Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Sıyırma’ya vardığınızda dağların çalımına hayran kalacaksınız
Dağcılık federasyonu kurucu başkanı ve kayak federasyonu eski başkanlarından İsmet Ülker yıllarını doğada, dağlarda geçirdi. "Dağlarımız" adlı kitabında, Türkiye’nin dağlarını gezi ve kayak alanlarıyla, krokileriyle anlattı. Bir de anı kitabı yazdı. Ülker, sıcakların bunalttığı bugünlerde Aladağlar’da dağ esintisiyle ferah bir yolculuk yapabileceğiniz, herkese uygun yürüyüş güzergahlarını anlattı.
İsmet Ülker’i (68) birkaç sözcükle tanımlamak gerekirse, sonsuz dağ ve doğa sevgisi, diyebiliriz. Röportaj sırasında bu kelimeleri sık sık, birbirinden hiç ayırmadan kullandı.
Jeomorfolog ve jeolog olan İsmet Ülker, 1966’da Dağcılık Federasyonu Kurucu Başkanlığı, 1972-76 yılları arasında ise Kayak Federasyonu başkanlığı yaptı. Bu tutkunun Elazığ’da, çocukluğunda tarlada öküz düveni sürerken başladığını söylüyor: "Elazığ ovadadır, orada tarımsal faaliyetler yaparken hep dağların arkasını merak ederdim. Dağ ve doğa sevgisi oluştu. İşte bu yüzden önceleri jet pilotu olmak istiyordum."
Ülker, lise öğrencisiyken kayağa başladı. "Kayseri, Malatya, Elazığ, Kars gibi şehirlerde İsveç malı tahta kayaklar vardı. Eski nostaljik kayaklar." Munzur Dağları’ndaki bir kampa gidince dağ sevgisi içine sığmaz oldu. Bunun üzerine üniversitede Fiziki Coğrafya bölümüne girdi, artık her yaz üç ay dağlardaydı. 1960’ta ilk Erciyes tırmanışını yaptı, 1961’de de Ağrı Dağı’na çıktı, Cilo-Sat Dağları’nı geçti, ardından Kaçkarlar geldi. Ankara’da, dağlarda çektiği fotoğraflardan bir slayt gösterisi yaparken dönemin Turizm Genel Müdürü Adnan Özaktaş yanına geldi ve Turizm Bakanlığı’nda iş teklif etti. İsmet Ülker bu görevinde turizm olanakları ve doğal kaynakların araştırılması, mağaralar, bitki katmanlarının dağılımı, turizm alanlarında zemin özellikleri konularında çalıştı. Dağlarla ilişkisi hep sürdü.Türkiye’de dağcılık standartlarının tanımına katkıda bulundu. Bu arada kayak federasyonu başkanlığını üstlendi. Avrupa’da St. Morritz, Insbruck, St. Anton gibi bir çok kayak merkezinde ileri kayak uygulamalarını gözledi. Türkiye’de de 1989’dan itibaren Bolu, Erciyes, Erzurum ve Sarıkamış’ta kaydı. Yine bu yıllarda yüksek dağlara giderek fotoğraf çekmeye ve yazılar yazmaya başladı. Erciyes, Aladağlar, Kaçkar Dağları, Bolkarlar ve Beydağı, Ilgaz Dağları gibi Türkiye’nin tüm dağlarını gezdi, fotoğrafladı ve Türkiye’nin tüm dağlarını anlatan değerlendiren "Dağlarımız" kitabını 2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yayımlandı. Ayrıca anılarını "Dağlarda 40 Yıl"da topladı.
ŞİMDİ TOROSLAR’A GİTME ZAMANI
Ağustos, Toroslar’a gitme zamanı. Dağlarda yıllar boyu gezen İsmet Ülker, Toros - Aladağlar rotasını dağ tecrübesi olmayanlara göre anlattı. Aladağlar, çadırlı kamp yapmak isteyenler kadar günübirlik yürüyüş yapmak isteyenlere de uygun bir yer. Ülker bunu "biraz karizması olan, yüksek rakımlı bir gezi" olarak tanımlıyor: "Uzaktan ilk bakışta Aladağların alabeyazı, yani yükseklerdeki kar demetleri görülür. Aladağlar geçişi yapılmayacaksa yaylalarda, yamaçlarda, vadiler etrafında, yüksek dağları görerek yürümeli. Dağ geçişi için rehber alınmasında yarar var. Aladağlar’a toplu ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsiniz. Niğde’den Çamardı minibüsüse binip, 45’inci kilometredeki Çukurbağ Köyü’nde inmek gerekiyor. Burada Aladağlar’ın yüce görüntüsü sizi karşılıyor. Yol ayrımından 5 kilometre içeride Demirkazık Köyü ve Demirkazık Dağevi var. Bu yolu yürüyebilir ya da bir başka aracı bekleyebilirsiniz."
İsmet Ülker ulaşım ve barınma konusunda Demirkazık Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Doğan Şafak’a başvurulmasını öneriyor. (0388 232 15 07 -08). Niğde’de dağcılık için çalışan bir çok yerel seyahat acentası da dağcıları buradan araçlarıyla alabiliyor.
İSTER DAĞ EVİ İSTER KAMP
Dağevinde kalıp günübirlik yürüyüş yapmak ya da dağda kamp kurmak mümkün. "Köyden iki saatlik yürüyüşle 2 bin metre yükseklikteki Sokulupınar kamp yerine varılıyor. Öğlen molasından sonra Arpalık yaylasına geçip ve tekrar dönüp Demirkazak dağevi veya yanındaki kamp yerlerine gelinebilir. Bütün bu yürüyüş sırasında Toroslar’ın Demirkazık ve Kaldı dağ grupları yanıbaşınızda. Dağlarla sarmaş dolaş olacaksınız. Toroslar’ın o büyük görünümüyle başbaşa geçiriyor gün."
Bir gün sonra sırt çantasında eşya taşıyarak Sokullupınar Kamp yerinden geçerek ya da bir cip kiralayarak Çukurbağ Köyü üzerinden Sarımehmetler Yurdu’na gidilebilir. Ülker, 1750 rakımdaki Sarımehmetler’i şöyle anlatıyor: "Burası bir kamp yeridir, suyu var. Özellikle Fransa’dan gelen dağcılarla ve bölgede çadırda yaşayan yörüklerle karşılaşırsınız. Dağ ve doğaseverler için bulunmaz bir yer."
DAĞLARDA HAYAL KURUN
Ertesi günün rotası ise kampın güneydoğusundaki büyük vadi olan Büyük Mangırcı Vadisi’nden başlıyor: "Buradan giriş yaparak Alacadağı’nın yamaçlarına kadar gidip dönmek yaklaşık 3 saat sürer, hızlı yürünürse 2 saatte de gidilebilir. Bu yolu giden dönüşte yorgun olur, burada dinlensinler ve hayal kursunlar."
Ülker bir başka gün Sarımehmetler’in yurdundan çıkıp orman içinden keyifli bir yürüyüş yapıp Emli Vadisi’nden yürüyerek Sıyırma Boğazı’na gidilmesini öneriyor: "Boğaza varınca Güzeller, Gürtepe ve Kaldı Dağı doruklarını seyredersiniz. O dağlar yanı başınızda nasıl yükselirler, hiç sormayın. Çok biçimli dururlar, çok yakışıklıdır dorukları. Dağların da yakışıklısı olur, onların da kendine göre bir çalımı ve duruşu vardır. Fark etmek gerekir. Sıyırma’dan kamp yönüne dönüşte Akşam Pınarı vardır. Gece donan su, gündüz eriyor, öğleden sonra pınarın debisi artıyor. O yüzden köylüler Akşam Pınarı adını vermiş. Buradan Sıyırma Boğazı’na gidip geri dönmek bir gün alır. Ayrıca burada ünlü Parmakkaya vardır. Parmakkaya kayaların sertlik farkından dolayı meydana gelmiş, aşınmaya karşı dikine durabilmiş bir dağ görüntüsünde. Buraya gidenler doğanın büyük ustalığını görsünler."
NE GİYMELİ, NE ALMALI?
Kamp kuracaksanız dağ çadırı, uyku tulumu, sırt çantası, portatif mutfak donanımı almanız gerekiyor. Uzun kollu pamuklu giysiler giyin, güneş koruyucusu sürün, şapka, kuvvetli ışımaya karşı gözlük kullanın. Sağlam yürüyüş ayakkabıları, dizden bağlanan ya da bol ve pamuklu dağcı pantolonu kullanın. Gündüz yamaçlarda hava sıcaklığı 20-25 derece, vadi tabanında 30 derece, gece ise 0’ın altına düşüyor, göl kenarı buz tutuyor.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Aladağlar á Cehennemdere (Ağrı) á Cilo-Sat Dağları á Kaçkar Dağları á Erciyes Dağı
neyle seyahat ediyor
Uçak ve kendi aracıyla
nerede kalıyor
Genellikle çadırda
seyahatte ne okuyor
Gitmeden önce yörenin belgesel yayınlarını
ne giyer
Klasik kısa dağ pantolonu, anorak, dağ çorabı, dağ ve yürüyüş ayakkabısı
ne yiyor ne içiyor
Dağda kendi pişiriyor, kasabalarda yerel lezzetleri tadıyor
çantasının vazgeçilmezleri
Meyve, çikolata, su, kuruyemiş
kimle seyahat ediyor
Kıdemli dağcılık ve kayak kulüp üyeleriyle, kızıyla, eşiyle
ne alıyor
Yerel hatıra eşyası, halı kilim
Jeomorfolog ve jeolog olan İsmet Ülker, 1966’da Dağcılık Federasyonu Kurucu Başkanlığı, 1972-76 yılları arasında ise Kayak Federasyonu başkanlığı yaptı. Bu tutkunun Elazığ’da, çocukluğunda tarlada öküz düveni sürerken başladığını söylüyor: "Elazığ ovadadır, orada tarımsal faaliyetler yaparken hep dağların arkasını merak ederdim. Dağ ve doğa sevgisi oluştu. İşte bu yüzden önceleri jet pilotu olmak istiyordum."
Ülker, lise öğrencisiyken kayağa başladı. "Kayseri, Malatya, Elazığ, Kars gibi şehirlerde İsveç malı tahta kayaklar vardı. Eski nostaljik kayaklar." Munzur Dağları’ndaki bir kampa gidince dağ sevgisi içine sığmaz oldu. Bunun üzerine üniversitede Fiziki Coğrafya bölümüne girdi, artık her yaz üç ay dağlardaydı. 1960’ta ilk Erciyes tırmanışını yaptı, 1961’de de Ağrı Dağı’na çıktı, Cilo-Sat Dağları’nı geçti, ardından Kaçkarlar geldi. Ankara’da, dağlarda çektiği fotoğraflardan bir slayt gösterisi yaparken dönemin Turizm Genel Müdürü Adnan Özaktaş yanına geldi ve Turizm Bakanlığı’nda iş teklif etti. İsmet Ülker bu görevinde turizm olanakları ve doğal kaynakların araştırılması, mağaralar, bitki katmanlarının dağılımı, turizm alanlarında zemin özellikleri konularında çalıştı. Dağlarla ilişkisi hep sürdü.Türkiye’de dağcılık standartlarının tanımına katkıda bulundu. Bu arada kayak federasyonu başkanlığını üstlendi. Avrupa’da St. Morritz, Insbruck, St. Anton gibi bir çok kayak merkezinde ileri kayak uygulamalarını gözledi. Türkiye’de de 1989’dan itibaren Bolu, Erciyes, Erzurum ve Sarıkamış’ta kaydı. Yine bu yıllarda yüksek dağlara giderek fotoğraf çekmeye ve yazılar yazmaya başladı. Erciyes, Aladağlar, Kaçkar Dağları, Bolkarlar ve Beydağı, Ilgaz Dağları gibi Türkiye’nin tüm dağlarını gezdi, fotoğrafladı ve Türkiye’nin tüm dağlarını anlatan değerlendiren "Dağlarımız" kitabını 2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yayımlandı. Ayrıca anılarını "Dağlarda 40 Yıl"da topladı.
ŞİMDİ TOROSLAR’A GİTME ZAMANI
Ağustos, Toroslar’a gitme zamanı. Dağlarda yıllar boyu gezen İsmet Ülker, Toros - Aladağlar rotasını dağ tecrübesi olmayanlara göre anlattı. Aladağlar, çadırlı kamp yapmak isteyenler kadar günübirlik yürüyüş yapmak isteyenlere de uygun bir yer. Ülker bunu "biraz karizması olan, yüksek rakımlı bir gezi" olarak tanımlıyor: "Uzaktan ilk bakışta Aladağların alabeyazı, yani yükseklerdeki kar demetleri görülür. Aladağlar geçişi yapılmayacaksa yaylalarda, yamaçlarda, vadiler etrafında, yüksek dağları görerek yürümeli. Dağ geçişi için rehber alınmasında yarar var. Aladağlar’a toplu ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsiniz. Niğde’den Çamardı minibüsüse binip, 45’inci kilometredeki Çukurbağ Köyü’nde inmek gerekiyor. Burada Aladağlar’ın yüce görüntüsü sizi karşılıyor. Yol ayrımından 5 kilometre içeride Demirkazık Köyü ve Demirkazık Dağevi var. Bu yolu yürüyebilir ya da bir başka aracı bekleyebilirsiniz."
İsmet Ülker ulaşım ve barınma konusunda Demirkazık Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Doğan Şafak’a başvurulmasını öneriyor. (0388 232 15 07 -08). Niğde’de dağcılık için çalışan bir çok yerel seyahat acentası da dağcıları buradan araçlarıyla alabiliyor.
İSTER DAĞ EVİ İSTER KAMP
Dağevinde kalıp günübirlik yürüyüş yapmak ya da dağda kamp kurmak mümkün. "Köyden iki saatlik yürüyüşle 2 bin metre yükseklikteki Sokulupınar kamp yerine varılıyor. Öğlen molasından sonra Arpalık yaylasına geçip ve tekrar dönüp Demirkazak dağevi veya yanındaki kamp yerlerine gelinebilir. Bütün bu yürüyüş sırasında Toroslar’ın Demirkazık ve Kaldı dağ grupları yanıbaşınızda. Dağlarla sarmaş dolaş olacaksınız. Toroslar’ın o büyük görünümüyle başbaşa geçiriyor gün."
Bir gün sonra sırt çantasında eşya taşıyarak Sokullupınar Kamp yerinden geçerek ya da bir cip kiralayarak Çukurbağ Köyü üzerinden Sarımehmetler Yurdu’na gidilebilir. Ülker, 1750 rakımdaki Sarımehmetler’i şöyle anlatıyor: "Burası bir kamp yeridir, suyu var. Özellikle Fransa’dan gelen dağcılarla ve bölgede çadırda yaşayan yörüklerle karşılaşırsınız. Dağ ve doğaseverler için bulunmaz bir yer."
DAĞLARDA HAYAL KURUN
Ertesi günün rotası ise kampın güneydoğusundaki büyük vadi olan Büyük Mangırcı Vadisi’nden başlıyor: "Buradan giriş yaparak Alacadağı’nın yamaçlarına kadar gidip dönmek yaklaşık 3 saat sürer, hızlı yürünürse 2 saatte de gidilebilir. Bu yolu giden dönüşte yorgun olur, burada dinlensinler ve hayal kursunlar."
Ülker bir başka gün Sarımehmetler’in yurdundan çıkıp orman içinden keyifli bir yürüyüş yapıp Emli Vadisi’nden yürüyerek Sıyırma Boğazı’na gidilmesini öneriyor: "Boğaza varınca Güzeller, Gürtepe ve Kaldı Dağı doruklarını seyredersiniz. O dağlar yanı başınızda nasıl yükselirler, hiç sormayın. Çok biçimli dururlar, çok yakışıklıdır dorukları. Dağların da yakışıklısı olur, onların da kendine göre bir çalımı ve duruşu vardır. Fark etmek gerekir. Sıyırma’dan kamp yönüne dönüşte Akşam Pınarı vardır. Gece donan su, gündüz eriyor, öğleden sonra pınarın debisi artıyor. O yüzden köylüler Akşam Pınarı adını vermiş. Buradan Sıyırma Boğazı’na gidip geri dönmek bir gün alır. Ayrıca burada ünlü Parmakkaya vardır. Parmakkaya kayaların sertlik farkından dolayı meydana gelmiş, aşınmaya karşı dikine durabilmiş bir dağ görüntüsünde. Buraya gidenler doğanın büyük ustalığını görsünler."
NE GİYMELİ, NE ALMALI?
Kamp kuracaksanız dağ çadırı, uyku tulumu, sırt çantası, portatif mutfak donanımı almanız gerekiyor. Uzun kollu pamuklu giysiler giyin, güneş koruyucusu sürün, şapka, kuvvetli ışımaya karşı gözlük kullanın. Sağlam yürüyüş ayakkabıları, dizden bağlanan ya da bol ve pamuklu dağcı pantolonu kullanın. Gündüz yamaçlarda hava sıcaklığı 20-25 derece, vadi tabanında 30 derece, gece ise 0’ın altına düşüyor, göl kenarı buz tutuyor.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Aladağlar á Cehennemdere (Ağrı) á Cilo-Sat Dağları á Kaçkar Dağları á Erciyes Dağı
neyle seyahat ediyor
Uçak ve kendi aracıyla
nerede kalıyor
Genellikle çadırda
seyahatte ne okuyor
Gitmeden önce yörenin belgesel yayınlarını
ne giyer
Klasik kısa dağ pantolonu, anorak, dağ çorabı, dağ ve yürüyüş ayakkabısı
ne yiyor ne içiyor
Dağda kendi pişiriyor, kasabalarda yerel lezzetleri tadıyor
çantasının vazgeçilmezleri
Meyve, çikolata, su, kuruyemiş
kimle seyahat ediyor
Kıdemli dağcılık ve kayak kulüp üyeleriyle, kızıyla, eşiyle
ne alıyor
Yerel hatıra eşyası, halı kilim