Alp ULAGAY
Son Güncelleme:
Sualtındaki renkli dünya yeni meraklılarını bekliyor
Tüpünüzü sırtınıza takıp derin sulara dalmak ve denizin o çok renkli dünyasında saatler geçirmek istemez misiniz? Bunun için Türkiye en uygun ülkelerden biri. Birbirinden farklı deniz yaşamına sahip üç ayrı denize kıyısı bulunan bir ülke olarak çok sayıda dalış noktası var. 20 yıldan beri de SCUBA dalışı kursları ve turlarının artması yeni noktaların keşfedilmesini sağladı, uzman sporcu ve sualtı fotoğrafçısı sayısı hızla arttı.
Bazı dalış noktalarının namı ise dünyaya yayıldı. Örneğin Antalya’nın Kemer ilçesi yakınlarındaki Paris batığı Avrupa’nın önemli sualtı dergisi Unterwasser tarafından "Dünyadaki en iyi 100 dalış bölgesinden biri" seçildi. Ancak, böyle çarpıcı bir sualtı tablosuna sahip tek nokta Kemer’de değil.
SCUBA İSMİ NEREDEN GELİYOR?
SCUBA (Self Contained Underwater Breathing Apparatus) taşınabilen, sualtında soluma aygıtı anlamına geliyor. Bu aygıt dalış faaliyetlerinin yaygınlaşmasında adeta bir çığır açtı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında 1942’de Fransız dalgıç Jacques-Yves Cousteau ve Emile Gagnan sualtına inmeyi daha kolay hale getirecek bir aygıt tasarlamayı başardı. SCUBA ismi verilen bu aygıt sayesinde dalgıçlar su altına indiklerinde sırtlarında taşıdıkları basınçlı bir tüpten hava soluyabiliyordu. O dönemin teknolojisine göre bir çığır açan bu buluşla dalgıçlar suyun altında bir ara kablo olmadan uzun süre kalabiliyordu. Cousteau’nun da aralarında bulunduğu grup 1959’da CMAS’ı yani Dünya Sualtı Faaliyetleri Konfederasyonu’nu kurarak dalış konusundaki eğitim ve sportif faaliyetlerine bir kural listesi getirdi.
DÜNYADA İLK 100’E GİRDİ
Kemer Paris batığı
Akdeniz kıyısındaki Kemer kasabası açıklarındaki Paris batığının ünü Türkiye sınırlarını da aştı. Avrupa’nın önde gelen sualtı dergilerinden Almar "Unterwasser" Paris batığını dünyanın en iyi 100 dalış noktası arasında gösterdi. Paris batığı Kemer’in batısında yer alıyor. En derin noktası 32 metre. Paris batığında akya, orfoz gibi balıklar ve birçok deniz canlısı görülebiliyor. Su, tüm bölgedeki gibi sıcak ve berraklığıyla dalışı kolaylaştırıyor.
100 kadar dalış okulunun bulunduğu Kemer’i özel yapan ise tarihi bir batık. Birinci Dünya Savayı sırasında 1917’de Türk subayı Mustafa Ertuğrul tarafından topla batırılan "Paris 2" adlı Fransız gemisinin bulunduğu batık dalış turlarının odak noktası. Avrupa’nın başta Almanya olmak üzere birçok ülkesinden her seviyedeki dalış meraklısı Kemer’e Paris batığını görmek için geliyor. Günübirlik dalış turlarında 50 YTL karşılığında iki dalış yapabiliyor ve yemek yiyebiliyorsunuz.
Batık denizin 30 metre altında. Paris 2 gemisinin enkazı düz bir zeminde duruyor. Bu sayede dalış sırasında turistler geminin etrafında tam tur atabiliyor ve gemiyi inceleyebiliyor. Bu noktada bir sualtı müzesi de oluşturuldu ve 11 heykel yapıldı. Bu yıl yapılan iki yeni heykelle ziyaretçi sayısı da arttı.
Ayrıca Paris 2 batığının yakınında suyun üstünde bir noktaya Antalya-Kemer İnsanlık ve Barış Anıtı’nın yapılmasıplanlanıyor. Bu proje için kolları sıvayan isimlerden Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker, Paris 2 batığının sadece dalgıçlar tarafından görülebildiğini belirterek, suya dalamayanlar için batığın maneviyatını taşıyabilecek bu anıtın yapılması için çalıştığını söylüyor.
KAŞ YAKININDAKİ CENNET
Besmi Adası
Akdeniz’deki önemli turizm merkezlerinden Kaş kasabası da dalış noktaları açısından zengin bir bölgenin merkezinde bulunuyor. Kaş civarındaki deniz mağaraları, adalar ve resifler dalgıçlara çok sayıda imkan sunuyor. Bunların en önemlilerinden biri Meis Adası’nın tam karşısındaki Besmi Adası. Halen Bodrum Müzesi’nde bulunan Uluburun Batığı da Besmi Adası yakınında bulunmuştu. Besmi Adası’nın çevresindeki dalış noktası sekiz metreden 50 metreye kadar gidiyor. Su berrak yani dalış için ideal ama güçlü akıntıya dikkat etmek gerekiyor. Suyun en derin kısmında antik dönemden kalma kalıntılara rastlanabiliyor.
BİRÇOK DALIŞ NOKTASI VAR
Ayvalık ve Cunda Adası
Cunda Adası önemli bir turizm ve aynı zamanda hatırı sayılır bir dalış noktası. Ali Bey Adası da denilen adanın civarındaki ufak adacıklarda çok sayıda dalış alanı bulunuyor. Burada deniz dibine gömülmüş antik eseri görmek imkanı bulunabiliyor. Cunda Adası’nın kuzey kısmı, dalış için daha temiz ve balık açısından ideal koşullara sahip. Kıyıdan yapacağınız dalışlarda da mürekkep Balıkları ve kayaların arasındaki süngerler gözlemlenebilir.
Ayvalık’ın batısındaki Karaada derin dalış yapan dalgıçlar için en güzel duvar dalış noktalarından biri olarak biliniyor. Karaada’da 30 metreye kadar dalış yapılabiliyor. Dalış sırasında sık sık ıstakozlara ve sarı renkli boru süngerlerine rastlanıyor.
İSTANBULLU DALGIÇLAR İÇİN
Sivriada
İstanbul civarında dalış yapmak isteyenler için deniz kirliliğinden dolayı çok fazla seçenek yok. Şehre bir parça uzakta kalan Sivriada en uygun dalış noktalarından birisi. Sivriada’da yerleşim yok ve çevresinde akıntı çok. Bu nedenle su daha berrak ve dalışa uygun. Ada çevresinde 45 metre derinliğe kadar dalış yapmak mümkün. Burada görülen birçok deniz canlısı arasında en ilginçlerinden birisi deniz tavşanı. Aslında Ege Denizi’nde yaşıyor ama ada çevresinde de görülebiliyor.
SCUBA İSMİ NEREDEN GELİYOR?
SCUBA (Self Contained Underwater Breathing Apparatus) taşınabilen, sualtında soluma aygıtı anlamına geliyor. Bu aygıt dalış faaliyetlerinin yaygınlaşmasında adeta bir çığır açtı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında 1942’de Fransız dalgıç Jacques-Yves Cousteau ve Emile Gagnan sualtına inmeyi daha kolay hale getirecek bir aygıt tasarlamayı başardı. SCUBA ismi verilen bu aygıt sayesinde dalgıçlar su altına indiklerinde sırtlarında taşıdıkları basınçlı bir tüpten hava soluyabiliyordu. O dönemin teknolojisine göre bir çığır açan bu buluşla dalgıçlar suyun altında bir ara kablo olmadan uzun süre kalabiliyordu. Cousteau’nun da aralarında bulunduğu grup 1959’da CMAS’ı yani Dünya Sualtı Faaliyetleri Konfederasyonu’nu kurarak dalış konusundaki eğitim ve sportif faaliyetlerine bir kural listesi getirdi.
DÜNYADA İLK 100’E GİRDİ
Kemer Paris batığı
Akdeniz kıyısındaki Kemer kasabası açıklarındaki Paris batığının ünü Türkiye sınırlarını da aştı. Avrupa’nın önde gelen sualtı dergilerinden Almar "Unterwasser" Paris batığını dünyanın en iyi 100 dalış noktası arasında gösterdi. Paris batığı Kemer’in batısında yer alıyor. En derin noktası 32 metre. Paris batığında akya, orfoz gibi balıklar ve birçok deniz canlısı görülebiliyor. Su, tüm bölgedeki gibi sıcak ve berraklığıyla dalışı kolaylaştırıyor.
100 kadar dalış okulunun bulunduğu Kemer’i özel yapan ise tarihi bir batık. Birinci Dünya Savayı sırasında 1917’de Türk subayı Mustafa Ertuğrul tarafından topla batırılan "Paris 2" adlı Fransız gemisinin bulunduğu batık dalış turlarının odak noktası. Avrupa’nın başta Almanya olmak üzere birçok ülkesinden her seviyedeki dalış meraklısı Kemer’e Paris batığını görmek için geliyor. Günübirlik dalış turlarında 50 YTL karşılığında iki dalış yapabiliyor ve yemek yiyebiliyorsunuz.
Batık denizin 30 metre altında. Paris 2 gemisinin enkazı düz bir zeminde duruyor. Bu sayede dalış sırasında turistler geminin etrafında tam tur atabiliyor ve gemiyi inceleyebiliyor. Bu noktada bir sualtı müzesi de oluşturuldu ve 11 heykel yapıldı. Bu yıl yapılan iki yeni heykelle ziyaretçi sayısı da arttı.
Ayrıca Paris 2 batığının yakınında suyun üstünde bir noktaya Antalya-Kemer İnsanlık ve Barış Anıtı’nın yapılmasıplanlanıyor. Bu proje için kolları sıvayan isimlerden Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker, Paris 2 batığının sadece dalgıçlar tarafından görülebildiğini belirterek, suya dalamayanlar için batığın maneviyatını taşıyabilecek bu anıtın yapılması için çalıştığını söylüyor.
KAŞ YAKININDAKİ CENNET
Besmi Adası
Akdeniz’deki önemli turizm merkezlerinden Kaş kasabası da dalış noktaları açısından zengin bir bölgenin merkezinde bulunuyor. Kaş civarındaki deniz mağaraları, adalar ve resifler dalgıçlara çok sayıda imkan sunuyor. Bunların en önemlilerinden biri Meis Adası’nın tam karşısındaki Besmi Adası. Halen Bodrum Müzesi’nde bulunan Uluburun Batığı da Besmi Adası yakınında bulunmuştu. Besmi Adası’nın çevresindeki dalış noktası sekiz metreden 50 metreye kadar gidiyor. Su berrak yani dalış için ideal ama güçlü akıntıya dikkat etmek gerekiyor. Suyun en derin kısmında antik dönemden kalma kalıntılara rastlanabiliyor.
BİRÇOK DALIŞ NOKTASI VAR
Ayvalık ve Cunda Adası
Cunda Adası önemli bir turizm ve aynı zamanda hatırı sayılır bir dalış noktası. Ali Bey Adası da denilen adanın civarındaki ufak adacıklarda çok sayıda dalış alanı bulunuyor. Burada deniz dibine gömülmüş antik eseri görmek imkanı bulunabiliyor. Cunda Adası’nın kuzey kısmı, dalış için daha temiz ve balık açısından ideal koşullara sahip. Kıyıdan yapacağınız dalışlarda da mürekkep Balıkları ve kayaların arasındaki süngerler gözlemlenebilir.
Ayvalık’ın batısındaki Karaada derin dalış yapan dalgıçlar için en güzel duvar dalış noktalarından biri olarak biliniyor. Karaada’da 30 metreye kadar dalış yapılabiliyor. Dalış sırasında sık sık ıstakozlara ve sarı renkli boru süngerlerine rastlanıyor.
İSTANBULLU DALGIÇLAR İÇİN
Sivriada
İstanbul civarında dalış yapmak isteyenler için deniz kirliliğinden dolayı çok fazla seçenek yok. Şehre bir parça uzakta kalan Sivriada en uygun dalış noktalarından birisi. Sivriada’da yerleşim yok ve çevresinde akıntı çok. Bu nedenle su daha berrak ve dalışa uygun. Ada çevresinde 45 metre derinliğe kadar dalış yapmak mümkün. Burada görülen birçok deniz canlısı arasında en ilginçlerinden birisi deniz tavşanı. Aslında Ege Denizi’nde yaşıyor ama ada çevresinde de görülebiliyor.