibiydi. Hayretle bakarken arkadaşım yanıma geldi ve iyi olup olmadığımı sordu. Çünkü attan düşmeden önce seyis bir dakika deyip yanımdan ayrılınca bu olay meydana geldi.  Tabii bir yandan da seyise avazım çıktığı kadar bağırıyorum ve neden bıraktın diyorum. Neyse ki genç çocuk bağrışımı hemen duydu da yanıma geldi kamçıyı şaklatır şaklatmaz at yukarı kalktı. Bu kez ben tekrar binmem diye tutturdum ve tahmin edersiniz ki çocuğa epey veriştirdim! Sonraki aşamaya geçtik, yani çölün simge hayvanı deve turuna çıkacaktık ardından. Deveye biniş, hakikaten yumuşak bir çıkış gibi. Son derece estetik ve profesyonel olarak insanı incitmeden özenli bir şekilde sırtına aldı. Tepede güneş etrafımızda tozlu bir atmosfer olarak gayet doğal ve keyifli fotoğraf çekimlerimiz yapıldı.  Ağır yürüyen ve sıkıntısız giden devenin üzerinde dünya sanki daha yavaş ve huzurlu dönüyordu.  Acelemizin olmayışının verdiği rahatlıkla bütünleşen deve gezintisinde “sultan” hissetmek öyle doğal ki...  Evet, güç var, yetki var ve her şey elinizin altında gibi o yükseklikteyken…  O anı gözlerimi kapatıp güzel bir şey dilemek istedim. Bakalım olacak mı?

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Kısa ama keyifli süren sultanlık halinin ardından turun başından beri bizi bekleyen aracımıza binerek yine tozuta tozuta kahire yollarına girdik. Ertesi gün ise Mumya filminde film stüdyosu olmuş meşhur Kahire Müzesi’ni ziyaret ettik.

Dönüş günü otelden ayrılırken ağzımdan burnumdan girmiş ve her sallandığımda dökülecek gibi kumları nasıl temizleyeceğimi düşünüyordum. Öksürerek gezdiğimiz bu yollarda tozlu ve kumlu da olsa Kahire’nin ortasındaki Nil Nehri’nin güzelim rengini görmek, tarihi müzelerini ziyaret edip, kokusunu çekmek ve de bu piramitleri yaşamak çok özeldi.  Ama benim için o an attan düşmek ürkütücü gelse dahi kalkıp geri dönüp yola devam etmeyi öğrenmek gibi güzel bir dersti. Ve sonunda deve üzerinde sultan olmak hissiyatı yok mu? Gerçek hayatta olsaydı nasıl olurdu bilemem, belki de istemem ama kısa bir sultanlık duygusu bana yetti. Devenin işini yaparken ki özen ve saygısı ise ayrı bir ders konusuydu.

Sultan’ın deve safarisi: Mısır

Fotoğraflar: Arzu BALOĞLU

False