Son Güncelleme:
Sevgi'nin diviti
Yeni zenginler için tarihe geçme dersleriGeçen hafta sonu, baÅŸkanı olduÄŸum Geyre Vakfı'nın dostları ile birlikte Afrodisias SÄ°T alanına gittik. Çok tatlı bir grupla kazıları gezdik. Hava çok sıcaktı ama rutubet Ä°stanbul'a göre daha azdı. Bu ayda, bu sıcakta gitmemizin sebebine gelince, bu özel gezi ancak kazı heyeti iÅŸ başındayken yapılabilirdi ve kazı heyeti de yakında ayrılacaktı.Aydın ilimizin Karacasu ilçesindeki Geyre köyünde bulunan Afrodisias, ulaşım yollarına bir hayli uzak kalmıştı. Hırsızlığa uÄŸramadan bir bütün olarak yeryüzüne çıkarılmakta ve büyükçe bir ÅŸehir gözler önüne serilmekteydi.Rahmetli arkeolog Kenan Erim, 25 Nisan 1956'da ‘‘Illustrated London News’’da Ahmet Dönmez adındaki bir vatandaşın verdiÄŸi bir haberden yola çıkarak Afrodisias'a gelir ve büyük bir tutkuyla 1990'daki ani ölümüne kadar bu kazılarda çalışır. Kenan Erim yukarıda adı geçen mecmuada Geyreli bir köylünün bulduÄŸu Zolios mozolesine (anıt mezar) ait bir parçanın fotoÄŸrafını görmüştür.Zolios, Afrodias'lı olup hayatının büyük bir kısmını Romalıların esiri olarak geçirmiÅŸ ve Augustus tarafından serbest bırakılıp Ä°.Ö. 40 senesinde çok zengin bir adam olarak geri dönmüştür. Tabii hem esir olup hem de nasıl zengin olmuÅŸtur, ben bu noktayı bir türlü anlayamadım ama arkeologlar kendisinden nouveau riche (yeni zengin) diye bahsetmektedirler. Avrupalılar yeni zenginleri küçümserler, Amerikalılar ise ‘‘Fakir olmaktansa zenginin yenisi olmayı tercih ederiz’’ derler. Her neyse, zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış, biz iÅŸimize bakalım ve bu yeni zengin neler yapmış görelim.Afrodisias ÅŸehrinin hayatında, bu adamın oldukça önemli bir rolü varmış ve Afrodit tapınağının papazı imiÅŸ. En azından üç önemli binanın, ilk mermer Afrodit tapınağının, tiyatro binasının harika sahnesinin ve yeni yapılan agoranın kuzey kolonlu yolunun yapılması için paracıkları cebinden ödemiÅŸ. Acaba din sömürüsü mü yapmıştı da bu kadar çok parası vardı diye düşünüyorum. Zolios'un iki adet mermer heykeli meydanlara dikilmiÅŸ ve Ä°.Ö. 28 senesinde ölmüş.SANDIK ÃœZERÄ°NDEKÄ° YEMEKKare olan mozolesinin üzerinde soldan saÄŸa cesaretin sembolü Andreia, Zolios'a bir kalkan hediye etmektedir ve ÅŸerefi temsil eden Time de, onu bir çelenkle taçlandırmaktadır. Derken insanları temsil eden Demos, seyahat kılığındaki Zolios'un elini sıkmaktadır ve ÅŸehrin sembolü Polis de gene başının üstündeki çelengi tutmaktadır. Zolios, yeni zengin de olsa, ülkesine oldukça yararlı olmuÅŸtur. Bir de ben, bugün bizdeki yeni zenginleri düşündüm, acaba bu ÅŸehre, bu ülkeye ne eserler bıraktılar diye?Rahmetli Kenan Bey, 1980'lerin başında Geyre Vakfı'nı kurmak için kanıma girmeye çalışırken, beni ören yerine davet etti. Ben de macerayı severim ya hemen gittim. Kazı heyeti faaliyetini bitirmiÅŸ ve alanı terk etmiÅŸti. Bütün kazı alanında Kenan Bey, adını hatırlayamadığım bir arkeolog, aşçıbaşı ve bendeniz geceyi geçireceÄŸiz. Öğleden sonra vardığım güzel bir eylül günü SÄ°T alanını dolaÅŸtık. AkÅŸam oldu, bana kazı evinin ikinci katındaki portakal sandığından yapılmış yatağımı gösterdiler ve saat 20.00'deki akÅŸam yemeÄŸine hazır olmamı rica ettiler. Kenan Bey rafine bir adamdı, dolayısıyla akÅŸam giymek üzere götürdüğüm uzun elbisemi astığım paslı çivilerden alarak giyindim, boyumun yetmediÄŸi duvara asılı ufacık bir aynada boyanarak yemeÄŸe indim. Dikdörtgen bir alanda, direkler üzerinde gazlı bez gibi Denizli dokuması kumaÅŸtan bir cibinlik içindeki, tepesi kurumuÅŸ dallarla kaplı yemek odasına indim. Yine portakal sandığından yapılmış üzeri muÅŸamba çivili uzunca bir yemek masasında sofra kurulmuÅŸtu. Mumlar yanıyordu. O sene kazıdan çıkmış mermer heykel baÅŸları ile süslü masada bir gourmet olan Kenan Bey'in özenle hazırlattığı yemeÄŸi yedik. Yemek esnasında romantik klasik müzik eÅŸliÄŸinde, ÅŸahane ses tonlu Kenan Bey'in bombardıman edercesine sıraladığı ÅŸikáyetlerini dinledim. Yatma zamanı gelmiÅŸti. Devamlı yalnız kalmamam tembih edilerek büyütülen bendeniz, karanlıkta bana bakan heykellerin arasından yürüyerek odama gittim. Tuvalet aÅŸağıda, uzakta, o güzelim heykellerin arasından yürüyerek gidilen bir noktada idi. Sen misin macerayı seven, al sana korkunç bir gece. Hiç unutamam o geceyi. Neyse ki bir tek gece idi.Bu seyahat Geyre Vakfı'nı kurmamıza vesile olmuÅŸtur. O zamanlar çok az turistin geldiÄŸi, fakat bugün ziyaretçilerle dolu olan Afrodisias, hakikaten görülmeye deÄŸer bir mücevher gibidir. Gidin, görün. SeveceÄŸinize eminim. Ama bizimle yani Geyre Vakfı ile gelirseniz, daha özel yerler görürsünüz, fakat daha pahalıya patlayabilir. Haber vereyim.Â