GeriSeyahat Şile’nin bilinmeyen doğa parkı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Şile’nin bilinmeyen doğa parkı

Şile’nin bilinmeyen doğa parkı

Hafta sonunda bahara, doğanın uyanışına tanık olmak, İstanbul’a yakın, farklı bir parkurda yürüyüşe çıkmak isterseniz, Şile’nin Hacıllı Köyü’ndeki Ballıkayalar ve Gürlek Mağarası sizi bekliyor. Aynur Koç, yürüdü, fotoğrafladı, izlenimlerini yazdı.

Hacıllı Köyü, Kadıköy merkezine karayoluyla yaklaşık 100 kilometre, Şile merkezine ise 33 kilometre uzaklıkta. Şile - Ağva otobanı üzerinden Ovacık, İmrendere yoluyla ulaşılıyor ve yolculuk yaklaşık iki saat sürüyor.
Hacıllı, orman içi güzellikleri, şelaleleri, dereleriyle Şile’nin köyleri içinde özel bir yere sahip. Köyün halkı, günümüzde Karaman ilinin sınırları içinde kalan bölgeden göçmüş. Kocaeli ve İstanbul’un Karadeniz sahilindeki köylerde olduğu gibi Manav adı verilen gruptan. Köy turistik rotaların dışında. Bu nedenle lokantası, marketi yok. Sadece küçük bir bakkal bulunuyor. Köy meydanındaki çay ocağında güzel demli çay içebilirsiniz ama yanına katık olacak bir şey getirmediniz mi aç kaldınız demektir. Yürüyüş sonunda acıkırsanız çevredeki en yakın lokanta seçeneği Şile’de. Bu nedenle yiyecek, içecek ve özellikle sağlık malzemenizi yanınızda getirmenizi öneririm.

KRİSTAL KADAR BERRAK

Köyü tanımak için kısa bir tur attıktan sonra yürüyüşe köye beş dakika uzaklıktaki dere kenarından başlamanız gerekir.
Aracınızı park edip, önce Göksu Deresi’nin temiz suyunda ve bu suya yansıyan çevredeki yeşilin tonlarında gözünüzü ve ruhunuzu dinlendirin.
Sırtınızı geldiğiniz yola verip, başınızı kaldırdığınızda Göksu Vadisi’ne komşu Ballıkayalar’ı göreceksiniz. İzmit’teki Ballıkayalar’la karıştırmayın sakın. Trias kireç taşlarının çatlaklarına arıların bal yapması nedeniyle bu tür kayalık alanlara genellikle ballıkayalar adı veriliyor. Hacıllı’nın kayaları profesyonel dağcılar için antrenman yeri gibi. Çıkmak hüner, deneyim ve ekipman gerektiriyor. Kayalarda 300 milyon yıllık trias fosillerine de rastlanmakta. Bunlar Paleozoiğin canlıları ile Mezozoiğin canlıları arasındaki geçiş yıllarına ait örnekler. Yürüyüşçüler ise bu güzelliği uzaktan seyretmekle yetiniyor.

11 GÖLLER VADİSİ

Göksu Vadisi’nden, Hacıllı Köyü’nün su değirmenini arkanıza alarak yukarı doğru Değirmen Deresi’ni takip ederek yürüdüğünüzde
ilk göle ulaşacaksınız. Bu yürüyüş yolu henüz pek bilinmiyor. Karşınıza çıkan bu ilk gölle, 11 Göller Vadisi başıyor. Vadiye adını Şile ve çevresi üzerine çalışmalar yapan Şileli arkeolog Nabi Evren ve ekibi vermiş. İrili ufaklı göller birbirini izliyor. Kayadan kayaya atlayarak ilerlemeniz gerekiyor, kaymamak için dikkatli olmanız gerekiyor.
Nazlı Göl, Serin Göl, Kayalı Şelale derken yukarı doğru çıktığınızda biraz durup etrafınıza bakın. Göreceğiniz vahşi ve henüz tam keşfedilmemiş doğa başınızı döndürecek.

İLK HIRİSTİYAN HAPİSHANELERİ

Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305) Şile ve civar köylerindeki mağaralar ilk Hıristiyanlara doğal bir sığınak olmuş. Askerler yakaladıklarını buradaki mağaralara hapsetmiş. Hacıllı Köyü’nün güneydoğusundaki tepede bulunan Gürlek Mağarası ilk Hıristiyan hapisanelerinden.
Sıkı bir yürüyüşle tepenin zirvesine ulaştığınızda müthiş bir manzarayı ayaklarınızın altında bulacaksınız. “İyi ki tırmanmışım” diyeceksiniz. Gürlek Mağarası’nın girişinde gördükleriniz sizi hayrete düşürecek. Sarkıtların görüntüsü olağanüstü.
Mağara, 1985’te köyün öğretmeni Osman Yardımcı tarafından keşfedilmiş. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden gelen arkeologlar yaptıkları incelemelerde ilk Hıristiyanlık döneminde bu mağaranın hapishane olarak kullanıldığını tespit etti. 241 metre uzunluğundaki mağarada kap-kacak ve kemikler bulunmuş. Buraya kadar gelmişken içini keşfedeyim, demeyin sakın. Tehlikeli olduğu için girilmemesi öneriliyor.
Göksu Deresi’ne doğru inerken bu defa etrafı gözlemlemeye çalışın. Gürlek Mağarası’na kadar çıkabildim, bir cesaret Ballıkayalar’a da belki bir gün tırmanabilirim diye kendinize hedef koyabilirsiniz. Böylece Hacıllı’ya tekrar gelme olanağını yaratırsınız.

GÜZEL KOKULU MERCANKÖŞK

Eğer şanslı bir gündeyseniz endemik bitkilerin yanı sıra bu yöre için çok önemli olan Mercanköşk’ü görebilirsiniz. Şile adını Yunanca Philee’den alır. Philee kekik benzeri bir yaban çiçeği. Göksu Vadisi ve civarında Mercanköşk (Origanum Heracleoticum) ailesinden olan mavi renkli ve kekik benzeri bu çiçeğin yolunuza çıkması hoş olabilir. Doğada kalması için koparmayacağınızı biliyorum. Avucunuza kokusunun geçmesini sağlayın. Yaydığı güzel koku evinize dönüş yolunda elinizde, üstünüzde kalarak bu yaşanan güzel günü size hatırlatmaya devam edecektir.
False