Son Güncelleme:
Siz keyfinize bakarken çocuklar midilliye binsin
Yarış atı yetiştiricisi Alfred Roidi, Lüleburgaz’daki harasını ziyarete açtı. Yaklaşık 100 yarış atının bulunduğu harada, bütün günü ailece geçirmek mümkün. Çocuklar midilliye binerken, siz lokantada sağlıklı ve ucuz yemeklerin tadına bakın. Lüleburgaz Roidi Harası, yeni açılan kışlık lokantası ile misafirlerini bekliyor. 20 yıllık bir at yetiştiricisi olan Alfred Roidi’nin geçen yaz ziyarete açtığı bu şirin at çiftliği, yılbaşı ertesi programı olmayanlar için ideal bir dinlenme adresi. Çocukları hiç dert etmeyin. Emin olun bütün gün uslu duracaklar, siz de kafanızı dinleyeceksiniz. Onlara midillilerden bahsedin yeter!Roidi Harası içinde çoğunluğu safkan İngiliz olmak üzere, yaklaşık 100 atın bulunduğu bir profesyonel at yetiştirme merkezi bulunuyor. Burada yarışseverlerin yakından tanıdığı Madameli, Zişan, Alsem gibi her biri bir Ferrari otomobil fiyatında birçok ünlü at ikamet ediyor. Aygırların, damızlıkların, yarış atlarının yanı sıra, 50 kadar tay, yedi tane de midilli var.Sahibi Alfred Roidi ‘Mavinin altı, yeşilin üstü ve iyi tereyağı’ diye diye düştük buralara diyor, ‘Eş-dost derken, öyle çok gelen olmaya başladı ki, önce çay kahve verecek bir yer kuralım dedik, sonra kendiliğinden bu hale dönüştü’.Sabah saat altıda ahır temizliği, atların yemlenip sulanması, sağlık kontrolleri için uyanan çiftlik, her gün saat 10.00’da ziyerete açılıyor. 350 kişilik kışlık bir lokantası var. Cuma ve cumartesi akşamları canlı müzik, pazarları açıkbüfe kahvaltı sunuyorlar. Çocuklar midilli turu yaparken, aileler cam kenarındaki masalardan çiftliği ve onları seyrediyor. Restoranda fiyatlar makul. Kilo ile satılan et 15-25 milyon lira arasında. Ayran 1, kola bir buçuk milyon. İsteyen yöresel şaraplardan da satın alabilir. Açıkbüfe kahvaltılar için 7 milyon 500 bin lira ödüyorsunuz. Altı yaşından küçük çocuklardan ücret alınmıyor. Çiftlikte biniş eğitimi verilmiyor ama belirlenen güzergahta atlarla tur yapmak mümkün. Çocuklar için korkacak bir durum yok, midilliler ısırmaya, tepmeye, koşmaya karşı eğitimli, beş milyon liraya diledikleri kadar binebilirler. Burası İstanbul’dan arabayla bir buçuk saat mesafede. Günübirlik gidilebileceği gibi, dört kilometre mesafedeki Lüleburgaz merkezde, ortalama 20 milyon liraya konaklamak da mümkün. Çiftlikte misafirlere bu konuda yardımcı oluyorlar. İSTANBULLU MÖNÜSÜ VE HARA ŞİŞRoidi Harası’nın lokantasında ‘İstanbullu Mönüsü’ adında bir uygulama var. Pazar günleri, Lüleburgaz dışından gelenlere sabah açık büfe kahvaltı, öğlen sucuk ekmek ve akşam limitsiz et-limitsiz içecek ve bedava at binişi öneriliyor bu mönünün fiyatı 60 milyon lira. Yanda lokantanın aşçısı Hasan Usta (Vardık) ve spesiyalitesi bir metrelik ‘Hara Şiş’. TRAKYA’NIN KOVBOYUAlfred Roidi (47) aslında İstanbul Bakırköy çocuğu. Babası Fransız, annesi Rum. Boğaziçi İşletme mezunu, aynı üniversitede matematik yükseği yaptı. Öğrenciliği sırasında paraya sıkışınca 18 yaşında, yarım gün gişe görevlisi olarak Veliefendi Hipodromu’nda işe girdi. Atlarla ilk kez burada tanıştı. 1985’te kendi atının sahibi oldu. Derken atların sayıları arttı. ‘Kravat bana göre değil’ diyerek uluslararası nakliyat işini bıraktı, Lüleburgaz’da çiftliğin bulunduğu yerde, 30 dönüm arazi satın alıp atlarını buraya getirdi. Atların sayısı arttıkça çiftliğin arazisi de genişledi, 300 dönüme ulaştı. Ortasına bir de ev kondurdu. Haftanın dört gününü orada geçiriyor. 15 yıldan sonra geçen yaz ilk kez çiftliğini ziyarete açtı. Bu kış 350 kişilik bir de lokanta yaptı.